• al abicim. al al şu ağrıya overrated diyenleri...

    ucunda kanca bulunan bi sopayı geçir yumurtalıklarına. geçir ve çek çekiştir var gücünle. bak bakalım bi daha "yeaaa ne var 10 dakika ağrır geçer, niye bu kadar abartiyosunuz yaaaaaa " diyebiliyolar mı?

    yahu kazara top sürtse, 3 takla 5 burgu ata ata taç çizgisine gidip şeyini uluorta çıkarıp zeval gelmiş mi gelmemiş mi diye işeyerek test eden sensin... kıymetli çünkü.

    sonra kalkmış benim her ay döllenmeyen yumurtamın "artık bu bedende işim yok hacı. döllenmedim de... ee hadi bana müsade" diyip, yine benim rahmimi yırtarmışcasına kendini dışarı atması olayına acısını hiç çekmediğin, bilmediğin halde yorum yapan da sensin...

    ulan bi kere de bişeyi bilmeyin be...
  • iddia ediyorum, erkekler bunu yaşasaydı, ayın bir haftasının resmi tatil ilan edildiği bir dünyada yaşardık.
  • chia: anneeeee!!! ölücem çok kötüüü!! ya dayanamıyoruuumm!
    anne:hadi üstüne bişey al çıkıyoruz hemen...!
    taksiye atlanılır en yakın polikliniğe gidilir... kapıdan adım atar atmaz;
    chia: doktor abi ben çok kötüyüm iki ağrı kesici içtim geçmedi hemen iğne istiyorum, çok ağır olmasın bünyem hassas...
    doktor: tansiyonunu ölçelim hemen..
    chia: ya niye uğraştırıyosunuz beni, çabuk olun dayanamıyorummmm!! alın yumurtalıklarımı hemen!
    saç baş dagılmıştır, chia sanki ağrısını dindirebilcekmiş gibi sürekli kafasını bi yere vurup sağa sola zıplayıp otistik hareketler yapmaktadır
    hemşire: 6-4 tansiyonu...
    doktor: ben bişey yapamam bu durumda, bayılırsın iğneyle...
    chia: ya ağrının şiddetinden düşüyo zaten tansiyon, iğne yapmazsan ben bayılcam zaten...
    doktor: hemen bu kızı hastaneye acile götürün, doktor kontrolünde kalsın, durumu kötü hemen bi serum taksınlar, biz buna burda bakamayız, ciddi birşey olabilir...
    chia kendini atmış olduğu koltuktan kalkar iki adım atar yere kapaklanır..
    chia: gözüm kararıyo, başım dönüyo, midem bulanıyo, kusucaaaam!
    taksi çağırılır... chia taksiye kucakta taşınır, yol boyunca arka koltuğu tırmalar, kapıları camları tekmeler..
    eve gidilir, baba çağırılır, baba işini gücünü bırakıp taksiye atlar eve gelir, arabaya binilir, en yakın hastanenin yolu tutulur. chia bu sırada hala çığlık çığlığa ağlamakta ve fenalık geçirmektedir. anne kafayı yer, acayi telaş yapar, gözleri dolar kadıncağızın. bu araba da chia tarafından tekmelenir tırmalanır...
    en sonunda hastaneye ulaşılır. arabadan çabuk çabuk çabuk nidalarıyla inilir. hastanenin kapısından girilir ki chia durur, elini karnına götürür..
    anne: kızım ne oldu??
    chia: geçti...
    anne: aa döverim bak seni!
  • guzelim gunluk guneslik cumartesi gununu kabusa ceviren bok. sewgili "ya ama hay allah napsak" derken ona bile elinizin tersiyle bi tane gomme istegi veren illet. etrafinizda sizinle konusan veya iletisim kurmaya calisan herhangi bi sey veya kisinin girtlagini sikip gebertiverme istegi veren bela. saatlerce kivranip soguk terler doktukten sona bi sekilde baygin dusulen ve insani super yoran agri.
  • ben sancıya takıldım burda. sancı ne yahu, sancı ne? o an yaşamayı değil de ölmeyi istetecek bir işkenceler bütünü denmeli ona. bunu yaşamamışlar olayın sadece karın, bel vs bölgesinde gerçekleşen kasılmavari bir ağrı olduğunu sanacak.

