hesabın var mı? giriş yap

  • tum bu guney amerika ulkelerinin geri kalmisliklari farkli iktisadi yaklasimlarla aciklanabilir. hepsinin somurge ulkesi olmasi, yerli halka asimilasyon, gelisemeyen (gelistirilmeyen) demokrasi anlayisi, cok zorlu cografyalara sahip olunmasi, endustri devriminin kuzey yarim kurede yasanmasi sonucu sermaye birikiminin kuzey yarim kurede gerceklesip, guney yarim kurenin geri kalmasi...
    isim geregi sabaha kadar farkli goruslerin farkli az gelismislik teorilerini sayar dokerim de isteyenin istedigini veremem.
    cevapliyorum; tabi lan sizin dininiz hic geri kalmisliga, kadercilige sebep olur mu? hepsi kuresel gucunuzu cekemeyen gavurlarin oyunu.
    edit1; kubanin saglik sisteminin gotunu yiyin
    edit2; entry-nick uyumu.

  • lisans son sınıfta bir sene önce uyuduğu için final sınavını kaçırıp ders tekrarı yapan arkadaşın teletubbies'in sonunu seyredeyim derken tekrar ettiği dersin finalini kaçırması... ` :inanılmaz ama gerçek`

    6 yıl sonra gelen edit : malum arkadaşla bunca sene sonra görüştüm. durumu hatırlattım. sezon finaliydi o yüzden kaçırmak istemedim dedi. *

  • 2 maçta 1 gol bile atamadığımız fenerbahçe'ye balıkesirspor'un 41 dakikada 3 gol attığı maç. hay yapacağımız şampiyonluk yarışının...

    not: tiner çekiyorum.

  • tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.

    çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.

    allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.

  • (#155606800) şöyle bir entry girdim dün. ve başka bir haber sitesinde böyle bir haber de bulunuyor.
    https://www.dha.com.tr/…lculuguna-ugurlandi-2296282

    öncelikle 2 haberin içeriği farklı olsa da, hastanın yaşı, yoğun bakımda tedavi gördüğü vs, ben orda bir soru belirtmisim. soru şu " neden ısrarla migren ve sinüzit deniliyor?" bakın bu sorunun bir tane cevabı vardır. hekim olarak bir enrty girersiniz. o da şöyle olur : çünkü sistemin bana hasta başına verdiği bütçe, süre, imkan, prosedür bunu gerektiriyor, ve maalesef acilde talihsizlikler oluyor vs vs diye. kalkıp "neden" ile sonlanmis bir entryden doktor düşmanlığı varsayımı çıkmaniz akıl alır gibi değil. kaldı ki siz de en az benim kadar o gün acilde ne yaşandı, hekimin tutumu, hastanın kendini ifade etme sekli gibi hususlari bilmiyorsunuz.böyle agresif tavırlar alarak bir yere varamayız. kaldı ki ben hekim arkadaşları hic bir zaman suçlamadım. ülkenin aydın insanları gözüyle baktım. sözlükte de aleyhilerine açılan tüm başlıklarda savundum. eski entrylerimde mutlaka vardır. ortada bir haber var. bizi aydınlatıp acilde böyle böyle işliyor düzen diye entry girmeniz gerekirken ana bacı sövmek gerçekten yakışıkalmıyor. dediğim gibi bütün sağlık emekçilerine minnettariz. insanlarla bire bir diyalog halinde olunması gereken bir meslekte üslup cok cok önemlidir.

  • eliptik bisiklet, koşma, merdiven tırmanma ve pedal çevirme hareketlerinin birleşimi olan benzersiz bir antrenman aletidir.
    uzay bisikleti olarak da bilinir ve sanki havada yürüyormuşsun izlenimi verir. üç farklı antrenmanı birleştirir ve dizlerini , sırtını, kalçanı ve eklemlerini ekstra yük bindirmeden tüm kas gruplarını çalıştırmanı sağlar. ayak bileklerinde, dizlerinde, belinde, sırtında ve boyun bölgende herhangi bir sakatlığın ya da kronik ağrın varsa koşu bandı yerine eliptik bisiklet tercih et.

    genelde kardiyo antrenmanı yapmak için koşu bandını kullanıyorsan ama kilo vermen durduysa, eliptik bisiklet ile farklı kas gruplarını çalıştırarak vücudunu şaşırtabilirsin...
    tıpkı koşu bandında olduğu gibi eliptik bisiklette de gideceğin mesafe, hız ve antrenmanın yoğunluğu ayarlanabilir!

