• oyle gunlerim oluyor ki, formaliteden yapilan konusmalar, danismanimla tezime iliskin yaptigimiz tartismalar ve yemekhanede "bir kase corba lutfen." demek, tesekkur edip ozur dilemek disinda tek bir sey anlatmadigim oluyor. "daha ne konusacaksin?" dediginizi duyar gibiyim. yok iste, oyle olmuyor. "gokyuzu ne kadar guzel gorunuyor." demek istiyorum soz gelimi. "bir seyler cizdim de, sana gosterebilir miyim?" demek istiyorum. bazen de "bugun tuhaf hissediyorum." diye soze girismek istiyorum. kimseye hicbir sey anlatmiyorum. kimse bir sey sormuyor. ben de onlara sormuyorum zaten. yeterince adil. yasla geliyor belki. yasanan her seyin deneyime donusmesi ve bana bir cesit ogrenilmis caresizlik olarak donmesi durumu. "anlattim da ne oldu?" aslinda bir sey olmasina gerek yoktu. ben cozum aramiyordum. ben birinin beni ilgiyle, yargilamadan dinlemesini ve sarilmasini istiyordum. bazen de birlikte susmak istiyordum sonrasinda. varligimin farkinda olunmasini istiyordum. belki de en cok bunu istiyordum.

    sessiz bir cocuktum. sorulmadan konusmayan bir yetiskine evrildim. anlatmayi istiyordum. hep istedim. biri dinlesin istedim; ama israr etmedim. en fazla iki kere soyleyip birakan, devami gelmeyince de agzini acmayan biri oldum. kapanip saatlerce resim yapmam hep bundandi belki de. anlatamadigim her ne varsa cizdim. kimsenin gormedigi, ama bakinca cizerken nasil dusundugumu ve hissettigimi animsadigim sayfalarca resim, raflarda kendi aralarinda mirildanarak bekliyorlar. bekliyorlar ki ben onlara bakmak icin cikardigimda gun isigini gorebilsinler. gecenin karanligini buluyorlar cogunlukla. uzuluyorum onlara bazen.

    eskiden anlatamadigimi dusunurdum. simdi anlatmadigimi dusunuyorum. su satirlari neden yaziyorum diye dusunuyorum simdi de. vazgecemiyorum anlatmaktan. anlatma istegim, anlatmama istegime hala baskin geliyor hala.

    anlatma istegim biter mi bilmiyorum ama, anlatmamayi ogrenebilirim. anlatmamayi tamamen ogrendigimde ise her sey daha kolay olacak. inaniyorum.
  • vazgeçmekten vazgeçmek.
  • insanları hayatının içine çekmek istememektir.. lan ben bile sıkılıyorum orda onların ne işi var zaten..
  • "parantezin içindeki çizgi
    ne varsa orda
    ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci
    ne varsa orda."**

    orada beklediğinde, kimseler olmaz; orada beklediklerinde, sen hep oradasındır, işte bundandır anlatmamak.
    kitaplarda saklanmaktır.
  • dinlenmediğinizi fark ettiğiniz anda yapacağınız şey.
  • (bkz: susmak)
  • tecrübedir.
  • anlatmaya değer bulamama durumu neticesinde de anlatmama ile karşılaşılabilir. herşey önemli olacak değil ya?
  • ağzı bütünlükten ileri gelir. hal böyle olunca, dostunun anlattıkları sende kalmış olur.
    (bkz: ser verip sır vermemek)
  • bazen, intikam almaktır. karşınızdakinin asla anlayamacağı bi intikam hem de.
    ulan madem karşındakini anlamayacak neden intikam diyorsun? hep kendi içinde, kendi kendine yaşamaktan oluyor bunlar, hep.
hesabın var mı? giriş yap