• hem özelde hem devlette tecrübesi olan bir uzman doktor olarak söylüyorum, özel hastanelere gitmeyin, bahsettiğim koç üni başkent üni gibi tam teşekküllü ve işini bilimsel temellere dayandıran kurumlar değil, ama adını söylediğinizde ama o kocaman hastane diyeceğiniz bilimum hastanelere gitmeyin kardeşim, vitrininde bir iki tane profesör barındırmakla olmuyor bu işler, en iyi ihtimalle sabah ameliyatınıza profesör girer, yanında 3 günlük ameliyathane hemşiresi, deneyimsiz hasta bakıcı ameliyathane personeli, ve akşam olup da o tüm şatafatı ile o koca koca hastaneler 3 günlük asistanlara kalıyor, sanıyor musunuz ki akşam olunca o hastanelerde hala profesörler kalıyor, uzman bile kalmıyorum söylüyorum size, adını verdirmeyin, istanbul’un en büyük hastaneleri, l... hastanesi, adı m.... ile başlayan bilimum hastaneler. kardeşim asistan nöbeti 300 liraya tutar uzman 1000 liraya, şu serbest piyasa ekonomisinde sizce o hastaneler hangisini tercih ediyor. gitmeyin özele, özelin size sunacağı tek şey otel odasıdır, ama doktorundan hemşiresine personeline hepsi her zaman 2. kalitedir. bugün en kötü eğitim araştırma hastanesi, özelden bin kat daha kaliteli bin kat daha deneyimlidir, tamam keşke devlette de özeldeki kadar güler yüz olsaydı ama yok adamlar yüzde 1000 kapasite şle çalışıyorlar. bi küçük tavsiye kardeşim zor değil, al hergün bir kilo baklava, personelin cebine 20-30 sıkıştır zaten özele gitsen binlerce lira bayılacaksın, onda birine hem işlerin hallolur, hem de kaliteyi alırsın. özele gitme
    not: özelde çalışıyorum
    not2: nasıl profesör olunur, doktor olursun (2 yıl öncesine kadar) 2 adet uluslararası yayının olur, 2 adet yayın için gidersin çapa’nın karşısındaki istatistikçilere, tezini verirsin 3 bin tl bayılırsın 1 yıl sonra yayınlar cepte. eskiden bi doçentlik sınavı vardı artık o da kalktı, geriye kalan hayatımızın her alanında olduğu gibi torpil bulmak. torpil bulup kadronu çıkarttırsan doçentsin. prof. olmak ondan da kolay, doçent olarak 5 yıl hiç bir şey yapmadan beklersin, sonra yine torpilini bulup kadronu çıkarttırırsın, alsana yurdum profesörü. prof luk için ön şart bile yok, ahhah bu işler bitmiş kardeşim bitmiş
    not3: işini layıkı ile yapan çok çok değerli bazı çok az hocalarımızı ve hastanelerimizi tenzih ederim. ki zaten siz onları genelde tanımazsınız, onlar ameliyatı için tonla para almak için tv de şaklabanlık yapmayanlardır.
    not4: özelden soran arkadaşlar sizlere yardımcı olmak isterim ama gölgemizden korkar olduk, entry de iki güzel hastane ismi verdim, bir de genel olarak eah ve devlet ünilerini önerdim.
  • mahvoldum okurken aileye sabır diliyorum. umarım olayın sorumluları gereken cezayı alır. nasıl bir insanlıktır bu nasıl bir meslek etiğidir aklım almıyor.
  • sonuna doğru ne olur bebeğe bir şey olmuş olmasın diyerek atlaya atlaya okuduğum elim hadise. bütün o doktor, hemşire, hasta bakıcı ve olaya dahil olan personelden hiçbiri de vicdan sahibi olmaz mı, birisi de sesini biraz yükseltmez mi aklım almıyor!!!

