• yaptığı reklamlar nedeniyle ürünlerini almayacağım marka.

    tv reklamları değil bahsettiğim. bu perşembe ytü'de mini etekli gencecik kızları sex objesi olarak kullandıkları için almayacağım marka. makine fakültesi önünde liseli görünümlü(!) kızları kullanıp(belki de lise öğrencisiydiler), erkeklere promosyon şampuanları dağıttıkları için gözümde beş para etmezler artık.

    bütün fakülte "minili liseliler şampuan dağıtıyor ehi ehi" diyenlerle doluydu o gün. ve o kızlar yaşlarını bilemem ama çok küçük görünüyorlardı.

    peşinen not düşeyim, söylemek istediğim üniversitede mini etek giyilmez, şu giyilmez bu giyilmez değil. isteyen isterse bikiniyle gelsin. ama genç kızları vahşi kapitalizmin, alenen obje olarak kullanması çok sinir bozucu.
  • yayınlanan bir reklam hakkında ''bile'' toplumsal cinsiyet meselesine değinilmesini manasız bulan, bunun bir abartı olduğunu ve esasen ayrı bir yerinin olduğunu belirten, bu nevi bir mücadelenin belirli alanlar dahilinde sürdürülmesi gerektiğini iddia eden ve nereden geldiği belli olmayan bir cesaret ile bunun doğru olduğuna iman eden birinin söyledikleri herhangi bir şekilde akıl yarılması yaratmıyor. neden ? söylem diye bir şey var. bu böyle kendi kendine varolan ve kerameti kendinden menkul bir şey değil. söylemin yeniden üretimi eyleme alan yaratır. reklamların aslında pek o kadar da bu konuda yer tutmadığı ve dolayısıyla mesele kadın veya genel manada toplumsal cinsiyet ise, bizim gidip meseleyi kadın cinayetleri/kadına yönelik şiddet çerçevesinde tartışmamız gerektiği iddiası bu nedenle manasızlaşır.

    niyetimiz kadın cinayetlerinden, toplumsal cinsiyet mefhumundan, kadının niçin özel alana hapsedildiğinden, us-us dışı ikiliğinin niçin oluşturulduğundan bahsetmekse eğer, bu noktada söylemin yeniden üretiminden bahsetmememiz olanaksızdır. bebek bezi reklamlarında erkek çocuklar doktor, mühendis olarak gösterilirken, kız çocuklarının ev hanımı olarak gösterilmesi manasız değildir. temizlik malzemelerinin reklamlarında, mutfaktan ''mutfağım'' diye bahseden ve farketmeden mecelleye şahane bir gönderme yapan kadınların varlığı manasız değildir. mutfaktan ''mutfağım'' diye bahseden bir kadının varlığı, kadınıın özel alana ait olduğu söylemini yeniden üretir. söylemin yeniden üretilmesi de eyleme alan açılmasına olanak tanır. insanlar, kadınların özel alana ait olduklarına veya toplumsal cinsiyet rollerinin zinhar şaşmaz olduğuna dair bilgilerle doğmazlar, bugün eşini yemek yapmadığı için döven adam doğduğunda toplumsal cinsiyet rollerinden haberdar değildi. fakat söylem üretildi ve eylem alanı açıldı. o adam kadının özel alana ait olduğuna ve dahi kendisinin mülkiyeti olduğuna iman etti. o kadının beden bütünlüğünün bile kendisine ait olduğuna dair bir bilgiye sahip oldu. buna neden olan söylemin yeniden üretilmesiyse, söylemi yeniden üreten herkes sorumludur.

    ezcümle, reklam sektörünün ''ama ne yapalım bizim bunu yapmamız gerekiyor'' türünden herhangi bir savunması zerrece anlam taşımadığı gibi, reklamların birer eğlencelik, birer görsel şölen olduğuna dair kanaat de durumun mahiyetini değiştirmeyecektir. ''hey dostum biz sadece eğleniyorduk ha!'' diyebiliyor oluşunuz, buna dilinizin dönmesi, söylemin yeniden üretilmesinden doğan sorumluluğunuzu azaltmaz. öyle gerilerden gelip, ''git önce mücadele et'' heyecanıyla, insanlara mücadele öğretmeye kalkmayın bana kalırsa.

    bunların yaptığı reklamlara gelince, içeriğindeki rezilliği geçtim, reklamlar teknik olarak bile rezalet.
  • axe kızlarına düdük öttüren feminist yoldaşlarımızı bir de yarı çıplak gezdirilen biscolata erkeklerine karşı görmek isteriz mesela, ama göremiyoruz nedense. hatta aksi yorum bile göremiyoruz. seksizm dediğin şeyi tek kulbundan tutarak savamayacağın belli ama o düdük sadece axe kızlarına ötüyor. mesela şu rezilliğe karşı ne gibi tepkiler gösterdi sevgili feminist bacılarımız?
    http://www.youtube.com/watch?v=pgmby1usy2w
  • reklamlarında sex sells kavramını o derece başarıyla işlemiştir ki reklam biter bitmez cüzdanımı aldığım gibi koştum, karıya gittim.
  • unilever'in iç yazışmalarında geçen bir tanıtım detayına göre axe'ın hedef kitlesi şu imiş:

    'axe is targeted on 14 to 25 year-old male men who are comparatively inexperienced in dating women.'

