hesabın var mı? giriş yap

  • oturup rakı içiyoruz, benim haricimdeki masadaki 5 kişi fb'li ve gs'li, bazıları benim beşiktaşlı olduğumu bile bilmiyor; "abi beşiktaş süper oynuyor, ligi kesinlikle beşiktaş hak ediyor."

    trabzon'da uçağa biniyoruz, uçağa geçerken körükte yarı gs'li, yarı ts'li ve hangi takımı tuttuğunu anlayamadığım iki adam konuşuyor; "abi beşiktaş maçını izledin mi, ne top oynuyor adamlar, bu sene inşallah şampiyon olurlar"

    işteyim sabah milletin afyonu patlamamış, sağdan soldan sesler geliyor "beşiktaş liverpool'u eler abi. eleyemez abi. süper oynuyor adamlar... ama sturridge, sterling dönüyormuş... dönsün abi adamlarda da demba ba var."

    o kadar çok bu muhabbetlere denk geliyorum ki, içten içe öyle mutlu oluyorum, öyle mutlu oluyorum... anlatamam.

    ama ve lakin, beşiktaş'ın şampiyon olması büyük olay. eşit rekabet şartları yok. koskoca beşiktaş'a devlet geçici de olsa bir stadyum tahsis etmiyor, gidip trabzon maçını, gs derbisini konya'da oynamaya kalkıyoruz, bir başka iç saha maçını ankara'da oynuyoruz. hakemlerin takdir hakları sürekli ince ince aleyhte. sürekli diğer takımlara çıkmayan kartlar, çalınmayan düdükler, verilmeyen penaltılar veriliyor.

    ama oyuncu grubu öyle inançlı ve mücadeleci ki, bu sene hakemi, siyasileri de yenip şampiyonluk ipini göğüsleyebilirler. hakemi ya da engel ne varsa hepsini yenmek için sahaya çıkıyorlar. hoca bana taktı deyip, sınava çalışmamazlık etmiyorlar.

    gurur duyuyoruz.

  • 1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.

    ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.

  • merak edenler için sözlükte bulunsun dediğim cv'dir. yalnız kapladığı alan bakımından sözlük serverlarını zorlamaktadır. okuyan çıksın bi zahmet, sözlük kasıyor.

    -1969 yılında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'ni ve ankara üniversitesi dil, tarih ve coğrafya fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi.
    - viyana üniversitesi slavistik ve orientalistik bölümü'nde öğrenim gördü.
    - yüksek lisans çalışmasını chicago üniversitesi'nde yaptı.
    - ankara siyasal bilgiler fakültesi'nde "tanzimat sonrası mahallî idareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "osmanlı imparatorluğu'nda alman nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu.
    - 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. bu dönemde viyana, berlin, paris, princeton, moskova, roma, münih, strazburg, yanya, sofya, kiel, cambridge, oxford ve tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı.
    - 1989'da türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde idare tarihi bilim dalı başkanı olarak görev yaptı.
    - 2002 yılında galatasaray üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise bilkent üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti.
    - şu anda galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi ve bilkent üniversitesi hukuk fakültesinde türk hukuk tarihi derslerini vermektedir.
    - galatasaray üniversitesi senato üyesidir.
    - uluslararası osmanlı etütleri komitesi yönetim kurulu üyesi ile avrupa iranoloji cemiyeti ve avusturya-türk bilimler forumu üyesidir.
    - ilke eğitim ve sağlık vakfı kapadokya meslek yüksekokulu mütevelli heyeti üyesidir.
    - 2005 yılında topkapı sarayı müzesi başkanı oldu.

    ortaylı; türkçe;
    ileri seviyede almanca, fransızca, ingilizce, italyanca ve rusça;
    orta seviyede kırım tatarca, slovakça, romence, sırpça, hırvatça, boşnakça, arapça, farsça, latince, ibranice, bulgarca, antik yunanca, ve yunanca bilmektedir.

    kaynak: vikipedia.

  • evet böyle.

    gece uyandın, miden kazınıyor, dolabı açtın; hiçbir şey yoksa bile yoğurt var.
    dürüm söyledin, evde içecek kalmamış, dolapta yoğurt var; bastın içine suyu oldu sana ayran.
    hava soğuk eve geldin, karnın aç ve canın sıcak bir şeyler istedi; kap dolaptan yoğurdu ne oldu sana ayran aşı... ister sıcak tüket ister soğuk.
    dağ evine gittin, manitayla şömine başında sızdın, şömine tüttü, dumandan zehirlendin; doktor uzakta ama yoğurt yakında...
    canın tatlı bir şeyler istedi ama evde yok; içine pekmez dök, muz doğra al sana tatlı mı tatlı meyveli yoğurt...
    diyettesin, tüm gıdaları tüketmek ayrı sorun; koy içine yulaf ezmesini kuru üzümü, ne oldu sana besleyici bir kahvaltı.
    ya hepsini geçtim; güneşten kızarınca al yanıklarına sür oldu sana merhem.

    siz hem sırta sürülüp hem de iskendere nitelik katabilen başka bir şey gördünüz mü bu hayatta?

  • yaşanmış bir olay:
    yaşlıca bir amca starbucks görevlisi delikanlıya bir adet sütlü kahve almak istediğini söyler.delikanlı 'latte' mi der,adamcağız sütlü kahve evladım der,bir şekilde anlaşılır,delikanlı:

    beyefendi isminizi alabilir miyim?diye sorar,
    yaşlı amca:
    emekli korgeneral hede hödöoğlu diye cevap verir bünyede alışkanlık yaptığından dolayı.

    az sonra delikanlı imanının gücüne sığınarak yeri göğü inletir:

    emekli korgeneral hede hödöoğluuuuuu,emekli korgeneral hede hödöoğluuuuu kahveniz hazır paşam.

  • bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:

    "bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."

  • oğlum 7 yaşında, berbere gittik ikimizde traş olacağız. ufaklık traşını oldu sıra bana geldi. berber çocukluk arkadaşı olunca muhabbet sohbet derken zaman bayağı geçti, oğlumun oflayıp puflamalarını duyuyorum bi yandan. işimiz bitti vedalastık çıkarken aşağıdaki diyalog gerçekleşti.

    +baba bence gitmeyelim tekrar girelim içeri
    -noldu lan çok mu sevdin berberi?
    +ne sevcem be seni beklerken tekrar uzadı saçlarım, annem kızar şimdi niye traş olmadın sen diye.
    -eşşoolu..