    bu tavır bana personelin ilk vakası değilmiş gibi hissettiriyor. yukarıda bir yazar sağlığın ticarileşmesinden şikayet etmiş haklı olarak. ben artırıyorum, hadi ticarileştirdiniz diyelim, insan hayatı bu kadar mı ucuz?
  • 1 hafta önce 23 senelik çocukluk arkadaşım acıbadem hastanesinde doğum yaptı. durumu biraz acildi haftasını da tamamladığı için yavaş yavaş suni sancı vererek doğumu başlattılar. ancak sonrasını doğal seyre bıraktılar ve bebeğini normal doğumla dünyaya getirdi. an be an yanındaydım ve gerçekten doktorundan ebesine, hastabakıcısından hizmetlisine kadar ilgilerine, bilgilerine hayret ettim. acıbadem sanırım türkiye’ deki doğum ücreti en pahalı olan yer. hep abartılı bulurdum doğum için verilen paraya ancak o gün dedim ki bu ülkede paran varsa doğru dürüst bir şeylere sahip olabiliyorsun.

    anlattığınız olayı dehşet içinde okudum. çok ama çok üzgünüm yavrunuz için. tabii ki doktor değilim işin mesleki boyutunu bilemem ama söylediklerinizden inanılmaz bir ihmalkarlık ve kendini bilmezlik olduğu apaçık. dilerim yavrunuz bu kötü günleri sapasağlam atlatır. sağlık ekibi(!) de en kısa sürede soruşturulup gerekli cezayı alır umarım.
    çok büyük geçmiş olsun.
    rezalet gibi rezalet gerçekten...
  • http://www.egelivahastanesi.com/…f-pelin-ozun-ozbay

    e.p.ö.ö olarak yazılan doktor bu mu ?

    tanıyalım da , yarın bir gün denk gelirsek koşarak uzaklaşalım.

    *** uzm.dr özgür gel ( çocuk sağlığı ve hastalıkları )
    http://www.egelivahastanesi.com/…5/uzmdr--ozgur-gel

    * öyle kasıla kasıla poz vermekle olmuyor bu işler, eğer bu yazılanlar doğruysa tüüü sizin doktorluğunuza.
  • hemşireyim. her zaman sağlık bir ekip işidir deriz. hiçbir meslektaşımı ya da ekip arkadaşımı kötülemeyi tercih etmem, yorum yapmam. ama bu kadarına pes. göz göre göre heba etmişler yavruyu.

    sorumluları kesinlikle hesap vermeli. ayrıca hemşirelik okullarında örnek vaka olarak anlatılıp, böyle durumlarda hemşirelere susmaması gerektiği idrak ettirilmelidir. bir bebek sıkıntılı görünüyorsa, sıkıntılıdır. endişe duyulmalı, iyi gözlenmeli ve harekete geçilmelidir. net.
  • mesleğim gereği, bir iki özel hastahane projesinin dizayn-proje toplantılarında bulunma şansım oldu. bunlardan birinin hem başhekimi, hem mal sahibi olacak olan doktorun toplantılarda söylediği bir iki cümleyi aşağıya yazıyorum ki sizin de sağlık sistemindeki ticarileşme konusunda fikriniz olsun (doktor arkadaşlar daha iyi bilir, belki tıbbi terimlerde yanlış hatırladığım şeyler olabilir ancak adam bu cümleleri arka planındaki fikirle aynı şekilde kurdu.).

    "şimdi biz hastadan test isterken şeker, kan, gaita testi gibi bilindik şeylerden para kazanmayız; halk da bunları bildiği için ucuzdur bu testler zaten. ama o şeker testinin yanına yazarsın bir de alt batın bilmem nesi 300 liralık, (doktor burada yumruk eline, diğer elinin avuç içiyle vurarak şlak sesi çıkarttı.) oradan ufak ufak ama sürekli parayı kaldırırsın."

    "mimarbaşıcığım, bana mümkün olduğu kadar yenidoğan yoğun bakımı yapın. çünkü ben devletten yetişkine de, bebeğe de aynı miktarda ilaç desteği alıyorum. ama yetişkine 20 cc. ilaç verirken, bebeğe 5 cc. veriyorum. 15 cc. bana kar olarak kalıyor (burada göz kırparak "çaktın mı?" mimiği yapıyor.)."

