hesabın var mı? giriş yap

  • bir doğa kanunu. bunu al kütüphaneye koy, o telefon yine elinde. al bunu nasa'nın yerçekimsiz ortamlı odasına koy, o telefon elinde. paraşütle aşağı at elinde. havuza sok elinde. pizza yedir elinde, film izlet elinde, bisiklet sürdür elinde. ulan ne var o telefonun içinde o kadar mühim ne var arkadaş?? facebook'ta biri mi dürtmüş seni ne var allahın cezası?! tamam sakinim. başta da dediğim gibi. bir realite artık bu insanlar. her yerdeler ve ben bu durumdan rahatsızım. rahatsız olmayanlara da gıcığım kusura bakmayın.

  • altay hatalı gol yemeseydi yapılmayacak olan açıklamaydı. fenerliyim ama gerçekler bunlar. ali koç dedik vizyon dedik aziz yıldırım'ı aratıyor.

  • bunun ile ilgili istanbulda bir zirve yapılsa güzel olur. düşünsene onlarca kişi toplanmış lecce cagliari maçı izliyor. tezahürat yapıyor. istanbul bile böyle bir rönesans tablosu görmemiştir.

  • acun sen buraları bu kadar okuyosan net yazıyosundurda.
    şimdi tek tek ''bunu izleyen maldır'' yazanlara ''sanane lan izleyen izler'' diye söven tipleri tespit etcem ve ardından tayyip'i ve arda'yı pohpohloyan yazarların ortak kümesinden seni bulucam.

  • karadenizli elemanımızı polis çevirir;

    p: hız limitini aştınız beyefendi. ehliyet, ruhsat alabilir miyim?
    k: ne ehliyetü hemşerüm bu araba çalintu. ehliyetüm falan da yok. gerçü pi torpidoya bakayum belki silahın altında vardür bişeyler.
    p: silah....
    k: yav bagajda ikü tene ceset varda.

    polis hemen ekip çağırır. amirine anlatır herşeyi. amir gelince bizimkisi hemen ehliyetini, ruhsatını çıkarır. torpido yu bagaj ı gösterir. hiçbir şey yok.

    amir polise sorar;

    a: o kadar şey dedin, ortalıkta hiçbir şey yok?

    ordan bizim eleman atlar.

    k: "şimdu bu size hız yaptu falan da demiştur."

  • takvim yaprakları 10 kasım 1999'u işaret ettiğinde michael jordan, utah jazz'la oynanan efsanevi finalden sonra ilk kez berto center'a yani bulls imalathanesine adımını atmıştı. majesteleri, 98 finalinin altıncı maçında mormon diyarını derin çöküntüye soktuktan sonra lokavt, jerry krause ve birtakım başka etkenlerden ötürü basketbolu bırakmış, işsizlikten ötürü sağa sola salça olmaktaydı. on yedi ay sonra bulls'un idman tesislerine gelmesinin sebebi ise bulls'un 1998 draftı ilk turundan seçtiği corey benjamin'in bir iddiasından başka bir şey değildi.

    jordan, bir yardım turnuvasında golf oynamak için atlanta'dayken şehre bulls gelmiş ve o da hawks-bulls maçını izlemeye gitmişti. chicago tribune yazarı fred mitchell'ın yazısında belirttiğine göre, michael jordan maç sonrasında soyunma odasına inip oyuncularla konuşurken corey benjamin, mj'e onu bire bir maçta yenebileceğini söylemiş ve muhtemelen olayın orada gülüşmelerle kapanacağını sanmıştı. jordan'ın bu tarz düellolarda geri adım atmadığı hepimizce bilinen bir gerçek.

    #59177663

    öyle ki kendisi her şeyin üstüne iddiaya girişen ve kazanmak adına her şeyini ortaya koyabilen manyak biri. bulls, hawks'a yenildikten sonra chicago'ya dönmüş, corey benjamin adlı veled-i zina ise çok büyük bir ihtimalle ağzından çıkan lafı söyledikten beş dakika sonra unutmuştu.

    atlanta'da şakayla karışık dönen o muhabbetten sadece birkaç gün sonra, yani 10 kasım 1999 tarihinde bulls oyuncuları büyük bir sürprizle karşılaşırlar. michael jordan, eşofmanı ve her zamanki gibi havalı ayakkabılarıyla hazır bir şekilde berto center'a gelir ve corey benjamin'e istediği şansı verir.

    bire bir maç yaparlar; genç corey fazla varlık gösteremez, 1.5 senedir emekli olan jordan, benjamin'in içinden geçer.

    video: https://www.youtube.com/…6n6etbo8&feature=emb_title

    not: ron artest'in ve elton brand'ın utangaç bakışları dikkatimi çekti. resmen çocuk gibiler. ayrıca tony kukoc'un gülümsemesi de pek manalı. jordan'ın idmanlarda takım arkadaşlarına neler çektirdiğini okuyanlar, bilenler ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirler.

