• organizasyon çok kötüydü evet. eminim ki birçok şeyi beceremediler. diğet taraftan sahneye çıkmayan gruplar da bir çift lafı hakediyor. mfö, adamlar, mavi sakal, cem adrian gibi önemli sanatçılar, organizasyondan kaynaklanan sorunlar nedeniyle sahneye çıkmadılar. peki ya seyirciler? belli şartlarda anlaşan bu sanatçılar, şartlar sağlanmadığı için kolayı seçip sahneye çıkmadılar. yüzlerce seyircinin hepsinin bilet paralarını almak için hukuki olarak uğraşmayacakları aşikar. halbuki sanatçı, koşullara rağmen sahne alıp, sonrasında hukuki yolla hakkını arayabilirdi. bu bakımdan, sahne almaktan vazgeçen sanatçı/grupları da kınıyorum.

    ılk günkü sahne alamayan grupları ise hariç tutuyorum, onlar yağmur nedeniyle sahneye çıkamadılar ve bunun tek sorumlusu da yağmura karşı önlem alamayan, teknik ekipmanları bile koruyamayan organizasyon oldu.
  • cumartesi ve pazar pek sevgili eşimle iştirak edip yaş ortalamasını yükselteceğimiz festival olacak. tahminimce kayınpederin yazlığına 3,5-4 km mesafede. yürünerek bile gidip gelinir.
  • üzgünüm ama: festivalimsi, festivalimtrak, kekremsi

    uzun edi:

    festival işi maceradır, maceralıdır. hele hele türkiye gibi, festival geleneği, festival kültürü ve bu anlamda yetişmiş, kalifiye elemanın çok da olmadığı, bir elin parmaklarını geçemediği yurdumda, daha da bi maceradır.

    kötü giden bir festival, sonraki yılları, sonraki festival düzenleyecek insanların çabalarını da ipotek altına alır. bakınız 2010 zeytinli faciasından sonra, 2014de zeytinli rock festivalinin nasıl düzenlenebildiğini, içerisinde yer alan, işi yapan insanlara sorduğunuzda öğrenirsiniz. çaldığınız kapılar, bırakın yüzünüze kapanmayı, açılmaz bile, kapının arkasından, siz hele bu sene bi yapın, seneye bakarız derler.

    artık eskisi gibi büyük sponsorluklar yok, çünkü işin içinde alkol ve tütün firmaları istedikleri gibi yer alamıyor. hal böyle olunca da, bir festival yapabilmeniz için gereken, hatırı sayılır miktardaki parayı bulmak için kırk bin takla atmaya başlıyorsunuz, zira, daha festivali yapmadan, misal sanatçı anlaşmalarını imzalamaya başladığınız anda para harcamaya başlarsınız. attığınız her imza, en azından, belirli bir oranda ön ödeme gerektirir. bunun üzerine alanda kullanacağınız, jenaratoru, ses-ışık firmasını, güvenlik firmasını, otel ön ödemelerini, ulaşım bedelleri ve uzayıp giden bir listedeki onlarca ödemeyi üst üste koyduğunuzda, ortaya ciddi paralar ve yükümlülükler çıkar yerine getirmeniz gereken. bir de bunun üzerine, ortalama her 45 dakikada bir gündemin değiştiği, her an her şeyin olabileceği hassasiyetteki memleketimin durumunu koyduğunuzda, zaten bu memlekette festival mestival yapmak hiç de akıl karı bir iş değildir, hele hele istanbul dışındaki başka yerlerde.

    istanbul dışında festival veya ciddi bir etkinlik yapmanın bir diğer zorluğu ve maliyet attırıcı faktörü ise lojistiktir. konaklama, ulaşım ve nakliye, ciddi bir masraf kalemi haline gelir ve çok düzgün planlanması ve koordine edilmesi gereken birer madde haline gelir. bu bilgi ve tecrübe gerektirir.bir saat ritmi ile ilerlemesi gereken bir operasyondur çünkü bu kalemler. klasik türk kafası ile, yiaa hallederiz abi ile olmuyor, olamıyor bu işler…

    kabahatli bulmak her zaman kolaydır. eminim, seferihisar alive open air'i düzenleyen insanların, belki de yüzlerce; "ama" ve "fakat" ile başlayan sebebi vardır. ama maçın sonucu değişmiyor; hesabını bilmeyen çavuşlar, döner başını avuçlar... daha sonra, ama saha çamurdu, ama hakem taraf tuttu diye mızıklamak fayda getirmiyor ne yazık ki… havalı fiyakalı line-up anons etmekle, sosyal medya calışmaları yapmakla, afiş bastırmakla olmuyor, tıpkı yakanıza, bilmem ne diye yaka kartı bastırıp belinize telsiz takmakla bu işi yapmasını bildiğiniz anlamına gelmediği gibi.

