hesabın var mı? giriş yap

  • bütün hipster arkadaşlarım kaş’a gittikleri icin net kaş demekteyim. hep öyle olur zaten önce alternatif takılan kesim, bak kimse bilmiyor ben biliyorum diye takılır, meşhur eder. halk akın edince başka yerlere göç ederler. doğanın kanunu böyle.

  • darısı bizim ülkemize.

    nüfus planlaması denen şey "çoğalmayalım kalabalık kötüdür" demekten çok daha öte bir şey. sonra her trafik ışığında arabana sopayla vuran suriyeli gelmesin diye dua eder durursun.

    helal sana sarı saçlı çapkın adam.

  • henüz yurt dışında kahvaltı yapmak zorunda kalmamış veya yurt dışından gelen arkadaşlarına türkiye'de kahvaltı yaptırmamış insanın içi boş düşüncesidir. reçelinden peynirine, sucuğundan kaşarına, yumurta çeşitlerinden zeytin türevlerine kadar uçsuz bucaksız bir mutfağa sahiptir türk kahvaltısı.

    biz almanlar gibi bir dilim ekmeğin üstüne her şeyi boca etmeyiz. ingilizler gibi sabah sabah kuru fasülye yemeyiz. fransızlar gibi günün en güzel öğününü bir kahve bir kruvasanla geçiştirmeyiz. şişko amerikalılar gibi corn flakes'e abanmayız. afrikadan meksikadan bahsetmiyorum bile. dünya üzerinde türkler kadar kaliteli kahvaltı yapan & hazırlayan başka bir millet ben henüz görmedim, duymadım.

    son olarak... van kahvaltısı ulan!

    edit: imla

  • bir gün sahada birini öldürene kadar durmayacaklar ve bu olduğunda da "uyyy bizum şehrimizun hassasiyetleru vardur daaaaaaaaaaaaaa" diye yine haklı çıkmaya çalışacaklar.

  • abd sağlık sisteminin ne kadar fos olduğu, parasız sağlık veya eğitim diye birşeyin olmadığı...
    alacakla borç ödenmeyeceği...
    yaşlı ve sakat insanların tehlikesiz sanılmaması gerektiği...
    şişeleme şekerini abartmamak gerektiği...

  • "helikopter para "ekonomileri desteklemek için salgın öncesi gündeme gelmiş olsa da covid-19 kriziyle yaygın şekilde uygulandı. kuvvetle muhtemel uzun yıllar uygulanmaya devam edecek. hatırlatmak gerekirse 2008 krizi sonrası da varlık alım programları geçicilik iddiasıyla uygulanmaya başlamıştı ve o gün için şok yaratan uygulamalar (ilk program yanlış değilsem 800 milyar dolar büyüklüğündeydi.) daha sonra sıradanlaşmıştı ve varlık alım programları günümüze kadar uygulanmaya devam etti/ediyor. varlık alım programlarının yetersiz kaldığı noktada "helikopter para" devreye girmiş durumda. covid-19 krizi sona erdiği halde abd'de 1,9 trilyon dolarlık bir destek paketi onaylandı ve 2008 tecrübesi bize uzun vadede çok daha büyük rakamları görebileceğimizi işaret ediyor.

    öncelikle helikopter para nedir sorusuna cevap vermek gerekirse; helikopter para kamu harcamlarının doğrudan merkez bankası tarafından fonlanmasına verilen isimdir. neredeyse her ülkede bu durum kanunsuzdur fakat kaçınılmaz zaruret sebebiyle mb'ler bu durumu kanunlara uyduracak mekanizmalarla bunu uygular. bahsettiğim bu kamu harcamaları günümüzde olduğu gibi halka para dağıtılması da olabilir ki bu yöntemin ismi helikopterlerle para saçılması metaforundan gelir.

