hesabın var mı? giriş yap

  • düsseldorf/almanya 50m2 2 odalı ev

    soğuk kira:480€
    ısınma + su + aidat: 160€
    elektrik:45€
    mutfak masrafı: 220€
    disarida yemek: 75 €
    ınternet: 20 €
    telefon:30 €
    tv vergisi: 20€

  • başrollerinde müjde ar, macit koper, yılmaz zafer'in oynadığı 1986 yapımı fantezi/komedi türünde bir atıf yılmaz filmi olan ah belinda, konusu ile klasik yeşilçam filmlerinden oldukça farklı, oldukça sürrealist bir yapımdır. 86 yılında nasıl çekilmiş lan bu film dedim izleyince. adeta david lynch filmi!

    ilk bakışta filmin konusu şu şekildedir. serap bir tiyatro oyuncusudur. başarılarıyla kariyer basamaklarını beşer beşer çıkan serap, önce asiye nasıl kurtulur? oyunundaki asiye rolünü kapar. ardından kariyerinde bir ilk olacak teklifi alır: belinda şampuanlarının reklam filminde naciye rolünde oynamak. bu her ne kadar tiyatrocu ruhuna ters düşecek basit bir proje olsa da ünlü olma sevdası ve ödeyecekleri paranın güzel olması ağır basar, teklifi kabul eder.

    --- spoiler ---

    reklam filminin konusu ise şöyledir. naciye, iki çocuk annesi, bankacı bir kadındır ve hulusi bey ile evlidir. mutlu bir evlilikleri vardır. evinin geçimine katkıda bulunur, kocasını tatmin eder, çocuklarına iyi bakar, kısacası küçük bir orta gelirli ailenin olması gereken bütün özelliklere sahiptir. fakat bu mutluluğun sırrı naciye'nin aşırı uyumlu bir anne/eş olmasında değil, ne hikmetse belinda şampuanlarındadır. çünkü belinda şampuanını kullanana naciye'nin saçları adeta ipeksi bir görünüme kavuşur ve bütün aileyi etkiler, mutlu eder.

    böylelikle reklam filmi çekilmeye başlar. serap mayosunu giymiş, tam küvette belinda şampuanıyla yıkanırken (tabi bu arada ahh belinda ooaahh belinda gibi fantezilerinizi süsleyecek sesler çıkarır ekiptekiler) bir de ne görsün?! kast ekibinin yerinde yeller eser. kahramanımız serap varoş ötesi bir banyodadır. böylece hikaye başlar.

    serap ve naciye karakterleri aslında taban tabana zıt karakterlerdir. serap evli değildir, suat karakteriyle tutku dolu bir aşk yaşamaktadır. etilerde hoş bir çatı katında dairesi vardır. sabahları portakal suyuyla kahvaltı eder, ekmek kızartır falan. naciye ise eli işte, gözü de işte klasik bir ailenin klasik bir kadınıdır. serap spora gider, yediklerine dikkat eder, formda kalır. naciye ise tam bir kadın anamdır. e haliyle serap role bürünmekte acayip zorlanır. üstüne üstük suat gibi yakışıklı, karizmatik, kendinden bile kıskandığı bir adamla birlikteyken rol icabı eşi olduğu hulusi'den ölesiye tiksinir.

    role ısınamayan serap'ı acı bir sürpriz beklemektedir. bir gece aniden kendini varotik bir evde, reklam filmindeki rolünün gerçeğe dönüşmüş halinde bulur. adeta paralel evrene geçmiştir şampuanla yıkanırken. önce bir şok yaşar, durumu anlamaya çalışır, kendini anlatmaya çalışır, ben serap'ım der ama nafile. bir de çoklu kişilik bozukluğu sendromu teşhisi konur. kimseyi bir türlü ikna edemeyince naciyeymiş gibi davranmaya başlar ama bunu da beceremez. tasarruf konusunda hassas olan hulusi bey'i sürekli ışıkları açık bırakmasıyla irrite eder. sürekli makarna, çorba gibi karbonhidratla doyan eve 2 kilo bonfile alır. orta sınıf aile dedik, ne anlasın bonfileden! zaten hulusi bey bonfileyi de çocuklara ekmekle yedirmeye çalışır çabuk doysunlar diye. kocasını türlü bahanelerle salonda yatırır. sonra gider paralel evrende de tiyatrocu olmaya kalkar ama senin evin var ayol, ne provası gece gece?

    en sonunda naciye olmayı kabul eder. yemek tarifini verirken adeta yılların ev kadınıymış gibi verir. çocukları babaanne tarzında dungangaa şarkısıyla uyutur. kocasını artık salona göndermez, yanına yatırır. tam bu sırada da gerçeğe dönerler, cast ekibiyle olan reklam filmi çekimine. yani artık role büründüğü anda her şey gerçeğe döner. serap aslında paralel evrene gitmemiştir, sadece role bürünmüştür.
    --- spoiler ---

  • mutlu etmiştir. niyeyse mutlu oldum. amcanın dikkatle dinlemesi, sonra heycanla evet ben de ordaydım demesi. ne güzel. oynadığı maçın hatırlanmış olmasının verdiği mutluluk da güzel.

    bu arada ne güzel ülkeler var lan dünyada. mutlu edicek şeyler de oluyor bazı ülkelerde.

  • - metallica son 20 yılda ne yaptı lan ha ne yaptı !!!!
    + çıkardığı 6 albüm de listelere 1. sıradan giriş yaptı, dünyada bu rekora sahip tek grup
    - cliff öldüğünden beri dinlemiyorum ben !!1
    + abi sen o zaman doğmamıştın bile, 92 doğumlusun
    - olsun !!!!!!!1111

  • eski romalılar zamanında, maske takmış bir aktör bir dilsiz gibi, hiç konuşmaksızın, anlatmak, canlandırmak istediği şeyi ifade eden hareketlerle gösteriler verirdi.

    18. yüzyılda ingiltere"de, italyan asıllı ve değişik konulu oyunlarda aynı karakterlerin görüldüğü çok hareketli komediler "pandomim" diye isimlendiriliyordu. arlekim, pantalone, neşeli ve yaşlı şaşkın kolumbine, onun güzel kızı, palyaço ve daha başkaları,bu hareketli,temposu hiç düşmeyen, seyircileri kahkahalarla güldüren oyunların değişmeyen karakterleriydiler.

    modern pandomimlerde bu karakterler ortadan kayboldular.

    güvenilir kaynaklara göre, pandomim deyimi tiyatrodan daha eskidir. nitekim eski yunanistan"daki dionysos şenlikleri de esas itibarı ile pandomim niteliğinde oyunlardı. daha yukarda değindiğimiz gibi,eski roma"nın saturnalisa törenleri de "soytarılar bayramı adı altında, pandomim dizeninde oyunlarla sürüp gitmiştir.

    sözlü tiyatroda da "pandomim" sahnelerine ve düzenine yer verilen,bu düzende bölümler katılan modern örnekler vardır. çağımızın ünlü yazarlarından ionesco"nun "sandalyeler" oyunu kısa bir pandomimle son bulur. samuel beckett"in "sözsüz oyunu" da bir pandomim sayılabilir. daha ileri gidip, "othello" ve "hamlet" gibi klasik tiyatro şaheserlerini tamamen pandomim düzeninde, sözsüz olarak canlandıran guruplar vardır.

    http://www.youtube.com/…xh2c2o7qg3g&feature=related