    yani alıyorsunuz, ama, bunu bilin de kullanın :)
  • anlayamadığım bir nedenle kokuları sürekli değiştiriyorlar. uzun süre kullanıp kendinle özdeşleştirdiğin koku yok oluyor, yeni bir isimde bambaşka bir koku çıkıyor yerine. tam üç kez başıma geldi, sanırım gelmeye de devam edecek. ama yeni çıkan kokular da eskisi kadar güzel oluyor. (bkz: axe dark temptation)
  • suriye, lübnan, mısır, iran, yemen ve kuzey kore gibi ülkelerde "derin ahlaksızlık" gerekçesiyle yasaklanmış harika bir reklam filmi olan marka.
  • reklamlarından anladığım kadarıyla abazalar için kokulu şeyler üreten marka.
  • kanaatim odur ki, belagatin kuvveti sözün nereden ve nasıl söylendiğinden değil, neye binaen ve neyle ilişkilendirilerek söylendiğinden gelir. sözü temellendirebiliyor olmak bu yüzden önemlidir. feminist hareketin hak arama noktasında hiç de yeterli olmadığını söylerken bir mevzi kazanılmak isteniyorsa, neyin hak arama noktasında yararlı olacağından bahsetmek ve bir örneklendirme yapmak gerekli değildir. bu nevi bir niyet güdüldüğü zaman, feminizmin bu konudaki aczinin neye binaen ortaya çıktığını söylemek gerekir. bu noktada ilişkiyi nereden kurduğunuz önemlidir.

    şu entry'de (bkz: #28647287) belirtilen ve yazılan haliyle, kadınların kol kıllarını alması gerektiği iddiasında bulunan insanın kırk türlü hali yoktur. çok türlü bir hali de yoktur. öyle müphem yanları da yoktur. bu nevi bir talepte bulunmak, bunun bir gereklilik olduğunu söylemek, bunun yapılmasını vazetmek, yani temelde birilerinin başka birilerinin beden bütünlüğü üzerinde söz hakkı olması gerektiğini bir ön kabul olarak sunmak, kimin neyi giyebileceğini ve kimin bedenini nasıl terbiye edeceği hakkında söz etme haddini kendinde bulmak, oldukça iddiasız, gündelik ve önemsiz bir eylem değildir. bunun bir temeli vardır. feminizmin esas derdi bu söylemin kendisiyledir. beden terbiyesine ve varoluşa dair edilmiş her sözün temelde neyi nasıl olabileceğimize dair kurulmuş bir tahakküm olduğunu farketmeyen bir insan, aslında kendisini de tahakküm altına soktuğunun farkında değildir. dolayısıyla aslında gayet iktidarla ilişkili bir söylemi yeniden üretirken ve bu sayede eyleme alan açarken, bir yandan da o iktidara kafa tutanın eyleminin mahiyetini küçümsemesi olağandır. feministlere söyleme takılmayın demek, anarşistlere iktidara kafa tutmayın demekle eşittir.

    feminizm ''kolu kıllı kızlar'', ''yolda sigara içen kızlar'', ''torrent kullanabilen kızlar'' gibi epey cinsiyetçi muhabbetler üzerine ahkam kesme motivasyonunu sağlayan halle de mücadele eder. dolayısıyla kolu kıllı kızlar üzerine konuşurken, iktidar ile ilintili o şahane söylemi yeniden üreten ve tahakküme alan açan birinin yetersiz bulması şaşırtıcı değildir. daha tahakkümsüz bir dünya hayal ediyorsanız, böylesi bir lafı duyduğunuz an sırtınızı dönüp ters yöne gitmek epey işinize yarayabilir.

    öte yandan söz konusu eylemi yapan feministlerin ya da bu şirketin yaptığı rezil reklama karşı çıkan feministlerin, kişilikleri, hırsları, gelecek planları ya da inanmışlıkları veya doğru yaşayıp yaşamadıkları konuya dahil değildir. bir anlığına bu eylemi gerçekleştirenlerin bir vakit sonra cinsiyetçi tasniflere uygun hayatlar yaşayacağını tahayyül edelim, bu eylem ve bu eylemle birlikte o mevzu bahis cinsiyetçi söylemin yeniden üretilmesine karşılık gerçekleştirilmiş tepki, ona karşı edilen söz gereksiz ve geçersiz olur mu? olmaz. niye? çünkü iktidar varsa, bir tahakküm varsa, buna karşı yapılacak eylem, direniş, eylemi gerçekleştirenin hallerinden azade olarak meşru olur. söylemin yeniden üretilmesi eyleme alan açıyorsa ve bu ikincilleştirmeye olanak sağlıyorsa, söylemin yeniden üretilmesinin engellenmesi gerekir.
  • deodorantın ana amacı ve mantığı ter kokusunu önlemek ve bakteri oluşumunu gidermektir. axe bu yönden son derece başarısız bir deodoranttır. eğer amacınız ter kokmayayımsa nivea ya da rexona tercih etmek çok daha doğru. fakat benim umrumda olmaz güzel koksun diyorsanız yahut parfüm niyetine kullanacaksanız axe tercih edilebilir. ter kokusuna etkisi çok çok zayıftır fakat güzel kokuları vardır. bana kalırsa bu açığı kapatmak için de reklamları kullanıp algı yaratıyorlar. ferahlık, temizlik hijyen noktasına değil de manita düşürmeciliğe vurgu yapıyorlar. malum seks satar.
hesabın var mı? giriş yap