    varlık alım programlarında merkez bankaları bankaların rezervlerine katkı yapar, kredi imkanlarını iyileştirir fakat covid-19 salgınından önce bile bu yöntem işlevselliğini kaybetmişti çünkü kişi, şirket, ülkelerin borcu yok denecek maliyetlerle bile o kadar artmıştı ki düşük finansman maliyetleri insanları daha çok borçlanmaya teşvik edemiyordu veya 2019 sonbaharında olduğu gibi bankalar piyasanın ihtiyacı olan kredileri gerektiği miktarda piyasaya sunmuyordu. ( 2019 sonbaharında bankaların rezervinde olması gereken seviyeden trilyonlarca fazla para mevcutken abd'de para kıtlığı ortaya çıkmıştı/ 2019 repo krizi) helikopter para yöntemi bankaları aradan çıkarıp bu tıkanıklığı çözüyor.

    sistemin insanların cebine para koymayı gerektirecek hale gelmesi tabii ki çok sorunlu fakat bir şeyler yapmamanın bedeli, uzun vadede daha büyük sorunlara sebebiyet verecekse de bir şeyler yapmanın bedelinden fazla olduğu için merkez bankaları temel sorunları çözmese de ( görevleri de değil.) problemlere müdahale ediyorlar. problemlere müdahale edilirken uygulanan yöntemlerin toplum kesimleri için de sonuçları var. genelde bütün dünyada gelir paylaşımı uzun yıllardır alt gelir gruplarının aleyhine bozulmaktadır fakat 2008 yılında varlık alım programlarıyla bu durum rezil bir hal almıştı. abd'den örnek vermek gerekirse varlık alım programları sonrası birçok yatırım ürününün değerinde marjinal değişimler olmuştu ve 2020'e geldigimizde üst gelir grubunun serveti, alt gelir grubunun yükümlüğü abartılı şekilde artmıştı yani fed fakirden alıp zengine dağıtmıştı. helikopter para sorun biriktirmek pahasına alınan önlemlerin bedelini sadece belli kesimlere ödetmeyebilir.

    2020 borsa hareketini büyük sermayenin başlatmaması, gamestop, robinhood, kripto paralar vb. olayların çoğunda yeni bölüşüm yönteminin payı büyük. bahsettigim olaylar çok sağlıklı mı? hayır fakat her senaryoda eninde sonunda bir bedel ödeniyorsa bir zahmet bugünkü pastayı bir avuç insan yemesin.

    yine helikopter para, günümüz şartlarında ekonomileri desteklemek için varlık alım programlarına oranla çok daha etkin fakat bunun da olumsuz yanı sorunları ötelemek geçmişe göre daha zor. (daha önce yazmıştım; ayrıntı için : (bkz: #120386191))

  • reis yine krizi fırsata çevirip içkiyle sigaraya vergiyi dayamış.

    tütün ekimini de serbest bıraksa ya abd'ye posta koymak istiyorsa.

  • gelen sıcak para 1 trilyon doların üzerinde . özel sektörle birlikte borç 500 milyar doların üzerinde . gelen sıcak parayı dengelemek için basılan para 2 trilyon tl nin üzerinde . toplanan vergi enflasyonist sistemin ürünü olarak hala %300 lere varıyor . ihracat altın , eoro , gümüş , bakır , petrol üzerinden eskinin 40 milyar doları ne ise hemen hemen o
    imf ye borç vardı ama bugün imf nin temsil ettiği ülkelerin bankaları ki ermenistan dahil türkiyedeki kar eden her kuruluşun sahibi .
    vatandaşın hane halkı toplam borcu ki yabancı bankalaradır bu rakam , 5 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkmış . bunlar ekonomik göstergeler.
    ortadoğuda ne kadar ülke varsa sınırlarını kapatmış bize. kuzey afrikada türk uçak ve gemilerine vur emri var ve yaptılar zaten .
    ab tamamen askıya alınmış , vatandaşın güvenliği içler acısı. sınırımızda hem terör örgütleri cirit atıyor hem garip bir savaşın içindeyiz.
    2 milyondan fazla yabancıyı maaşa bağlamışız . ülkede milyonlarca işsiz var ama yatırım yok . yalan söyleyen bir din adamı 1000 asgari ücretlinin maaşına arabaya biniyor ve utanmıyor .
    yargının bağımsızlığı tamamen askıya alınmış ki açık açık da söylüyorlar.
    bu rejim bildiğin hitler rejimi