• aşk, bulutsuz bir gecede gökten düşen bir şimşeğin sigaranı yakma ihtimalidir.

    matematiğin canı cehenneme!

    yıldızlara bakıp, içtiğin sigaranın tadını çıkarırsın.bitene kadar...
  • "dans la mesure où j’aime qqn, je suis conscient de moi dans l’autre. c’est un élargissement de moi-même."

    hegel, la raison dans l'histoire

    yani diyor ki abimiz: birini sevdiğim zaman, diğerinde kendimin bilincine varıyorum. aşk, aslında kendimin genişlemesidir.

    allah'ın insanı kendi suretinde yaratması ya da baba tanrı'nın oğul isa'da vücut bulması; aslında kendinde olan tanrı'nın, kendinden yarattığı/çıkardığı şeyde kendini temaşa etme arzusuyla ilgilidir.
  • mutlu edip, mutlu olma hali.
  • insanların ruh haline(bile), yaşadıklarına bağlı olarak yükledikleri anlamların değiştiği ve birbirlerine olan arzularını meşru kılmak için kullandıkları bir araç haline dönüşmüş belki de en başından beri öyle olan bir duygulanım.
  • aşk sevgi kavraminin yerini almıs kur'an' da geçmeyen bir kavram.

    büyüdükçe insanı yiyip bitiriyor. sevginin aksine üreten değil tüketen bir şey yani.
  • herkes bir tanım yapmış benim tanımım ise şu :
    "aşk erişemediğini sevmektir"
    evet tam olarak budur
  • onu görünce ayaklarinin yerden kesilmesi,gözlerin içindeki parlama, ona dukunmaya kıyamamak ,kalbin sanki duracakmıs gibi olmasi bir anlık durgunluk,her gece kesintisiz rüyalarina girmesi... onun için kendi canini hiç kuskusuz feda edebilmek... aşk kelimeler ile anlatilacak bişey degildir.....
  • kendine korunaklı bir yapı oluşturmaya çalışırken aynı zamanda sonunu da getirendir. insanlar sahiplenilmez diye start verin.
  • iki insanın birbirini her şeye, herkese ve bazen kendilerine rağmen;
    her şeyden ve hatta kendilerinden vazgeçebilecek kadar
    ama hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda kalmadan ve bırakmadan;
    kayıtsız şartsız sevmesidir.
  • kırık bir düş içimde.
    hâlâ daha en güzel düş...
hesabın var mı? giriş yap