    istanbul merkezli festival / etkinlik hegomonyasına alternatif, şu anda bir tek zeytinli rock festivali görünüyor. eğer, en azından geçen seneki kadar başarılı bir etkinlik gerçekleştirilebilirse, önümüzdeki sene için imkanlar daha da farklılaşacaktır şüphesiz. büyük patlayabilirde, sonuçta, festivalden 3 gün önce olacak bir olaya bakar...

    uzun lafın kısası, iyi niyetli ama ne yaptığını bilmeyen insanlarla, maddi destek bulamıyorsanız, bir şekilde var olmayan, mesela bilet satışından gelecek para ile, vaadlerle, kişisel kredilerinizi kullanarak bu işler yapılmaz. yapmaya kalktığınızda, binbir yerden gol yersiniz, sonra, ülke puanı düşer, sizden sonra festival yapmaya kalkışan insanların da önünü tıkamış olursunuz. keşke seferihisar alive open air, bu şekilde patlamasaydı, keşke, asgari de olsa, seneye bu işi yapabilecekleri kadar başarı elde edebilselerdi, keşke seneye de yapılabilseydi. kaybeden sadece bu sadece organizasyonu yapmaya kalkışan insanlar değil, veya mesele sadece maddi anlamda uğranılan zarar kadar basit değil ne yazık ki… üzgün olduğum mevzu tam olarak da bu...
  • festival biteli günler oldu ama sakin sakin kritiğini yapabilmek için bekledim. iki gün temizliğim, kırklanmam sürdü zaten. neyse. girişten itibaren şunlar yaşandı;

    antalya'dan otobüs yolculuğu ile geldik. anayolda tabela, yönlendirme olmadığı için, şoför bizi bildiği yerde indirdi.
    aşağı doğru yürümeye başladık. iki kişi daha çıktı yolda önümüze. onlarla da birlikte ilerlemeye başladık. gittik kapıda çözüm odaklı iki güvenlik.

    -'girişler burdan değil'
    -peki nerden?
    -diğer taraftan.
    -diğer taraf neresi?
    -anayola çıkıyosunuz. 200 metre ilerden dönüyosunuz. ordan aşağı inin. orda
    -'+!^%^%&%/(/ kardeş sırtımda 25 kilo var. uzun yoldan geldim. anayola falan çıkamıycam. şurdan eşlik edin götürün bizi diğer kapıya.
    -kesin talimat var giriş alamıyoruz.

    küfür ede ede o 200 metre denilen 3 kilometrelik yolu yürüdük. kapıya geldik. bilet alıcaz.

    ahahahahaha lan nereye bilet alıyoruz. normal şartlar altında olur o. biz gişe kurulmasını bekledik. ahahahahah hee gişe akşam 8'de yeni kuruluyor. olm cidden çok komik. adamlar birilerinin geleceğini düşünmemiş resmen. festival boyu; lan şaka maka geldiler yahu der gibiydi hepsi.

    burdan sonrasını festival vaatleri ile gerçekleşenler şeklinde olanları açıklayayım. vaatler tamamen festivalin sitesi olan http://aliveopenair.com/ adresinden alınmıştır.

    festival alanı
    vaat: festival katılımcıları için mümkün olan en fazla sayıda ve temizliğine muhakkak dikkat edilecek tuvalet alanları ile plaj kenarında duş alma imkânı olacak. ayrıca, kampta kalacak katılımcı dostlarımız için ayrıca duş ve tuvalet alanı bulunacak. kamp alanının gayet konforlu olduğunu söyleyebiliriz. yine de erken gelenin daha iyi yeri kapacağına kuşku yok!

    gerçek: ışığı, suyu olmayan tuvalet. evet plaj kenarında duş imkanı oldu. onu her plajda alabiliyoruz zaten. şampuanımın denize karışmayacağı bir duş beklemiştim. hayal oldu. zaman zaman su da bitti. itfaiyenin hortumuyla duş alanlar oldu tabi. haa tomaya alışmış nesli zorlamaz ama ben tazyikle uçardım valla. denize nolcak lan köpük, kimyasal derken ikinci gün ehh kokuyozz laaan diye girdim duşa. üzgünüm.

    vaat: festival alanı içerisinde ayrıca oyun alanları bulunuyor. bir tanesi denizle de haşır neşir olan bu oyun alanları, gün içerisinde, isterseniz müziksiz zamanlarda hep beraber eğlenmemize zemin hazırlayacak. “oyun alanları” için hazırladığımız oyunlar katılımcı dostlarımız için sürpriz olsun. merak etmeyin, size çavul yarışı ya da kaşıkta yumurta taşımadan daha sofistike oyunlar hazırlıyoruz. ama yine de başlatan olursa, bizim ekipte kaşıkta yumurtada iddialı en az iki kişinin olduğunu söyleyelim. hiç kuşku yok ki oyun bir yandan da yaratıcılık işidir, festival alanının her yerinde küçük oyun grupları kendi yaratıcı eğlencelerini deneyimleyecektir.