  • bilgisayar oyunlari acisindan adventure ("macera oyunu" demek bunun tam karsiligi olmuyor bence) turunun gelisimi asagi yukari soyledir;

    text adventure
    "dil dile degmeden dil ogrenilmez" in yegane istisnasi ilk donem adventure turleri. yabanci dil gelistirmesinin yaninda en fazla zeka kullanmaya yonelik turdur ayrica. cunku "ikonu gezdireyim nasilsa bir obje bulurum" mantigi yoktur, tamamiyla kisinin oyuna adapte olup arastirmasini gerektirir. text adventure denilince akla infocom gelir istisnasiz. daha sonra grafik destekli ama yine de komutlarla calisan bir ust versiyonlari cikmistir (mesela larryserisinin ilk oyunu gibi). esi benzeri yoktur.

    durumu: bazi fanatiklerin kendi yapimlari haric buyuk firmalar bu turu terkedeli binyillar oluyor.

    icon adventure
    ilk ciktiginda azili text adventure hayranlarinin "boyle oyun mu olur lan?" dedigi ve basini sierra ile lucasarts in cektigi tur. cogunlukla ikonu ekranda gezdirip tesadufen birseyler bulmaya sebebiyet verdigi (bkz: piksel avi) icin ilk zamanlar pek hos karsilanmamistir. senaryonun gidisatindan ziyade obje bulmaya ve kullanmaya dayali oldugu icin atasi text adventure kadar basarili degildir kanimca. yine de bugun bakildiginda "gelen gideni aratir" mantigiyla "keske olsa da oynasak" dedirtecek kadar iyidir. bugun efsane olmus cogu oyun bu turdendir.

    durumu: buyuk firmalar bu sistemi de terketti caglar once, abandonware siteleri arsinliyoruz bu yuzden.

    interactive movie
    kanimca en basarisiz tur butun adventure'lar icinde. bir klik, arkasindan bir video, bir baska sahne, bir video daha seklinde ilerleyip en "zor"u birkac saat icinde bitirilebilecek kadar gereksizdir. phantasmagoria gibi ornekler verilebilir. 50-60 cd kaplayip doganin dengesini bozmaktan baska ise yaramamistir. ayrica bu oyunlara adventure diyeni infocom tas yapiyormus, oyle duydum.

    durumu: ender ornekler disinda terkedildi bu sistem de, iyiki de terkedildi.

    action adventure
    gunumuzdeki cogu (aslinda tamami) adventure bu ture girer. hopla zipla, dovus, onu ittir bunu cek, anahtar bul, arada yalandan iki bulmaca coz seklinde tanimlanabilir. icon adventure zamaninda baslayan oyuna aksiyon katma sevdasi daha sonra turun butun oyunlarina hakip olup piyasayi ele gecirmistir. ne insani ceken senaryo vardir ne de cidden zorlayici bulmacalar. bu son iki tur yuzunden cogu basarisiz eski oyun bile gozumuzde tuter oldu.

    durumu: ne yazik ki artik yeni neslin bu turun en guzel orneklerinden bihaber olmasina neden olacak kadar yaygin kullaniliyor. text adventure'lar geri gelsin diye icon adventure'lara savas actigimiz icin pisman olmamiza bile sebep oldu daha ne diyeyim. tomb raider oynayip "ben adventure oynuyorum" diyen var.

    sonuc olarak strateji turuyle birlikte oyun gecmisimin tamamini kaplamistir adventure. ama gercek adventure oynamak isterseniz en yenisi 10 yillik bir oyun bulmaniz yani abandonware sitelerinde kaybolmaniz sarttir. bulunuz oynayiniz, belki de hic bilmediginiz hazineler yatiyor tozlu tarihte (yeni nesil oyunculara soyluyorum) ve birkac yuz kb lik oyunlarda.