ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahmet hakan
-
bugun ekrem ımamoglu ile yaptigi programda kendini rusva etmistir.
ekrem ımamoglu "ben ıstanbul belediyesi`ndeki israfi anlatayim" dedi,
"onu anlattiniz" dedi,
adam "hayir, anlatmadim" dedi,
"sure doldu" dedi,
"bana 12 dediler" dedi,
"o zaman reklama gidelim" dedi.
utanmaz adamlar.
önce su mu katılır yoksa çay mı
-
böyle başlıklar görünce mutlu oluyorum lan. geçen de bi manyak çileğe sövüyordu mesela. adam baya baya hırs yapmış çileğe sövüyor. adam çileğe sövebilcek kadar dertsiz.
şaka bi yana, bombalar patlamasin insanlar ölmesin de çileğe mi sövüyorsunuz, armuta mi kızıyorsunuz; çayı mi önce koyuyorsunuz suyu mu sonra koyuyorsunuz.. hep bunları tartışalım.
beyin yakan sahte para sorusu
-
olaya şu gözle bakılabilidiğinde oldukça basittir. 3 kişi var. sahtekar, bakkal, pastaneci.
sonuçta pastaneciye giren çıkan var mı? yok. adam 100 tl verdi ve son işlemde 100 tlsini aldı çıkıp gitti.
geriye kalan iki kişiden birinin kârı öbürünün zararı olacaktır. sahtekarın karı ne? 95 + sigara. dolayısıyla bu kime kaçtı? evet baggala.
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
akıllı insanların etrafında bir çok insan olur, popüler oldugunu hisseder.
zeki insanlarından etrafında bir çok akıllı insan olur, yalnız olduğunu hisseder.
karşı cinste dikkat edilen ilk şey
-
ben direkt göbeğe odaklanıyorum. çünkü boyum ancak oraya yetişiyor.
çocukken astronot olmak isteyen kız
-
kızım değilmiş. yaş yedi.
-baba uzaya gitmeye ne gerek var ki? dünya zaten uzayda. biz de aslında uzaylıyız zaten.
+hö? evet.
2014'te ilk defa oy kullanacak gençlere tavsiyeler
-
(bkz: lambaya püf de)
1-evlenmeyin 2-evlenmeyin 3-evlenmeyin
-
yakın bir arkadaşım var. varlıklı ve çalışkan biri. ama hep iş odaklı olduğu için evlenecek birini bulamıyordu.
sonunda annesiyle ablası devreye girdi ve buna birini buldular. kız bundan 10 yaş gençti.
bunlar konuşup anlaştılar. sürekli birlikteydiler. benim arkadaş çok iyi niyetli biri. kızla epey ilgileniyordu. sürekli birlikteydiler. iş dışındaki bütün zamanını ona ayırıyordu.
sonra bunlar sözlendi. kız isteme oldu. şimdi isteme evi diye bir şey çıkmış. kendi evinde değil de stüdyo tarzı bir odada isteniyormuş kız. ondan da yaptılar. bahçeli bir ev ve lüks eşyalar... her şey çok iyi giderken kız zorluklar çıkarmaya başladı. annesi kıza ne söylerse onu benim arkadaşa dayatıyordu. en son düğün tarihinde annesinin istediği tarihi dayatmaya çalışınca bizim arkadaşın kafası attı ve kıza s.ktiri çekti.
bunlar evlenmiş olsa kızın anasını düşünemiyorum.
140journos'un seküler göç videosu
-
insanların kaçtığı tiplemeler gelmiş başlık altında yazıyor. ironi gibi ironi.
kız arkadaşın eski sevgilisi ile tatile çıkması
-
(bkz: bütün gavatlar toplandık)
kalpazankaya
-
tarafları dinlemeye gerek yok arkadaş, neyini dinleyeceğim. birisi müşteri, diğeri hizmeti veren. müşterisinin kafasında sandalye kıran mekana gidilir mi? hesap 850 gelmiş, kişi başı normalmiş. peki bu içmedikleri şalgam suyunun parasını almayı haklı gösterir mi? hayır.
55 yıllık aile işletmesiymiş, yok adını arkasındaki koy'dan almış. bunlardan kime ne, bize ne. hesapta olmayan bir şeyi, hesaba eklemiş bu mekan. sonra da, müşteri ne kadar bağırır çağırırsa (ki haklı), alttan almak yerine , sen de efelen, sonra kavga çıksın ve 7 kişinin üstüne (bayanlar da var sanırım), 20 kişi çullan.
ayıp kardeşim ayıp. 55 yıllık aile işletmesinin düştüğü durum bu işte. bu işletmeyi savunan arkadaş da, biz seviyoruz gelseniz de gelmeseniz de demiş. bence merak etmeyin, sizde bu yaklaşım devam ettiği sürece zaten yavaş yavaş kimse gitmez o sizin adanıza. evet sizin adanız ya orası, memleketin bir adası değil, sizlerin adası. sonradan şöhreti bulmuş, ne oldum delisi restoranların milleti kazıkladığı sizin adanız, sizde kalsın.
tanım ; adalıların çok sevdiği 55 yıllık aile işletmesi ama müşteri dövüyorlar.
babaya kızıp yemek masasını terk etmek
-
''çabuk yerine otur'' tepkisiyle karşılaşma nedenidir. direnip, hırs yapıp kalkmaya kararlıysan eğer yüzde elli şansın var; bazen kıyamet kopar, bazen ''bırak ne hali varsa görsün'' denir. risk almak böyle bişey olsa gerek.