aynı isimde "yalancı" başlığı da var
  • başrollerinde burçin terzioğlu, salih bademci, hazal türesan, cemal toktaş ve şahin ırmak'ın yer aldığı yalancı dizisi show tv'de yayınlanacak.

    kaynak: haber
  • ingiliz dizisi liarın uyarlaması. bir sürü ülkede uyarlaması yapılan bir iş bu. eylül'de de show tv'de başlıyormuş. ekibi de yazalım tam olsun: yapımcı süreç film, yönetmen hülya gezer, senaryo yazıhane ekibi. oyuncular: burçin terzioğlu, salih bademci, hazal türesan, cemal toktaş ve şahin ırmak, imer özgün, murat kılıç, serkan tınmaz, efsane odağ, fatih berk şahin, emir çubukçu, öyküsu özyürek, ozan ayhan, gizem soysaldı, mesut yılmaz, doğa karakaş, sema çeyrekbaşı, özgür şahin .
    konu şöyle: deniz zeki, yetenekli, kendini işine adamış bir edebiyat öğretmenidir. mehmet emir ise ünlü bir cerrah. oğlu deniz’in öğrencisidir. her ikisi de epey zamandır hayatlarına kimseyi sokmamıştır. aralarındaki çekim, onları önce beraber çıktıkları bir akşam yemeğine daha sonra da hayatlarını alt üst edecek bir dizi olayın içine sürükler. masum bir yemeğin kendileri ve ailelerini büyük yıkımlarla karşılaştıracağı akıllarına bile gelmez.
    peki o gece ne olmuştur? deniz ve mehmet emir dışında kimse bilmemektedir. ikisi de geceyi farklı anlatır. ve gerçeğin peşinde gerilimli soluk soluğa bir maceraya atılır. yapmaları gereken tek şey doğru söylediklerini ispatlamaktır.
    evet! her hikâyenin iki yüzü vardır. gerçek ise tektir. ama şimdi herkesten yüzünü gizlemektedir.
    tanıtımlar hiç fena değil bu arada. bu ilk tanıtımı bu da ikinci tanıtımı
  • yakışıklı ceo olmayan dizidir. türkiye'de dizilerin tutması için zengin fakir ayrımı yalı konak gibi şeyler olmalı.

    umarım tutar da şu klişelerden kurtuluruz. fragmanı ve tanıtım videoları dijitale hazırlanmış gibi duruyor.
  • konu güzel. kriminal. psikolojik. güzel, izlenir.

    iddia sahibi kadına yazdıkları rahatsızlık dengeleyici bir unsur olarak konulmuş. ama gerçek hayatta gayet de bilinçli, isteyerek, planlayarak adamlara suç atılıyor. (bkz: gone girl)

    başınız yansın istemiyorsanız kadınlarla 1v1 bütün iletişiminizi mümkün oldukça çok dokümante etmeye çalışın. ne olacağı hiç belli olmaz.
  • orjinali “mini dizi” olan bir yapımın 120 dakikalık bölümler hâlinde yayınlayacağı show tv'nin yeni uyarlama dizisi.

    belki güzel ve kaliteli bir dizidir, göreceğiz. ancak şu tanıtım sağolsun, henüz dizi yayınlanmadan beklentiyi düşürüyor. “yalan”ın sözlük tanımı muhabbeti neydi yani? gerçekten aşırı vurucuydu, nasıl etkilendik anlatamam. kim düşündüyse bunu hll spr dwm.

    yersiz uzun olduğu için konuları sündürmeden nasıl işleyecekler, merak konusu.

    orjinaline büsbütün sadık kalmak zorunda değiller, genel hatlarıyla almaları yeterli. en nihayetinde “uyarlama” olduğunu unutmayın ve realist olalım, bir ingiliz dizisinin gelişmekte olan bir ortadoğu ülkesinde nasıl ekrana yansımasını beklemeliyiz? maalesef ki yarım yamalak.

    ps: az önce bahsettiğim tanıtım haricindeki tanıtımlar, ön izleme ve fragmanları gayet başarılı duruyor. merak uyandıran ve izlemeye değer bir dizi gibi, ki bunu bir yerli dizi için söylemek ne kadar zordur malumunuz.
  • bu akşam başlayacak olan uyarlama dizi. salih bademci ve burçin terzioğlu sevenler için enfes bir iş olacağını umuyorum, ki oyunculuk açısından maksimum seyir zevki alacağımız tanıtımlardan da belliydi. bölüm biter bitmez, youtube kanalımızda canlı yayında dizinin ve ilk bölümün kritiğini yapacağız. bekleriz canlı sohbete: https://youtube.com/c/dizikeredizi
  • birazdan ilk bölümü yayınlanacak olan dizi. fragmanından izlediğim kadarıyla ortada bir akşam yemeği var. kadın adama 'sen bana tevavüz ettin' diyor, adam da 'hayır etmedim' diyor. sanırım dizi hangisi doğru söylüyor hangisi yalan söylüyor çizgisinde gidecek bir süre. hangisinin yalan söylediğiyle ilgili bir fikrim var.

