• türkçe çevirisini pınar savaş'ın yaptığı kitap. çeviride yazarın biçimsel üslubu korunmuştur mesela özel isimler küçük harfle yazılı, ve virgül ve noktadan başka noktalama işareti de yok. ayrıca diyalogların aktarımında da alışılmışın dışına çıkıyor yazar. bu seçimlerin başta okumayı zorlaştıracağını düşünmüş olsam da, aslında (en azından benim için) daha da kolaylaştırdığını fark ettim. bu roman, okuma listelerine farklı bir tat katmak isteyenler için birebir.
  • kitabin basinda "olmeme izin vermeyen pilar'a" diyerek beni benden almistir. ne harika bir adamdir jose saramago.
  • ikinci bir türkçe çevirisinin de elif şafak'ın ustam ve ben ismiyle bastığı kitap.

    : ironi içerir.
  • saramago'nun bu kitaba verdiği önemi de vurgulamak amacıyla, çevirmen pınar savaş, kitabın başına şöyle bir not düşmüş; saramago hastalığı nedeniyle bu kitaba sık sık ara vermek zorunda kalmış ve romanının bir bölümünü hastane yatağında yazmış. eşinin ifadesine göre, yazarın en büyük korkusu bu kitabı tamamlayamamakmış. saramago alışılagelmiş dilbilgisi kurallarını reddeden bir yazar, filin yolculuğu'nda da noktalama işareti olarak, sadece nokta ve virgülü kullanmış. kitaba şu ithafla başlamış. "ölmeme izin vermeyen pilar'a " ve güzargahlar kitabı girişine "her zaman bizi bekledikleri yere varırız" diyerek, kitaba başlamış.
  • bitiriceğim diye kasmadan, bir günde bitebilen bir kitap. "noktalama işaretleri hakgetire, nasıl okuyacağım ben bu kitabı" derken bitti. üstelik acayip zevk aldım.
  • elif şafak 'ın ustam ve ben romanı piyasaya çıkınca kırmızı kedi yayınlarının da hemen yeni baskısını yaparak kapağındaki benzer fil resmini gözümüze soktuğu kitap. iyi mi, çok da iyi oldu elbette. orjinali varken çakmasını okumak istemeyenler için.
  • avrupa birliği'ne dair en enteresan bakıştır.
  • kırmızı kedi yayınlarının iyi ki yeni baskısını yapıp dikkatimizi çektiği güzel, okunası kitap. insanı kasmadan ve sıkmadan ilerliyor. güneş için kral yıldız benzetmesi ayrıca takdire şayan.
  • çeviri kitap okumayı hiç sevmeyen ben, oldukça zor bir dili olan filin yolculuğu'nun gayet başarılı bir şekilde çevrilmiş ve türkçeye kazandırılmış olduğunu düşünmekteyim. pınar savaş gayet iyi iş çıkarmış olduğu için, kitabın dilinden yana endişe duymaya gerek yok bence.

    ancak, filin yolculuğu'ndan saramago'nun diğer kitaplarından aldığım keyfi alamadığımı söylemeliyim.
    incecik bir kitap olmasına rağmen ele yapıştı, sonuna ancak arada 2-3 kitap bitirdikten sonra gelebildim.

    ana hikayesinin okuyucuyu içine çekemeyecek kadar zayıf olduğunu, saramago'nun eleştirel bakışını yeterince yansıtamadığını düşünüyorum.

    kimseye okumayın demem ama saramago'ya giriş için seçilecek kitap bu değil. sıralamada körlük, bütün isimler, incildeki ikinci isa, hatta kabil'den sonra gelmeli. ha, önceki saramago romanlarını okumuş olanlar için ise söyleyecek sözüm yok, okuyun ve kendiniz karar verin bence.
  • elif şafak'ın ustam ve ben kitabını yazarken esinlenmiş olduğu jose samarago romanı.
    esinlendim derse intihal olmaz herhalde.
    konular aynı.
    zaman aynı.
    karakterler benzer.
    mekanlar farklı.
    kitapta fil süleyman'ın lizbon'dan viyana'ya yolculuğu anlatılıyor. anlatılırken çeşitli toplumsal konulara da değinilmiş.
    kolay okunabilen, dil bilgisi kurallarına özellikle uyulmamış değişik tarzda nobel ödüllü güzel bir roman.
hesabın var mı? giriş yap