hesabın var mı? giriş yap

  • süleyman seba'dan ahmet nur çebi'ye

    fevzi çakmak'tan hulusi akar'a

    mustafa kemal atatürk'ten recep tayyip erdoğan'a

    koltuklar kimlere kalıyor böyle yazık. bir beşiktaşlı olarak utandırıyorsun bizi başkan, sus artık. puanında, kupanın da, şampiyonluğun da amk.

  • msn, irc, icq muhabbetleri şu şekilde olabilir ;

    [08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
    [08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.
    [08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?

    hatta abartılırsa şu şekilde de olabilir ;

    [08:24] usain says : abi ben biraz afk, bakkala gidip gelecem
    [08:24] usain says : hah geldim ne diyorduk?
    [08:24] arkadas says : tamam abi, hadi git gel.

  • yunan trajedyaları bakış açısıyla newyorkvari bir hayatın mıncıklandığı; aşk, ihanet ve karmaşanın en sıradan görünen hayatta bile trajedyadakilerden aşağı kalmayabileceğini gösteren, yalnız trajedyanın bu kez mutlu sonlandığı film çünkü insan özgür irade sahibidir, harekete geçer ve hayatına hükmedebilirse tragedya ortadan kalkar. filmde de dediği gibi "life is unbeliaveable, miraculous, sad, wonderful." . woody allen benim kankim olsun istiyorum, hastasıyım..

  • dünyaya gelinebilecek en kötü zamanda geldiklerine ciddi ciddi inanmaları. babaları güneydoğu'da zorunlu askerlik yapıp hergün teröristle çatışıyordu. dedeleri iç savaşa dönmüş sağ-sol çatışmalarının ardından bir de askeri darbe gördü. ondan önceki nesil ikinci dünya savaşının getirdiği yokluk ve sefalet içinde yaşadı. daha öncesi birinci dünya savaşı sırasında tüm gençliğini cephede harcadı. daha geriye gittikçe daha da zor yaşam şartlarından bahsedilebilir.

    şimdi bu arkadaşlar zannediyor ki onlardan önce herkes gülüp eğleniyor, vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyordu. eskiler avrupalı akranlarından eksik kalmıyordu. yok öyle birşey gençler! bakmayın sizi imrendirmek için 90ları 80leri övüp bitiremeyenlere. bu ülkede bir tek siz değil, hiç kimse gençliğini yaşayamadı. bu gerçeği bilmek dertlerinizi çözmeyecek belki ama suni bir şekilde yüreğinize işlemiş adaletsizlik duygusunu söküp atarak az da olsa rahatlatacak.

  • -hımm gövdeli bir tadı var.
    -tam ağzınıza layık.
    -meşe mi bu?
    -evet efendim hem de budaklısından.
    -fazla ıslatmışsınız sanıyorum.

  • buram buram kalite kokan bir kare. yıllar önce ortamlar böyleyken şu an yaşıyor olduğumuz türkiye daha yaşanabilir ve daha özgür olmalıydı, şimdi olduğu gibi değil.

    insanların yüzü gülüyor, aralarında düşmanlık yok, din istismarı yok. başı bağlı ablalarımız şarap içilen masadalar, belki birer bardak kendileri de içiyor. kim ne der diye düşünmüyorlar, çünkü herkesin günahı ve sevabı kendineydi, kimsenin umurunda değil o zamanlar. bu tür şeyler yadırganmıyordu, insanlar ötekileştirilmiyordu.

    insanlar bu karede hissedildiği gibi yoksul ama çok mutluydu. oyuncular şimdiki gibi milyon liralar kazanmıyordu ama oyunculuğun kralını yapıyordu. halit akçatepe ve münir özkul öyle güzel bir ortamda uzaklara dalıp gitmişler. kim bilir ne sıkıntıları vardı.. belki evin kirasını ödeyemediler, belki de ceplerinde harçlık yok ve eve yürüyerek gitmek zorunda kalacaklar.. imkan yoktu, alım gücü düşüktü ama insanların gözleri parlıyordu.

    doksanların sonuna kadar hayatlarımız böyleydi, çoğu zaman mutluyduk, bir aradaydık, beraberdik.. ne olduysa sonrasında, birileri hayatımıza girince oldu.. allah en kısa sürede hepimizi kurtarsın, hak ettiğimiz ve özlediğimiz günleri yeniden yaşamayı nasip etsin. amin.