    bence adam yalan söylüyor. fragmanda adama 'çok iyi bir cerrah, çok iyi bir baba, çok kibar biri' gibi mükemmel bir portre çizmişler, bu bile başlı başına insanı huylandırıyor. kadını da psikolojik hastalığı olan hezeyanlı biri gibi göstermişler. fakat fragmandaki bir cümle dikkatimi çekti. adam kadına beraber kahve içmeyi teklif edecek. bunu da "kahve içebilir miyiz, tabii sen de istersen" diye soruyor. bu soru benim biraz kulağımı tırmaladı. normalde bu "kahve içebilir miyiz, kahve içelim mi, kahve içmek ister misin" gibi sorulur. sonuna 'tabii sen de istersen' eklemenin bir manası yok çünkü e herhalde o da isterse yani başka ne olacaktı. burada karşı tarafın rızasını almaya önem verdiğine dair gereksiz bir vurgu var. ve bir şey gereksiz biçimde vurgulanıyorsa, altta yatan düşünce genelde tam tersidir. yani bu adam "bak senin rızanı bir kahve için bile alıyorum" mesajı verirken aslında kadının rızasını önemsemeyen biri olduğunu düşündürdü bana.

    ilk bölümü izledikten sonra gelen edit:
    hala adamın yalan söylediğini düşünüyorum. yukarıda yazdıklarım hala geçerliliğini korumakla birlikte, kadının evinin önüne geldikleri sahnede doktordan bir tane daha 'sen de istersen' gelince iyice ikna oldum. ek olarak adamın çizdiği imajın aksine agresif bir karakter olduğunu düşünüyorum. çok kafa ilişkisi olan baba oğul portresi bile agresif ve bu yüzden izlerken biraz cringe geliyor. aralarındaki şakalaşma bile adamın çocuğunu silahla vurması şeklinde. ayrıca adamın cerrah olması da bir çeşit süblimasyon olabilir, yani kan görmek veya insan eti kesmek gibi agresif isteklerini toplum tarafından kabul göreceği hatta takdir edileceği bir alana yöneltmek gibi.

    bir sahnede de doktorun arkadaşı yemekhane gibi bir yerde sıraya kaynak yapıp doktorun yanına geliyor. doktora kaynak yapmasının bir mahsuru var mı diye sorduğunda ise doktor ona "insanlar seni linç etmeyecekse bence mahsuru yok" diye cevap veriyor. burada da doktorun kafa yapısına dair bir ipucu var gibi. yani tepki çekmediğin veya linç yemediğin sürece kuralları çiğneyebilirsin. bölüm sonunda muhtemelen ileriki bölümleri şekillendirecek olan olay ise deniz'in doktoru sosyal medyada linç ettirmesi.

    ek olarak doktorun sorgu sahnesi ilginçti. tecavüzle suçlanan bir adamın gerçekten masum olsa "ben sadece harika bir kadınla mükemmel bir gece geçirdim" demesi bana gerçekçi gelmiyor. size iftira atan ve bütün itibarınızı bitirmek üzere olan bir kadınla geçirdiğiniz gece için öyle bir durumda hala "mükemmel bir gece" falan demeye diliniz varmazdı herhalde. bir de sorguda "bakın ben kadınlara çok saygı duyarım" tarzı bir cümle kuracakken cümlesini bitirmeden eliyle yüzünü kapatıp agresif bir şekilde gülerek "ne anlatıyorım ben şu an ya" moduna girdi. bunu yapması ilk bakışta sanki bu kadar basit bir şeyi izah etmek zorunda kaldığı için sinirlenmiş gibi görünse de, bence yine kendini ele verdiği bir noktaydı. insanın ne söylediği kadar ne söylemediği, neyi yarım bıraktığı da önemlidir. bu cümleyi yarım bırakmış olması ve o agresif gülüş buna kendisinin de inanmadığının bir işareti bence. bir de okulda kadını görmeye gittiği sahnede fazla kibar ve kontrollüydü. böylesi bir iftiraya uğramış birisinin bu kadar kontrollü cümleleri bu sakinlikle makineli tüfek gibi sıralamasını bekleyemeyiz.
  • bu akşam itibariyle yayın hayatına başlayan dizi

    --- spoiler ---

    enişteden kötü kokular geliyor nedense

    --- spoiler ---
  • an itibariyle iyi giden dizi. burçin terzioğlu oyunculuğu diye bir gerçek var. yine müthiş gerçekçi, müthiş inandırıcı oynuyor. ayrıca türkiye de tartışma yaratacak bir dizi olacak gibi görünüyor konusu itibariyle.
  • --- spoiler ---

    ablanın kocasından bokluk çıkacak..
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap