• ortadan ikiye bölüp kaşık kaşık da yenir zevkle, limon ve sarımsak bi de biraz süzme yoğurt eklep mezesi de yapılır rakı yanına efsane bi meze de olur. sabah kahvaltıda da yersin, ara öğünde de, akşam da! iyi ki var dediğim muhteşem yiyecek.
  • avakadoya kötü diyenlerin damak zevkine noktalamak lazım.

    (bkz: varoş avlama başlığı...)
  • bu dunyada yapamiycagim tek sey. her turlu avokadolu sabaha uyanirim. kahvaltida yicek baska bir sey yok cunku.
  • t: orta meksika'da yetişen bir tür meyve
    labne, roka, maydanoz, tuz, az biraz yarım limon, zeytinyağı, biraz nane isteğe bağlı kırmızı pul biber ve karabiberle blenderdan geçirildiğinde kahvaltı için sağlıklı ve hoş bir besin oluyor.
    ekleme: kızarmış ekmek ve yumurtayla güzel gidiyor.
    edit: nane, limon
  • geçen gün aldık akşam yemeğinde yemeğin yanında salata ile yeriz diye, yiyemedik attık 10 tl boşa gitti. buna lezzetli diyen de ne bileyim...
  • hazırlamaya falan gerek yoktur.

    avokadoda en önemli konu olgunluktur.

    olmamış avokado yenmez birader. çok olmuşu da çürüyebilir. o arayı denk getirmek kolay değildir. ya iyi bir üreticiden alacaksınız. ya da kendiniz olgunlaştıracaksınız.

    yemeye hazır falan diye pahalı marketlerde satılanlar yenmez çürümüştür çoğu.

    pazardan aldıklarınız da çoğunlukla aşırı hamdır.

    zor iştir yani doğru avokadoyu bulmak. o yüzden antiavokadien ekolü anlayabiliyorum*. bir kere türk toplumunun %95’i falan bunun ne olduğunu bilmeden büyüdü (30 yaş üstü için konuşuyorum). hem bu yabancıllık hem de doğru avokadonun nasıl olduğu bilgisinin zor elde edilmesi hem de bu bilgiye sahip olsan bile doğrusunu bulma ihtimalinin imkansıza yakın olması...

    kısacası iyi bir avokado tecrübesi herhalde bin kişiden birine falan nasip oluyordur.

    edit: hanımdan paparayı yedim. benden öğrendiklerini sözlükte satıyorsun telif ver diyor.*
  • bugün bir koli fuerte cinsi baby avokado geldi kapıma. o kadar tatlı görünüyorlar ki yemeye kıyamıyorum.

    dünya üzerinde 500 çeşidinin olduğunu yeni öğrendiğim (o.o) bir akdeniz iklimi meyvesi.
  • bırak beğenmemeyi, yemeyi bile beceremediğim meyve. sadece yerli ve milli meyveleri yiyebiliyorum.
  • küreselleşen dünyanın yeni mallarından biri. millet birbirini vuruyor avokado için yetiştirilen ülkelerde. oranın halklarına kan ve gözyaşı getiren bir meyve haline geldi.

    https://www.theguardian.com/…new-conflict-commodity

    quinoa'nın peru'yu yok etmesi gibi, avokado da yetiştiği yerleri felaket sürüklüyor. neden? vegan, vejetaryen, hippi, yuppiie, beyaz yakalı hava atsın diye, dünyanın bilmem neresinde getirilen, zengin dünyanın sofralarına konulsun diye fakirlerin cemeresini çektiği bir meyve.

    yememek en doğrusu... yoksa, bu sonradan görme millet, sanki memlekette yemek kalmamış gibi kinoanın avokadonun peşinde koşacak sınıf atlamak için.
  • yemeyen hakkını bana versin dediğim, sabah, öğlen, akşam yemeklerinin tümünde zevkle tükettiğim meyve.
hesabın var mı? giriş yap