    gerçek: lan keşke çuval yarışı olsaydı. su kenarındaki malak gibi yattık 4 gün. ikinci ya da üçüncü gün adını bilmediğim işte büyük bir top içine girerek futbol oynama aktivitesi geldi. onlar da sağ olsunlar gelip çakılıp kaldılar oturdukları yere. tok satıcılardı muhtemelen ne bir promosyon, ne bir duyuru, ne bir ilgi çekici şey yapmadan son gün kaybolup gitmişlerdi. o sıcak ve toz içinde sulu mulu bişiler olsaydı da herkes hem serinleseydi hem de eğlenseydi ya.

    vaat: eh, bir de bunların üstüne 29 sıkı grup, unialive sahnesi grupları ve dj’lerimiz eklendiğinde… daha ne olsun?! bayağı bayağı 4 günlüğüne şenlik kasabası kuruluyor!

    gerçek: 29 gruptan kaçı çıktı tam bilmiyorum. oldukça fazlası iptaldi. ne bir açıklama geldi, ne herhangibir gönül alma. dj falan da görmedim, duymadım. müziksiz öyle oturduk. bi de show radyo vardı. lan sevgili show radyo. naptın lan festival için. gördüm bir iki çanta vermişsin sanırım. onu da kendi aranızda mı dağıttınız naptınız. lan çektinizi otobüsü oraya. yaydınız. olum insan hiç mi bişey yapalım da şu insanlar eğlensin demez. o konuda çok valla.

    herşeyi tek tek yazıcam diye kendimi çok gaza getirmiştim ama şu an o kadar üşendim ki. o kart rezilliği, döner dayatması vs. olum iyi niyetliler ama beceremediler falan değil. iyi niyetli adam; çıkar gençler istedik ama olmadı der. karşımıza çıkar. çabasını gösterir. tek iyi niyetli uzun boylu, sakallı görevlidir. gece tuvalet gösterdi bize sağ olsun. heh o iyi niyetlidir işte. biliyo çünkü rezilliği. haa seyircinin de haksız olduğu şeyler var. lan alternatif sahnede grup var. hepsi zaten taş çatlasa 15 dakika sahnede kalıyor. bi zahmet kaldır kıçını gel sahne önüne. yok ama olmaz. olum ne organizatörler ne de katılanlar festival işini bilmiyor, beceremiyor. benim anladığım budur. seneye olur mu bilemem. ama ne grup kaldı anlaşabilecekleri, ne oraya gelecek katılımcı kaldı. geçmiş olsun.
  • her şeyden öte she past away'i getiriyor oluşları bile gidilmesi için sebep olan festival.

    orada olacağız..

    edit: (getiremedi)

    dünyanın en kötü festivallerinden birincisi olabilecek bir organizasyona sahip olan festival. nedenlerini yazmışlardır suserler..
  • lan resmen minimal festival.
  • she past away'i görmemle yehurey nidaları attırmış festivaldir. deniz yatağı ve su tabancalarımızla orda olacağız. yuppiyayiyee.
  • yalan olmuş galiba festival, perşembe herkes ağlıyodu bi yağmur yağdı her şey iptal oldu diye, demin de adamlar organizasyon kaynaklı aksaklık ve ihmalkarlıklar yüzünden festivalde yer alamayacağız diye açıklama yaptı. beceremediler demek.
  • tek başıma çıkacağım ilk tatilimi adı geçen festivale denk getirerek insanlık için küçük ama kendim için muazzam bir adım atacağımı tahmin ettiğim festivaldir. anathema var, adamlar var ben neden olmayayım?
  • 35 liramı ve hevesimi hiç etmiş festivaldir. mfö gelecek diye günlük bilet aldım ve iptal olduğunu kapıda öğrendim. yine de giriş yaptım son gün olduğu için boş olmasını anlıyordum da bu kadar boş beklemiyordum festival alanını. yani böyle vakit geçirecek bir şeyler arandım zaten yazlıktan geliyordum, denize girmenin farklı bir anlamı yoktu benim için. ortalıkta kimseler yoktu ve deniz tarafı festival dışından gelen günübirlikçilerle doluydu. rockçılarla piknikçiler birbirine girmişti. kaçan heyecanımla, hayal kırıklığıyla geri dönmeye karar verdim.

    artık kim sorumlusuysa bu durumdan kaç kişiyi hayal kırıklığına uğratmayı bırakın ne vaat edip karşılığında neler verildiğini ve bilet alanları, özellikle internetten bilet alanları nasıl mağdur ettiklerini algılayabilecek kapasitede insanlar olduklarını umuyorum. o kadar telefon numarası isteyip şunlar şunlar iptal olacak diye mesaj atılmıyorsa bir art niyet hissediyor insan haliyle. beklenilen ilgiyi görmemiş olabilirsiniz ama ne olursa olsun gelenleri de yolalım en iyisi kafasıyla çok fazla dayanamazsınız zaten. neyse daha fazla öfkelenmeden ben yanan biletim ve pazar günü heyecanım için bir soğuk su falan içeyim.
hesabın var mı? giriş yap