yaşlı osuruk

• sürekli aksirip tiksiran, söylenen, yasli edebiyati yapan ve genelde alt dudagin biraz sarkmasiyla olusan sürekli bunalmis havasi ile gezen yasli takimina verilen ad. içinde birazda "keske ölse" anlami içerir ki bu sayede mirasyedilerin ya da olacaklarin gözde kelimeleri olur. bu sahislar yasliligin kendileri için ne kadar azap verici oldugunu ayni azabi etraflarindakilere yasatarak anlatirlar ama buna ragmen azabin kesin çözümü olan ölümü pek hos karsilamazlar. bunlarin bazilarida dis hastanesine gelip seksen besinci kez protez yaptirip beyenmez ve kendi disim gibi olmadi^* gibi bir söylevde bulunurlar. nitekim böyle anlarda insanin bu moruklari gömüp petrol olmalarini saglamak ve gelecek nesillere faydali olmak istemesi normaldir.
• (bkz: old fart)
• charles bukowski nin vazgecemedigi laflarindan biri...
• artık türkiye'de birçok yaşlıya taktığım lakap. charles bukowski'nin şiir kitabında görmüştüm, artık ''dayı, yaşlı, dede'' gibi lakapları bunlara söylemek rahatsız ediyor. ben de beyinsizlere en uygun olarak ''yaşlı osuruk'' lakabını taktım.