    eliptikte, ekstra kalori yakmak için hızı ve mesafesi önceden ayarlanmış hazır programlardan birini de kullanabilirsin. eğlenceli kısımlarından biri de, bazı modellerde geri geri pedal çevirebilmen. böylece bacaklarındaki küçük kas gruplarını dahi çalıştırabilirsin. eğer sen de çok efor sarf etmeden kalori yakmak istiyorsan, eliptik bisiklete bir şans ver...

    eliptik bisiklet kullanmanın püf noktaları!
    eliptik, sürmek oldukça kolaydır ancak kullanırken vücudunun doğru bir formda olması gerekir.
    • eliptik bisiklete binerken kesinlikle kambur durma!
    • üzerinde denge sağlamak için her iki kolunu birden tut!
    • başın dik, omuzların geride ve göğsün dışarıda olacak şekilde bisikleti sür!
    • üzerindeyken yüzün ayaklarına değil tam karşıya baksın!
    • vücut ağırlığını sadece kollara verme, pedalların ve kolların üzerinde eşit olarak dağılmalı!
    • eğer uzun zamandır kullanıyorsan, ellerini bırak. karın sıkılı, kalça geri ve topuk basarak kullan!

    hem kollarını hem de bacaklarını aktif olarak çalıştırdığı için ideal bir kardıyo antrenmanıdır . ağırlık antrenmanına geçmeden önce ısınmak için eliptik bisiklete binerek tüm vücudunu ısıtabilir ve antrenmana hazırlayabilirsin...

    eliptik bisiklet kaç kalori yaktırır?
    spor yaparken yaktığın kalori, kilonua bağlı olarak değişir. eliptik bisiklet ile 1 saatte 770 kaloriye kadar yakabilirsin. koşu bandında 20 dakikada yaktığın kaloriyi, eliptik bisiklette 30 dakikada yakarsın ama eliptik bisiklette yaktığın kaloriyi, daha az efor harcayarak yakarsın.
    eliptik bisiklet, çok fazla yormadan spor yapmaya olanak verdiği içi hamile kadınlar için de ideal bir kardıyo antrenmanıdır!

    koşu bandı mı eliptik bisiklet mi?

    çok yönlü bir spor aleti olan koşu bandında düşük tempoda yürüyerek hafif bir antrenman yapabilir ya da belli bir hızda ve eğimli zeminde tempolu yürüyerek yağ kaybını hızlandırabilirsin.
    kardiyo antrenmanı yapmak için her yaşa ve fitness seviyesine uygun bir fitness aletidir. tüm kas gruplarını çalıştırırken, kemik yoğunluğunu da artırır.

    koşu bandı kaç kalori yaktırır?
    koşu bandında 1 saatte 866 kalori yakabilirsin. harcayacağın kalori, kilona ve hızınıza bağlı olarak değişkenlik gösterir

    koşu bandının püf noktaları!
    yürümek ve koşmak, eklemlerine ve kemiklerine eliptik bisiklette olduğundan daha fazla yük bindirir. günümüz teknolojisi ile üretilen koşu bantları, adımlarının basıncını hafifleten darbe emici özelliğe sahip. bu yüzden açık havada yürüdüğünde ya da koştuğunda, eklemlerin koşu bandına göre daha fazla etkilenir! tüm koşu bantlarında hızı ve eğimi değiştirebileceğin ayarlar mevcut.çoğu koşu bandında süresi, mesafesi, hızı ve eğimi önceden hazırlanmış, kişiye özel fitness programları da var.
    bu şekilde antrenmanın yoğunluğunu kendi hedeflerine göre ayarlayabilir ve koşu bandından maksimum verim elde edersin.

    eğer herhangi bir sakatlığın ya da rahatsızlığın varsa, koşu bandı ya da eliptik bisiklet kullanmadan önce, doktoruna danış ve hangi makineyi seviyorsun, niye kullanıyorsun, beklentin ne, bunları kendine sorarak tercihini yapabilirsin.

    debe editi: (bkz: debauchee)
    isimli yazarın hamilelikte eliptik kullanımı uyarısı üzerine:
    hamilelik sırasında ekstra ağırlık ve kilonun eşit olmayan dağılımı ağırlık merkezini değiştirir. ekstra ağırlık aynı zamanda bel ve pelvik bölgedeki eklem ve kaslara baskı uygular ve dengenizi kaybetmenizi kolaylaştırır. hamilelik esnasında üretilen hormonlar, eklemlerin gerilmesine bağlı olarak yaralanma riskini artırır.
    hamileyken koşu bandı yerine eliptik bisiklet tercih edilse de, düzenli spor geçmişiniz yoksa tercih etmeyin. onun yerine yürüyüşü spor rutininiz haline getirebilirsiniz.
    hamileyken eliptik bisiklet kullanmayı istiyorsanız doktorunuza danışarak sertifikalı bir eğitmen gözetiminde yapmanızda yarar var.

