yaz tatilinden önceki son dersler ^*

• sinavlarin sozlulerin atlatilip mufredatin tamamlandigi bu derslerde nedense hala kuzu kuzu oturmak gerekliligi oldugundan
  "cocuklar eglenin siirler okumak isteyen varsa, okusun fikra anlatacak falan varsa anlatsin, otis sen de saklabanligini ozgurce yapabilirsin" denilen derslerdi bunlar.
  
  ben saklabanligimi yapardim yapmasina da, genellikle benim programimdan vakit calan essek sipalari olurdu. ayn catlata catlata donemin populer hisli sarkilarini soyleyip sinifta okul gezisi havasi yakalayan bu insanlar bizxlere aci dolu 45 dakika bazen blok 1.30 saat hediye ederlerdi...
  
  bu donemlerden aklimda kalmis sarkilar la luna vaya con dios un butun albumu nothing compares 2 u askin nur yenginin butun albumleri sezen aksunun butun albumleri ve ozellikle kaybolan yillar(artik 13 yasinda hangi yillari kaybettiyse denyo kari) cadirimin ustune la luna ve nothing compares 2 u idi.
  
  play listten anlasilacagi uzere bazi sarkilardan ekseriyetle memnun kalinir, replay e alinir da soylenirdi.
  
  bu sarkilar arasinda nothing compares 2 u, ayn catlatma, duduk sesi cikarma ozelligi en yuksek eser oldugundan beni zivanadan cikartmis, dislerimi sikmaktan, 2 dolgumun dusmesine sebebiyet vermistir.
• arkadas sarkisida manasizca kullanilmis bir eserdi kanimca. sanki yaz tatiline degil toplama kampina gonderiliyorduk...bu kadar abartilacak egzajere(tribute to ajda pekkan) edilecek ne vardi ki bunda?
  
  orta 2 desin orta sonda yine beraber olacaz be guzelim? senin sesin catliyacak, benimki 20 santimden 23 e santime gececek, aysenin biyiklari gurlesecek idi epi topu. bu kadar dramatize etmenin ne alemi vardi bilmiyorum.ama ederlerdi.
• fikra anlatan birilerinin olmasi da ayri bir rezillikti kanimca. zira o sahsa o anda vahyolmazdi o fikralar, anlatmakla mukellef sahis halihazirda elli kez anlatmis olurdu temel in flasorler uzerine "calisayi calismayi" fikrasini. zaten belden asagi fikra da yasak idi. nasrettin hoca fikrasi ayarinda fikralar anlatilirdi genelde. oyle lutfen gulunurdu, ne kadar da belli olurdu lutfen gulundugu, neden devam edilirdi neden utanc duvari astirilirdi bizlere bilmiyorum.
• hoca taklidi yaparak isi saklabanliga vuranlar bu son derslerin gercek starlari olurlar, ogretmenler odasina dedikodu malzemesi tasirlar, ogretmenlere kendi yuzlerini gostererek de epey faideli olurlar idi. ertesi sene takan, giciklik yapan olmaz miydi? olurdu
  anamizi aglatmazlar miydi hepsi bir olup? aglatirlardi.
  
  denyoluk iste, genclikte bilemiyo insan.yapiyor saklabanligini.ilerde de bu son dersler insana ders olmuyor, yine firsat olsa yapiliyor saklabanlik, soyleniyor sarki, anlatiliyor fikra, giriliyor entry.
• bu fransız hoca mösyö pierre, müdür yardımcısı kel ihsan taklidi vesairesi konusunda galatasaray lisesi bir numaradır, samata gecesi adı verilen gösteriler dilden dile dolaşır da 20 sene anlatılsa bitmez. yazık ki bu tip gecelerden birinin sonunda birkaç öğrencinin okuldan atıldığını duymak üzmüştü bizi hatta hiç yakıştıramamıştık mekteb-i sultani'ye. keza şamata gecesi'nin olayı etüt ağabeyi olsun müdür olsun kime olursa sataşmak hatta dibe vurmaktır. ferhan sensoy'un da şamata gecesi geçmişinde bilinen eserleri vardır, pre-ferhangi şeyler güzellemeleri babadan, eşten dosttan dinlenir, gülünür, semiha sakir gibi andon bir lisede okumuş olmaya üzülünür.