    "mesela bize abartıyorum kafası kopmuş bir hasta geldi, biz yine de onu yoğun bakıma alırız. gerekirse doktor hastanın yanına girer, bir-iki saat telefonuyla oynar. sonra çıkar, yakınlarına "kurtaramadık maalesef..." der. hem yakınlarının o öfkesini, tepkisini alır; hem de biz devletten yoğun bakım parası alırız."

    bu konu özelinde, sezaryen yapmamalarına şaşırdım açıkçası. orada da şöyle bir yorumu vardı:

    "ya normal doğumla uğraşılır mı? basacağız sezaryeni. normal doğum 4-5 saat uğraştırır. sezaryen yarım saatte hallolur. ben o sürede 8 tane sezaryen yaparım. ameliyat parası da alırım."

    inşallah yavru şifa bulur. eğer sorumlular da hataları varsa bunun cezasını alır.
  • ihmalin araştırılması ve yavrucağın tedavisinin en iyi şekilde yapılması gereken olay. dile kolay, başına gelmeyen için bile okumak, hissetmek bu kadar zorlayıcı iken başta anne babaya ve tüm aileye yaşadıkları için sabırlar, bebeciğe de acil şifalar diliyorum.
  • normal doğum “normalse” normaldir.

    normal doğum her türlü müdahalede bebek için işkenceye dönüşür. sancı ve bebek kendisi gelmiyorsa sezaryene geçmemek, hele de normal doğumu tetiklemeye çalışmak cinayettir.

    doğum, doğanın güçsüz bireyleri elemek için kullandığı temel doğal seleksiyon yöntemidir. her bir canın önemli olduğu günümüzde, doğum uzmanının işi doğal yolla gelemeyen bebeği derhal operasyon ile dünyaya getirmektir.
  • öncelikle geçmiş olsun, allah acil şifalar versin.
    bu özel hastane skandalından 1 tane de bizim başımızda mevcut ve halen devam etmekte,

    20 aralık 2017 de 6 aylık hamile eşim, aniden yüksek tansiyon ve çarpıntı ile bunun yanında bebeğin hareketlerinde azalma, sebebiyle istanbul özel çamlıca erdemnhastanesinde görev yapan doktorunu arayıp durumunu anlatıyor, doktor bana gelme herhangi bir eğitim araştırma hastanesine acilen git diyor, iş sebebiyle avrupa yakasındyakasında olduğum için hemen geçemedim yanına, eşimin babası panikleyip pendik özel emsey hastanesine götürüyor, orada da durum aynı "bizim yapabileceğimiz bir şey yok diyorlar" marmara e.a. hastanesine gönderiyorlar, marmaraya bende yetiştim, doğum servisine girer girmez, oradaki görevli hemşire elinde bir tomar kağıtla çıkıp geldi ve bunları imzalamanız gerekiyor dedi.
    - ne için bunlar diyince de
    + çocuğu alacağız, ameliyat sırasında ki riskleri okuyup anladığınıza ve sorumluluğunu aldığınıza dair beyandır dedi.
    - tamam, riskleri anladımda ameliyatı yapan siz siziniz sorumluluğu biz niye alıyoruz onu anlamadım dedikten sonra baya bir arbededen sonra eşimi alıp kendi özel aracımla zeynep kamil hastayaşadı acilden giriş yaptık.

    bebeğin kordununda yırtık olduğu için protein kaçağı varmış ve bu durum çocuğun beslenmesini engelliyormuş, bu rağmen zeynep kamildeki doktorlar bebeğin durumunun iyi olduğunu, sezeryanın en son ihtimal olduğunu söyleyip, tutabildikleri kadar bebeği anne karnında tutacaklarını söylediler. bunun üzerine hastane ye yatışımız yapıldı ve 4 gün sonra sezeryanle bebeği aldılar. 29 hafta 1180 gr olarak doğan oğlumuzu bünyelerindeki bebek yoğun bakım ünitesinde yerleri olmadığı için
    " özel başkent üniversitesi hastanesine " sevk ettiler.