    bi kere olay sadece bi yerlerin çok şiddetli ağrıması da değil. aynı anda* inanılmaz bir mide bulantısı ve bağırsak isyanı da baş gösterebiliyor nitekim. şimdi olayı gözünüzde canlandırmaya çalışın. bi kere sebebini anlamadığınız bi şekilde hani gavurun pain in the ass diye tabir ettiği ağrıya* sahip olduğunuzu düşünün. bağırsaklar bozulmuş*** bundan mütevellit tuvalete yollanmışsınız. aynı anda sinir ötesi bir mide bulantısının da peyda olduğunu düşünün. tuvaletten kalkamadığınızdan her ihtimale karşı önünüze bir leğen çekmişsiniz ve kusmamaya çalışıyorsunuz.* yine aynı anda soğuk soğuk terlediğinizi de hayal edin.** insanın karnı ağırınca gayri ihtiyarı cenin pozisyonuna geçmek istiyo tuvalette bile ama biraz eğili kalındığı zaman da bu sefer sırtınızın da ağrıdan gebermekte olduğunu iyice hissetmeye başlıyosunuz. aynen bir sırt kopması durumu. dik durmaya çalışınca mideniz ağzınıza geliyo gibi oluyo hooop leğene eğiliyosunuz bu sefer de sırtıııııııım diye inliyosunuz. arada beliniz de ölüyo tabi, onu saymıyorum bile. derin nefes almaya çalışıyosunuz ama malum ortam tuvalet derin nefes nereye kadar? işte o öne mi eğilsem dik mi otursam diye bir öne bir arkaya hacıyatmaz gibi gidip gelirken bundan daha çaresiz bi halde olamam herhalde, şu an ben bir zavallıyım, bana allah'ın bir mucizesinden başka hiçbir şey yardım edemez diyerek gözlerinizden yaşlar süzülüyo. o an gerçekten kime bu kadar büyük bir kötülük yapmış olabilirim ki bu şekilde cezalandırılıyorum diye hayatınızın ufak bir muhakemesini yapıyosunuz. (bkz: hayatın gözlerin önünden film şeridi gibi geçmesi) ne zaman ki bağırsaklar kolonoskopi yapılacak kadar boşalıyo o vakit tuvalette oturma mecburiyeti de ortadan kalkıyo ve yatağa yollanıyosunuz. o an bütün o ağrınızın devam etmesine rağmen çölde serap görmüş kadar mutlu olabiliyosunuz.* bu arada taharet musluksuz bir tuvalette iseniz (bkz: yurtdışında yaşamak) temizlenip ordan kalmak potansiyel bir umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları entrysi olabiliyor.

    yatakta sıtmalı gibi titremeye bir üşüyüp bir yanmaya devam ediyosunuz. ta ki bayılana ya da yorgunluktan sızana kadar. bu esnada bi adet sıcak su torbasının mucizevi olmasa da bir etkisi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. o şekilde kaç saat geçirdiğinizin farkına varamayacak kadar bu dünyadan soyutlanıyorsunuz bütün bunlar olurken.* eğer mide bulantısı bir hap içmelik kadar geçerse bir adet buscopan plus'ı yutuyorsunuz. 60 dakikada olmasa da 1 saatte geçiriyor biraz sancıyı.*

    efendim yukarıda anlattığım nispeten şanslı bir durum çünkü bu krize ev ortamında yakalanmıştım. ben bunun ilkine erkek arkadaşımla büyükada'ya gittiğimde, ikincisine de yurt odamda ertesi günkü cell* sınavıma kasarken yakalandım. ikisinde de acile kaldırıldım ve iğneyi yedikten sonra* yarım saat daha sedyede kıvrandığımı bilirim. hatta ilkinde hastahaneye kaldırılmadan önce ilk atak bir cafede oturuken girmişti ama ben daha önceden başıma hiç böyle bir şey gelmediği için şimdi geçer diye erkek arkadaşımı sakinleştirmeye çalışıyordum. bu sırada acıdan oturduğum koltuğun yanlarını sıkmaya başlamışım ki bunu farketmem garsonun tekinin bana eroini gelmiş bir keşmişim bakışı atması ile oldu. acilen tuvalete gidip yarım saat çıkamayınca tüm cafe ahalisi seferber oldu. hiç aman allahım rezalet demeyin, o an bunları düşünecek beyin fonksiyonlarına sahip olmuyorsunuz.* hatta tuvaletten çıkınca kendimi ilk gördüğüm masanın üstüne attığımı hatırlıyorum hayal meyal. sonrası adada olduğumuzdan taksi bulamayıp haziran sıcağında hastaneye kadar yürümek zorunda oluşum ve nihayet acilin girişi. *

    o gün bugündür, nietzsche'nin seni öldürmeyen şey seni güçlendirir lafını her duyduğumda diyeni dövüyorum.
  • kendi adıma bilimin geldiği noktayı adet sancısı sayesinde tespit ediyorum.
    dünya nüfusunun yarısının yaşadığı bu sıkıntının hala aşılamamış olmasını aklım almıyor benim. yok füzyon, yok cern, yok higgs bozonu; arkadaş sen bu sancıya çözüm bulamadıktan sonra benim gözümde bir hiçsin ya. 21. yüzyılda 2-3 ayda bir hala hanımı ütülemek zorunda kalıyorsam bunda bir sıkıntı var arkadaş, insan ütülenir mi lan? ben bildiğin gömlek ütüler gibi insan ütülediğimi biliyorum kaç kere. sıcak su torbası olsun, majezik olsun; ben uzaktan acı çekiyorum ki bunu yaşamak ne menem bir şeydir tasavvur edemiyorum.