    2. edit: (bkz: dodiyez355) isimli yazarın uyarısı üzerine yazının sonuna koşu bandı ve eliptik karşılaştırılması eklendi.

  • yeni kaynatılıp hafif ılıtılmış süt
    tam bir çocukluk dönemi travması. üst kat komşumuzda misafirlikteyim. evin annesi hacer teyze sağolsun öküz doyuran boy bardakta süt getirdi.
    ben normalde süt içmem, hele sıcağa yakın asla.
    kendi kızına (benden 4-5 yaş büyük) döndü dedi ki, "bak nilüfer, sen içmek istemiyorsun ama .... nasıl içiyor gör de örnek al" diye uzattı sütü bana.
    ya ben görev bilinci insanıyım yazık günah değil mi bana?
    sütün tepesinde de kaymak oluşmuş yeni kaynadığı için.
    ben o görev bilinciyle diktim sütü kafama nefes almadan içmeye çalışıyorum.
    içtim de.
    (gördün mü nilüfer içtim? pislik nilüfer.)
    midem ağzıma geliyor, kustum kusacağım tutuyorum kendimi.
    kapı çaldı annemler almaya geldi beni. ben nasıl koşuyorum kapıya, aşağı eve ineyim de orada kusayım ayıp olmasın hacer teyzeye diye.
    annemle hacer teyzenin muhabbet edesi tuttu mu... kapıda bık bık konuşuyorlar. annemi iteliyorum gidelim diye, dur diyor. ben kusma suratı emojisi gibi durdum durdum. en sonunda bir patlamışım, ortalık suç mahalline döndü.
    duvar, yerler, tüm antre süt içinde.
    "aaaa" diyorlar.
    ne "aaaa"??? ben elimden geleni yaptım, suç sizin! nilüfer de odasından çıkmış bana bakıyor.
    (bok iç nilüfer.)
    daha da ılık süt içmedim ben.

    edit: "ışık ılık süt iç" diyerek beni yeşillendiren ve yeşillendirmeyi düşünen, ilkokul fişleriyle cebelleşmiş tüm arkadaşlara selam ederim.

  • uygulanmayan kuralın uygulanmaya başlamasına şaşıran hukuk öğrencilerinin olduğu ve gerekçesini açıklamalarını beklediği zorunluluktur. komedi gibi ülkeyiz.

    lan okumayın siz. hukuk bizim neyimize.

  • cesaretine hayran filan olmadığımdır. bu ülkede böyle bir şeye kalkışmak delilikten başka bir şey değil. gerçekten hiç ama hiç şansı yok. millet gün ortasında minibüse binerken başına neler geliyor, otostop çekmek bile bile lades olur sadece. umarım bu kızcağız bir an önce vazgeçip geri döner veya ailesi gidip getirir. yoksa böyle bir girişimin sonu olarak hiç olumlu bir olasılık göremiyorum. umarım haksız çıkarım.

    not: kızı eleştirdiğimi filan düşünenler olabilir. hayır katiyen eleştirmiyorum, onun için korkuyor ve endişe ediyorum. kendi kardeşime yapacağım gibi kendini tehlikelere atmasın diye sıkı sıkı saklayıp korumak istiyorum. keşke böyle şeyler yapabileceğimiz bir coğrafyada yaşıyor olsaydık. ama ben otobüsle tek başıma tatile giderken bile tedirgin oluyorum.

    "biz korktuğumuz için böyle oluyor, cesaret göstermeliyiz" diye düşünenler olabilir. ben böyle düşünmüyorum. devrim şehidi olabilecek hamur yok bende, korkağım ben. tacize, tecavüze uğramak, boku bokuna öldürülmek istemiyorum. sevdiklerimin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. kimsenin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. bir şeylerin düzelmesi için kendimi feda edemem. düzelene kadar kendimi ailemi korumaya ve saklanmaya devam ederim. ha düzelsin diye yazarım, çizerim, paylaşırım. onlar ne kadar işe yarar? bilmiyorum.