    özel başkent üniversitesinde 89 gün küvezde kalan çocuk için hastaneden 2 defa bebeği kaybediyoruz diye arandık gittik, şükür çocuk ikisinide atlattı.
    bu süre zarfında
    - çocuk beslenme problemi yaşadı, 3 defa karnı şiştişişti, birinde anne sütündeki proteine bağladılar, kendi bünyelerinde olmayan testleri özel bir labaratıvarda bize yaptırdılar, test sonuçlarını beklmeden bebeği yeniden beslemeye başladılar, bebeğin durumu iyiye gidincende o test sonuçlarına bakma gereği bile duymadılar. -- çocuk akabinde 2 defa daha aynı duruma geldi, bu süreçte bebeği kaybedeceğinden korkan eşim sütten kesildi, ilk ayından sonra çocuk sürekli mama ile beslenmek zorunda kaldı.
    - bu 89 günde çocuğa bir çok kez tarama yapılmış: tomografi, emar, eeg,işitme testitesti, görme testi yapılmış ve çocuğun göz damarlarında darlık olduğunu tespit edip bizimde onayımızı alıp 2. ayında bebeğe göz ameliyatı yaptılar,
    89. gününde bebeğin artık orada kalmasına gerek yok diyip bize verdiler şükür.

    tabii sorunlar bitmedi, bebek ramazan bayramının arife günü tek tük öksürmeye başladı ve bayramın 1. günü çocuk 2. kez kusunca "kartal e.a. hastanesine " başvurduk. bebeğin durumu gittikçe kötüleşti, ateşi çıkmaya başladı, kusmalar arttı ve şekli değişti hastanede olduğumuz süre içinde ve hastanedeki konulan teşhis gaz problemiydi ilk başta, o şekilde çocuğun yatışını verdiler çocuk servisine,
    gecenin ilerleyen saatlerinde çocuğun durumunda bir düzelme olmayınca röntgen ve ultrason istediler, bu rutin 3 defa daha tekrar ettikten sonra, konulan kesin teşhis " bebeğin bağırsaklarında tıkanıklık olduğu" saat 3 gibi görevli doktor bizi bilgilendirip bebeğin acilen ameliyat edilmesi olduğuydu.

    bebek ameliyata hazırlandı, gerekli evraklar düzenlendi, ameliyatı yapacak çocuk cerrahı apar topar evinden getirildi saat sabah 5:00 da bebek bağırsak ameliyatına girdi. 1 saat sürdü, ameliyattan sonra ameliyathane kapısında doktorun bize verdiği bilgi;
    - ameliyat başarılı geçti
    - bebekte doğumla gelen bağırsak anomalisi, bağırsak banlantması vardı 6 bölgede onları düzelttik. aslında bu durum bebeğin doğuşundan beri olan bir anomali olduğu için bebeğin daha önce beslenme problemleri olması gerekiyordu diyince ben küvezde kaldığı dönemde yaşanılanları anlattım ve daha sonra çocuğun küvez epikirizlerini kendisine gösterdim. doktorun verdiği yanıt, bu epikrizlere göre tüm bulgular kesin ama hastanede bebeğe hiç ultrason yapmadıkları için gerekli teşhisi koyamamışlar. 89 gün küvezde kalıyor bebek, gözüne kadar her şeye bakıyorlar sözde, tomografi var, emar var, eeg var var oğlu var ama bir tek çocuğun karnı şişince ultrason yok...

    bu arada kartalda ultrason çekildik çocuğun bağırsakları için 2 defa ve çocuğun sol böbreğinin olmadığını, doğuştan tek böbrekli olduğunu bayram günü o derdin teleşın içinde öğrendik.
    şükür dün taburcu olduk, şimdi ilk işim bir avukatla görüşüp ilgili hastane ile ilgili nasıl bir yol izlerim diye bilgi almak olacak.

    allah kimseyi evladıyla imtihan etmesin. konu sahibine allah' tan acil şifalar dilerim.
hesabın var mı? giriş yap