• ankara'da yaşıyor olmak, gülerken, ağlarken, coşarken, üzülürken... her noktada hayattan iz bırakmak, ve sonra o izleri buluvermek...
  • - daha dar bir aralikta da olsa, her bi seyin daha oz yasanabilir olmasi,
    - onunuze sunulan hayat penceresinin her karisina hakim olmanin verdigi guven hissi,
    - basedemeyeceğiniz kadar fazla olan secenegin varliginin kisiyi tedirgin etmemesi,
    - baskent olmasi, etrafta bi suru muhim binanin mevcudiyeti, bir ulkenin yonetiminin cok yakininizda icra edildiginin bilinmesi
    - eh, bir devlet memuru sehri olmasi, mutevazi, dejenerasyondan nispeten uzak durmus insanlarin varligi.
  • yilbasi zamani, kizilaydaki milli piyango binasinin isiklari, ki daha ilk gunlerden birkac ampulu patlamis olur.
  • cok aranan, ancak bulunamayan nedenlerdir bunlar.
    (bkz: #1779791)
  • ankara insanı ankarayı sevme sebeplerinden birisidir.
  • sevdiğiniz insanların ankara'da olmasıdır, istanbul'dan kaçıştır...
  • (bkz: cemal süreya)
  • sabah trafigine yakalanmadan rahatca ise gidebilme, bu sayede erken kalkmak zorunda olmama, yaygin metro agi, guney kiyilarina haftasonu icin gitmeyi mumkun kilacak yakinlikta olmasi, kayak merkezlerine kolay ulasim, sehir merkezine cok yakin yerlerde binicilik, paintball gibi aktiviteleri yapabilme imkani genel anlamda ucuzluk.
  • her cuma insanların kızılay metrosunda gazeteler üzerinde toplu namaz kılarak oluşturdukları ironik manzaraya şahit olmak.
  • kırık kalpler bırakılsa da geride ve yerine yenileri hiç konmasa da ilk aşklar kentidir, bozkırın ortasında gülümseyen bir bahar güneşinde seğmenler parkı'dır aşk, yeşilvadi ve papazın bağı... ve belki kışın en soğuğunda dikmen yokuşudur. ankara, aşkla aydınlanır sabahları, geceleri aşktan kararmaz. bozkırı katlanır kılan aşk günlerinin adıdır ankara
hesabın var mı? giriş yap