• entrylerimi okuyanlar bilir ne denli alkolik olduğumu. iki kez tedavi görmeme rağmen kurtulamadığımı, aşık olduğum kadını bu yüzden kaybettiğimi, şimdi hayatımda olan kadını bu yüzden bezdirdiğimi, ailemden bu yüzden uzaklaştığımı, köpek gibi para kazanmama rağmen halen dipte olduğumu cart curt...

    birkaç kelam edebilme yetkim var sanırım bu "alkolik olmak"la övünen kardeşlerime. siz hiç çorba içerken kendinizden tiksindiniz mi kaşık tutamıyorsunuz diye? ben tiksindim. her gün de tiksiniyorum. bu sabah işe gitmeme gerek yoktu. tatil beldesinde yaşıyorum, tüm eş dost denize gitti. ben ne yaptım peki? uyandım bira açtım odamdan çıkmıyorum. kız arkadaşım ne zamandır iş yerine bekliyor beni ama benim fırsatım olmadığı için gidemiyorum. bugün fırsatım vardı. yeğenlerimi aylardır görmüyorum fırsat olmadığı için. 3 günlük boşluğum var gidip görebilirim. görmüyorum. annem babam artık yaşlandı, maksimum beş on yılları var. gidip görebilirim, görmüyorum. hayatımın her alanında alkol var. son bir yılda içtiğim bira sayısı içtiğim su sayısının kat kat üstünde. ki ben günde üç litre su içerim.

    son bir yılda kazandığım parayı hesapladık geçenlerde arkadaşımla. o kendine ev aldı, şimdi araba almayı planlıyor. ben ondan 2000 lira daha fazla kazanıyorum. benim hesabımda 5000 lira var. bir yıllık süreçte tek aldığım bir bilgisayar ve 4-5 binlik üst baş. geri kalanını alkole verdim. baksana gerizekalılığa, ev parası olm. bir yılda kazandığımla üstelik. ben 10 yıldır böyleyim.

    ehliyetime 2024'e kadar el konuldu. 2 tane araba parçaladım alkollüyken.

    her şeyi unutuyorum. biriyle seviştiğimi, isimleri, hatıraları, sevgilime söylediklerimi, dün ne yediğimi, bugün ne yapacağımı...

    öyle köreldim ki, eskiden yazmak beni dinlendirirdi, şimdi iki kelimeyi bir araya getiremiyorum. mesleğimde parmakla gösterilirdim, şimdi sikindirik bir şey yapıyorum. oturup saatlerce insanları güldürebilirdim, bundan para da kazandım bir süre. şimdi sadece gülünç durumda hissediyorum.

    bunların hangisi övünülecek şey? he bir oturuşta alayınızı masaya gömer kalkar yürür giderim. bu mu övünülecek şey? hepiniz 100 lira öder kalkarsınız masadan ben 500 liradan açarım kapıyı. aman ne matah şey eşik yüksekliği...

    o yüzden gençler, suyun bu tarafı boyu çok aşıyor. bazı sular vardır, ne kadar iyi yüzme bilirsen bil boğulursun. alkol de o sulardan biri. biri yatarak iki kez tedavi görüp de kurtulamamış bir alkolik olarak söylüyorum bunu. esrar, kokain ve hap bağımlılığı yaşamış biri olarak da söylüyorum. bu bokun bağımlılığı hepsinden tehlikeli. baksak alayınız "bağımsızlık benim karakterimdir" falan paylaşımları yaparsınız. bir bağımlı olarak diyebilirim ki "bağımlılık karaktersizliktir."
  • 21 ağustos günü canım eşimi toprağa verdim.6 yıllık evliliğimin 5 yılı onkoloji servisinde geçti.metastatik meme kanseriydi.sayısız ameliyat , kemoterapi , radyoterapiye rağmen dayanamadı canım sevgilim.zaten alkol düşkünlüğüm vardı.özlem arttıkça alkol de arttı.eşik arttı , tölerasyon arttı.içim yanıyor.giden geri gelmiyor biliyorum ama gözyaşlarım dinmiyor.rabbim kimseyi böyle bir acıyla sınamasın.

    edit: evet şuan yine sarhoşum.kafanızı şişirmek istemedim.paylaşmak istedim.özür dilerim.
  • bir arkadaşım vardı üniversitede, bir yaz aynı odayı paylaştık yurtta. neredeyse her gece bir şişe votka, o yoksa şarap içerdi. zevkine değil, sarhoş olmak için içerdi ve olurdu da zaten. sarhoş olduktan sonra ya kendi kendine ağlar ya da anasını babasını arayıp onlarla dertleşir ağlardı. daha önce böyle bir manzarayla karşılaşmadığımdan bir şey yapamadım o süre boyunca, yapabileceğim bir şey de yoktu zaten. mevzu "içme şu zıkkımı" seviyesini geçmişti bariz bir biçimde. "bu dünya ayık çekilmez" düsturunu hayatına birebir uygulamıştı çünkü. işin garip tarafı, her ne kadar sarhoş halinden tiksinsem de, adama bir türlü kızamadım. evet kendini böyle "yok etmesine" üzüldüm ama alkol içerek kavuştuğu o "dünya"ya olan ihtiyacı herşeyden, yaşama isteğinden bile, daha fazlaydı. işin trajik yanı da bu galiba.
  • ''hayat kötü değil, sizin içkiniz bitmiş.''
  • kabullenmeyerek başlar, bir çok diğer bağımlılık gibi.

    içe yapılan uzun bir yolculuk sonrasında bu durumu artık kabullenebildiyseniz çözümü tamamen keyfe kalmıştır. kendi adıma konuşmam gerekirse evet alkoliğim ve bundan mutluyum.

