ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa'nın ingilizcesi
-
"too many chiefs, not enough indians."
şile'de görülen sünger bob anıtı
-
şile kalesi'ni restore etmek isterken ortaya çıkan garabet. bir restorasyonu daha ne kadar bok edebiliriz diye düşünüyor galiba yurdum insanı. oğlum, bu ne lan?
yüz nakli yapıp da sinüzite çare bulamamak
-
işte modern tıp dediğimiz olay budur. millet sümüğünün içinde boğulur sikleyen olmaz, ama birinin yüzünü diğerine nakledince timsah yürüyüşü yaparlar.
yüz nakletmeyin demiyorum. onu da yapın. ama bi öncelik bi adap vardır. otrivinle motrivinle geçiyor ömrümüz. milyonların sorunudur bu arkadaşım. işin içinde sümük var diye mi girmiyorsunuz bu işe? derdiniz nedir? millet kafasına fön makinası tutuyo lan. sümükler nefese yol açsın diye çörek otu yağını burnuna damlatan var. kafasına kuşak saran mı dersin, burnunu geceden mandallayan mı dersin... bu sktimin hastalığına hala bi çare bulunamadıysa bu işin içinde ya rotschild ve rockefeller ailesi vardır ya da doktorların basiretsizliği. seçin birini.
biriyle samimi olunduğunun anlaşıldığı an
-
sustuğunuz zaman da rahat olabildiğiniz, ne söylesem derdi çekmediğiniz andır.
1 ağustos 2022 bruma ifşası
-
yine merhaba dediği için başı belaya girmiş bir kardeşimiz.
pokemon go
-
bulbasaur'la macerama başladıktan sonra çakma profesör oak hadi oğlum kalk macera dışarıda dedi. tekel bayiine doğru yürürken, 'anıl tekel' logosunun üstünde pidgey gördüm. tam yakalayacaktım fotoğraf çekiyorum zannedip bayiinin sahibi dik dik bakmaya başladı, utandım eve döndüm.
(bkz: türkiye'den iyi bir pokemon trainer çıkmaması)
debe editi:d.günümde debeye girmişim,sevindim,mutlu oldum,tatlı bir hediye oldu.
bu arada unutmadan (bkz: küçük beril için acil trombosit ihtiyacı)
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer.
eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür.
çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler. tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atar.
zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkerek dibe döker. bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırır. işte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur.
bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. kör kuyuda olsak bile.
öcalan yerli ve milli bir şahsiyettir
-
sizin serefinizi onurunuzu haysiyetinizi ...yim. allah hepinizin belasini versin. bebek katili ile ayni safta olmak da sana yakisirdi devlet bahceli... devran donecek...