• tam manasi ile bilen varsa beri gelsin cinsinden bir takinti konusu. en azindan ben taktim. (bkz: anfiteatr)
    medeniyetin ileri gelenleri, $ehrin yoneticileri asillerin falan onde oturdugunu biliyoruz peki ya halk nasil yerini bulurdu. o da anla$ilir da peki biletlerde ne yaziyordu. bu komik degil mi?

    - hanim bu gece buyuk kumpanyaya bilet aldim, sigma 16-17.
    - aaaa ama, cok gerilerdeymi$. beta sirasindan falan yok muydu?
    - yok kalmami$ti ordan.

    "neron'un roma'yi yaki$i" icin biletler sati$a sunulmu$tur:
    alfadan tetaya kadar 3 altin,
    tetadan nuye kadar 2 altin,
    nu ve sonrasi 1 altin.

    - pardon bilader galiba benim yerime oturmu$sun.
    - bakin biletime, fi 6, benim yerim burasi ustad.
    - o fi degil hocam akilli ol, bak ro 6 seninki, de siktir git yerine otur!
    - kabala$maya gerek yok, sanatseveriz hepimiz.
    - ben sevmiyom sanat manat, pe$temal altindan verecem mali eline yanimdaki manitanin...

    bu mudur yani biletteki olay?
  • antik roma'da bu tür bir gösterinin çıkışındaki itiş-kakışta iki bıçkın delikanlı arasında geçecek şöyle bir diyalogun ardından bir kavga cereyan etmesi kaçınılmazdır:

    - quare videt?!? (ne bakıyon)
    - mater video! (anana bakıyorum)

    (sıpeşıl tenks tu a.c.b.)
  • colosseum üzerine izlediğim bir belgeselde anlatıldığı kadarıyla romalıların şahane bir çözüm geliştirdiği problem.
    colosseumun açılışının oldukça gösterişli olmasını isteyen ve çok büyük bir kalabalığın geleceğini tahmin eden yöneticiler şöyle bir yöntem uygulamıştır:
    17 kapının her birine bir numara verilmiş ve halka üzerinde bu kapılardan birinin numarası yazılı olan kemikten biletler dağıtmıştır. böylece kalabalığın belli kapılara yığılması engellenmiş, seyirciler homojen olarak dağıtılmıştır. her bir kapıdan belli bir alana girilebildiğinden gelenler orada boş buldukları yere oturmuşlardır. bu yöntem herhangi bir problem çıktığında halkın yine aynı kapıları kullanarak colosseumu hızla boşaltabilmesini sağlayabilmek açısından da oldukça faydalı olmuştur.
  • fifo mantigina gore cali$iyor olsa gerekler.. gordugum antik tiyatrolarda sonradan modifiye koltuklara rastlamadigima gore, ilk giren en kral yere kicini koyuyor olmali.
  • günümüze direktman davetiye olarak intikal etmiş bir edebiyat türü. zamanın kreyatif direktörlerinin * bu konuda çok çalışmış oldukları çok belli oluyor. misal bir bilet çıktı çantamdan (bakmayınız: kadın çantası) arkasındaki krokiye göre locam l50 ama çoktan sular altında kalmış... hazin.

    * bilet arama, aşkın bileti olmaz. anfitiyatroya git, yeter. yanına değilse de arkasına otur o kadının.
    ovid
    (ara: stad)
  • sol frame'in anasının ağladığı uzun süredir, rastgele butonuna basarak sürdürdüğüm sözlük gezintilerimden birinde bu başlığı görmemle birlikte içime dert olmuş sorunsal.

    günümüz mantığıyla düşünürsek yönetici ve generallerden oluşan protokolun amfiteatrda en önde olduğu akla geliyor. ama bunun ne kadar doğru olduğu meçhul. amfiteatrın ön sıralarında halkın, ağır toplarınsa arka sıralarda oturduğu çok düşük bir ihtimal gibime geliyor. eğer böyle olsa "önümden çekil", "sen benim kim olduğumu biliyor musun" türünden olaylar çıkardı galiba. amfiteatr olurdu sana kanfiteatr.

    bilet konusu ise ayrı bir muamma. biletler biletix'ten mi alınıyordu. bilet bulamanlar için amfiteatr önünde biletler karaborsa satılıyor muydu? oturma sıraları roma rakamları ile mi numaralandırılmıştı? roma rakamı ile yazılabilecek en büyük ve en uzun sayı olan "3888" (mmmdccclxxxviii) nolu taşa oturmak isteyen kişi, oturacağı yeri ararken kafayı mı yiyordu hala çözebilmiş değilim.

    içimden bir ses "git çay koy lan" diyor. içimdeki sesi dinleyim ben.
hesabın var mı? giriş yap