    hayır zaten bu adet olayının tümden engellenemiyor olması enteresan. madem elimizde döllenmemiş bir yumurta var, yap kardeşim bir hap işerken az az gitsin. nedir lan bu koca 1 hafta kan revan. bildiğin vahşet bu. dünya nüfusunun yarısı ayın bir haftasını altında bebek bezinin hallicesi bir şeyle geçiriyor diyorum aloooo...

    tampon kullananları tenzih ederim, sonra ben yaptım oldu diye gelinmesin rica ediyorum.
  • overrated diyenlerin, ne sızlıyosunuz yea bi tane hap içip uzanın geçer diyenlerin, düzenli olarak dişiyse uteruslarını, erkekse testislerini, bıçakla öldürmeyip süründerecek kadar deşmek istiyorum. etrafta 100lerce am göt meme başlığı varken bundan rahatsız olanlar da aynı olaydan paylarını alabilirler.

    gecenin bir yarısı bu başlığı okuyor olmamızın tek sebebi 3 gündür ağrı çekmemiz, ve özellikle 4 saattir içilen 2 farklı ağrı kesiciye, sıcak su torbasına ve rezene çayına rağmen ağrımızın %1 oranında bile azalmamış olması olabilir mesela. insan ister istemez aklıma gelmeyen başka ne çözümler vardı diye bakma ihtiyacı duyuyor. ama gel gör ki entrylerin yarısı, "abartmayın yeaa" temalı.

    edit: almanya'daysaniz reglden onceki 2-3 gun duzenli olarak lebensbaum frauentee icin (alnaturada satiliyor). almanya'da degilseniz, icindekiler: aslanpencesi, yeşil yulaf samani, limon otu, kırmızı yonca, ısırgan otu, alıç , civanperçemi , papatya, tarçın, gül çiçeği, lavanta

    yillar sonra gelen edit: araliksiz dogum kontrol hapi kullanarak, regl olmadiginiz icin sancisini da cekmiyorsunuz. bunu bu kadar gec kesfettigim icin cok uzgunum. zaten dogum kontrol haplari ilk ortaya ciktiginda ara vermek ve kanamak diye bir olay yokmus,sonradan kadinlar "dogal" hissetsin diye ortaya cikmis bir sey. ayda bir kanamanin bir faydasi olmadigi gibi, hapi ara vermek yerine araliksiz kullanmanin bir zarari yok (bu konuda son yillarda da cikan bir suru makale var). eger her ay agridan ölen biriyseniz, hic beklemeden doktorunuzla bu opsiyonu konusun. bu arada ilk basta ara vermeseniz bile kanamalariniz olabilir vucut bir kac ay direnebiliyor. ama sonrasi kanamasiz ve agrisiz bir hayat. tabii yine 3-4 ayda bir ara vermekte fayda var, cunku boylece beklenmeyen kanamalari engellemis olursunuz. cok uzun sure devam edince yine arada kanama olabiliyor cunku endometrium cok az da olsa kalinlasmaya devam ediyormus ve bi noktada bunu atmak istiyor. kendiniz ara verirseniz bunu kontrollu bi sekilde yapabilirsiniz. her bunye icin de farklilik gosterebilir tabii ki
  • bu olaya "doğurgan olduğun için şükretmelisin" kafasında yaklaşırsanız üç sebepten dayak yiyebilirsiniz.

    1. her kadının en büyük hedefi doğurmak olmayabilir.
    2. infertil kadınlar da sancılı regl dönemi geçebilir.
    3. sebepsiz.
  • goksel'in memeleri, x'in memeleri, kucuk memeli kiz, buyuk memeli kucuk gotlu kiz, x meme, y got, x memeli kizin y demesi, sol tasagin buyuk olmasi, tasaklarin suya girince kamasmasi gibi cok anlamli basliklar dururken hakkinda baslik acilip, entry girilmesine gerek olmayan agri turu. lutfen biraz ozenelim, saygili basliklar acalim, mahremimizden bahsetmeyelim, sozlugun bazi yigitlerini rahatsiz etmeyelim.
hesabın var mı? giriş yap