• mayısın ortasında 44 derece nedir lan
  • canım sıcacık memleketim. adanada yaşamayan bir adanalı olarak başka her yerde üşüyorum, bünye cehennem sıcağına alışmış.
  • bildiğin 40 derece ama cumartesi 28’e düşüyor sakin olun.
  • adam abartmamış demek ki 23 haziranda adana 150 derece gelmeyin derken
  • mayıs ayında bile sıcaklık anormal güzel şehrimde.
    essin diye pencereyi açıyorum fön makinesi tutuyorlar sanki evin içine öyle sıcak esiyor.
  • saygısız şehir. adana’nın suyundan mıdır güneşinden mi bilinmez trafikte bu kadar saygısız insanı aynı anda barındırmak zor mesele. ayrıca büyükşehirler içerisinde trafikte eds kullanmayan tek şehir sanırım. doğal olarak kuralsızlık saygısızlığı da beraberinde getiriyor.
  • bende tiksinti uyandıran şehir.

    bu kadar dağınık, çorak, iğrenç bir yer olamaz. bir misafirimden dolayı güzelim mersin'den kalkıp adana'da vakit geçirmek zorunda kaldım bir kaç gün. maruz kaldığım kaos berbattı. afganistan'dan hallice sokaklar mı dersin, daracık karışık sokaklar mı.. cafeler desen eli yüzü düzgün cafeleri bulmak ölüm, bir yerden bir yere gitmek çin işkencesi... adeta call of duty mw'daki köhne savaştan çıkmış gibi sokaklar, caddeler. bir şehrin %90'ı mı iğrenç olur dediğim...
  • markasını yaratmış başarılı ilimiz...
  • insanlarını ayrı yemeklerini ayrı sevdiğim ülkenin en sıcak vilayetlerinden biri. gerçekten orada yenen yemekse bizim burada, istanbul'da, yediğimiz şey ne, merak ediyorum ;(
  • adana’da 2000’li yılların başıydı. en koşturmacalı olduğum hem çalışıp hem okuduğum üniversite yılları. yine elimde kocaman tıka basa dolu çantamla otogara koşuyorum.trenin geldiğini gördüm o an aklımdan raylardan kaçabilirim yetişirim düşüncesi geçti. bu arada korkuluk tedbir amaçlı hiçbir uyarı levhası yok. adana otogar civarının yerleşiminin nasıl olduğunu bilenler bilir. depar attım raylardaki koca koca taşları görmeden tabi. yaklaştığım anda tren de yaklaştı. o an durmamla birlikte bacağımda bir ağrı hissettim. ne oluyor demeden yine yine peş peşe o kocaman raylara dizilmiş olan taşlar bacağıma çarpa çarpa tren gözden kayboldu. şoka girmiştim, tren beni eziyor galiba bile dedim o anlarda. sonra topallaya topallaya otobüse vardım. birkaç saat sonra eve varıp pantolonumu çıkardığımda dayak yemiş gibi çok geniş yüzeylerde morluklar vardı. annem üzülmesin diye zar zor saklamış, sakarlığımı da söylemekten kaçınmıştım.
hesabın var mı? giriş yap