you are the quarry
-
morrissey'in nisan 2004'de sanctuary records tarafindan cikarilacagi yeni albumu. boz boorer, alain whyte (gitar), gary day (bas), dean butterworth (davullar), ve klavye'de roger manning'in yer edindigi rivayet ediliyor.. efendim entrynin tam olmasi mahiyetinde parca isimleri asagidaki gibidir;
"america is not the world"
"irish blood, english heart"
"i have forgiven jesus"
"come back to camden"
"i'm not sorry"
"the world is full of crashing bores"
"how can anybody possibly know how i feel?"
"the first of the gang to die"
"teenage dad on his estate"
"i like you"
"the never-played symphonies"
"the slum mums"
"you know i couldn't last"
"home is a question mark"
"the public image"
"it's hard to walk tall when you're small"
(bkz: morrissey sen bizim her seyimizsin) -
tarafımdan heyecan ve coskuyla beklenen album*.
-
17 mayıs 2004'de piyasaya çıkacak yeni morrissey uzun çaları. yedi yıl* aradan sonra çıkan ilk albüm olması nedeniyle heyecanla beklenen bir yanı olması çok doğal.
(bkz: return of moz) -
albumdeki parcalarin canli kayitlarini dinledikten sonra, gonul rahatligiyla sunu soyleyebilirim; "morrissey gumbur gumbur geliyor".
-
-
gregory isaacs'ten sanctuary'nin elini tuttugu attack records'a uzanan you are the quarry macerasi icin morrissey: evet bu albümün bir konusu var... ve konu benim.. demiştir.
-
its hard to walk tall when you're small, munich air disaster 1958, the never played symphonies şeklinde b sidelara sahip bir albümdür.
-
bu albumle morrissey'e bir seyler olmus, adam kilodan mi yoksa beyaz ceketten mi bilemiyorum ama herseyi cok dogrudan soyluyor. misal bir america is not the world, sanki michael moore belgeseli izliyoruz. bizler morrissey sozlerinde hayatin anlamini* arayanlar yani big mouth strikes again'i bile "breh breh breh pek derin pek derin" diye dinleyenlere bu kadar alenen "alem got olmus" sozleri oluyor mu moz bey? sonlara dogru bazi parcalar kismen kederin oz oglu hissiyatina yaklassa bile ne biliyim ben isinamadim bu albume en iyisi gidip vauxhall and i dinlemek.
-
ilk izlenim olarak harika duran albüm. özellikle irish blood, english heart ve i have forgiven jesus mükemmel parçalar. klasik morrissey havasında olması kimi çevreler tarafından yerilecektir, boş geçiniz o insanları.
-
zamanın en hip dergilerinde, o günlerin en hip isimleriyle yaptığı söyleşilere üzerinde morrissey tişörtüyle gitmekten ve bu hip adamların yanında bu haliyle poz vermekten hiç çekinmeyen moz-sever bir arkadaşımızın “yani oturmuş, üzerine fikir yürüttüğü her konu hakkında ince ince şarkı yazmış” tarzında bir yorumla, matematiksel hesaplarla kotarılmış bir albüm olduğunu iddia ettiği morrissey albümü.
[ soho’nun kuytu bir köşesinde tesadüf edilen o ufak dükkanın* vitrininde görür de alma işini manchester’a bırakırsanız (tamamen romantik sebeplerle) avucunuzu yalar ve içinde bulunduğumuz bu kolaylıklar çağında bile türlü taklalarla edinmek durumunda kalabilirsiniz albümü.. ama çok önemli olan şeyler zaten her zaman çok zor elde ettiklerimiz değil midir? öyle bir albüm bu... çok, çok önemli. yangında ilk kurtarılacaklardan..
sebebini tam olarak açıklayamasam da, gece uykuya dalmadan önce 12.parçadan* başlayıp 1.ye* kadar tersten dinleme alışkanlığım var bir de.. ]
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap