hesabın var mı? giriş yap

  • deniz suyunun izotonik olduğunu sanan bir profesör. halbuki deniz suyunun hipertonik olduğu tıp fakültesini bırak, ortaokulda öğretilen bir bilgi. mesleği itibarsızlaştıran oytun'a, karatay'a alıştık ama artık her yerden yeni bir bilgisiz çıkıveriyor.
    muhtemelen izotonik deniz suyu diye satılan burun spreylerinin, deniz suyuna saf su eklenerek izotonik yapıldığından haberi olmadığı için denizdeki suyu da izotonik sanıyor.

  • anadolu'nun taçsız kralıdır.
    bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
    bir anımı anlatacağım müsadenizle.
    yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.

    debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • ahmet çakar: özhan canaydın gibi başkanın değil elini, şimdi söyleyemeyeceğim yerini bile öperim.

    rok: her yerinden öpüyorum rüştü'ye döndü bu ya

    sıvacı ertem: yeaa ne alakası var onunla bunun.

  • her yarim saatte bir bir insanin olduruldugu, ulkeye gelecek turistin birakacagi paraya ac guney amerika ulkeleri bile turkiye cumhuriyeti vatandaslarini ulkesine istemiyor.

    sebep, amerika'ya kacak giren turkler. peki amerika'ya kacak girmeye calisan turkler'e sebep kim?

  • tam olarak 7 sene önce bu ameliyatı oldum ve gözümde ameliyata bağlı herhangi bir sorun olmadı.

    ameliyat sırasında hiçbir acı hissedilmiyor. ameliyattan çıktıktan sonra da bir sıkıntı yok. taa ki, bir kaç saat sonra eve gidene kadar... böyle bir acı yok arkadaş!!!! bir kere evde gözlüksüz duramıyorsun. beynimi yerinden çıkarıp kenara koymak istedim. evde koltukları parçaladım, acıdan neredeyse aya çıkacaktım... gözlerim sanki yerinden çıkacak gibiydi... bu bahsettiğim olay toplamda 4 saat falan sürüyor. sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebiliyorsun. hatta 1 hafta sonra makyaj yapmaya bile başlamıştım :)

    şimdiki durumum: sol 8 - sağ 7 numaradan düştüğü için 0,50 ve 0,75 oranında bir bozukluk kaldı (bu benim için hiçbir şey :)). astigmatım olduğu için de gece araç kullanırken sıkıntı çekiyorum biraz. onu da sadece bir gözlükle halledebiliyorum. dünyayı gözlüksüz ve lenssiz olarak görmek harika. bir de lens cidden iğrenç bir şey. elini ne kadar dezenfekte etsen de olmuyor.

    edit1: imla

    edit2: evet gözlerde ışığa karşı hassasiyet oluyor başlarda. bir kaç sene sonra her şey normale dönüyor. ben kışın dahi gözlük kullanan biri olduğum için beni rahatsız etmedi. bir de göz kuruluğu sorunu maalesef kaçınılmaz son.

  • benim o. inanın böylesi daha iyi oldu.berbat giden bir ekonomi var. bırakın kendi ellerinde patlasın bu ekonomi. kılıçdaroğlu da elinden geleni yaptı ama adaletsiz bir seçim süreci vardı. tüm medya ve maddi güç iktidarın elindeydi. ben razıyım.

    siz de üzülmeyin. bugün olmazsa yarın elbet o zafer gelecek. bunun da yolu bunların ekonomiyle gitmesi.