    16 senedir aralıksız içiyorum. sadece askerde acemi birliği sırasında içememiştim herhangi bir şey. kafayı falan yememiştim tabii, 10 sene önce bu denli bağımlı değildim. şimdi olsa kafayı yerdim.

    içmeden iyi yapabildiğim tek şey sadece işim, mesleğim. onu da bir zahmet yapayım, yapamıyorsam da zaten ölüp giderim, parasız içilmiyor.

    hayatımı mesleğim ve içmek olarak ikiye ayırmışım. çoğu hobimi, zevkimi artık hatırlamıyorum bile. e yaş ilerledi artık, gençken takıldığım gibi süper bir laylay lom yok. insanlar amca diyor , mösyö diyor.

    çapkınlık edesim hiç gelmiyor. güzel bir kadınla vakit geçirmek yerine iyi bir viski alıp dibine kadar içmeyi tercih ediyorum. çünkü bana verdiği keyif, boğazımda bıraktığı tat, midemde bıraktığı his daha gerçek. erişmesi daha kolay.

    son çıktığım tatilde denizci bir abiden etil alkol ile yaratılabilecek harika tarifler aldım. açmazlara düştüğümde bunları teker teker deneyeceğim. ama önce balkonda bidon bidon bekleyen vişne likörlerimin olgunlaşmasını bekliyorum.

    ben içmeyi seviyorum. alkolü seviyorum. içmediğim tek gece bile yok. alkolik olduğumu da kabul ediyorum ve bundan hiç şikayetçi değilim.

    sonuçta bir kere geldim dünyaya ve yaptığım seçimden hiç rahatsız değilim. o yüzden arkadaşlar kadehleri uzatın çarpıştıralım!

    kötü bir şey değildir alkolik olmak. bir seçimdir.
  • içkinin tadını çıkara çıkara ölmektir. ne para pul dayanır ne de karaciğer.

    (bkz: atın ölümü arpadan olsun)
    (bkz: ukteydi doldurdum)
  • kısmen, az buçuk kendi üzerimde kıyısından geçerek deneyimlediğim ve çevremdeki birkaç yakın insanda gözlemlediğim üzere kesinlikle içilen miktarla bir yere kadar alakalı olduğunu gözlemlediğim durum.. bütün olay alkolün verdiği gevşeme ve gevşemeyle birlikte kendini daha iyi ifade ederek hayatın sıkıcılığından bir süre de olsa kurtulmanın verdiği eğlenceli hisle alakalı.. yani "su gibi akıyo bildiğin kibin diiil" olayı asla değil.. olay tamamiyle kendini alkol ile ifade etmeye başlama eşiğinde yatmakta..
  • alkolü çok sevmeniz, çok tüketmeniz, akşamcı olmanız, çareyi alkolde aramanız alkolizme sadece basamaktır.

    gerçek alkoliklerde alkol almayı kestiğinizde delirium tremens'e girersiniz ki bunda algılarınız değişir, uyumaya çalışırken hızlı göz hareketleriniz, gerçek gibi kabuslar, titrerken terlemeler, halisünasyonlar, sanrılar, illüzyonlar, zaman ve mekan kayması, vücutta kasılmalar, hezeyanlarınız olur ve bu noktada toleransınza bağlı olarak ölüme kadar gidersiniz.

    öyle özenilecek, gurur duyulacak bir tarafı yoktur arkadaşlar.
  • ayık olmamaktır. ayık kalmamayı garanti etmektir. alkolik iseniz ayık kalmayacağınızı ben garanti ediyorum. paranız mı yok? aileniz tepenize mi bindi? sizi hastaneye * mi yatırdılar? hiç sorun değil. bir şekilde sarhoş olacaksınız. beyniniz keşke her konuda sarhoş olabilmek için çalıştığı kadar çalışsaydı. ama çalışmaz. neden çalışmaz? çünkü alkol buldunuz. iyi bok yediniz.

    not : tam bir alkolden arınma arzusu edinememiş bir alkolik tarafından yazılmıştır. bırakmak isteyen alkoliklere umut olamayacağım gibi umutsuzluk da aşılamak istemem. inşallah ayık ve mutlu birer hayatımız olsun kardeşlerim. siz beni anladınız.
hesabın var mı? giriş yap