hesabın var mı? giriş yap

  • muhtemelen hakkında soruşturma açılıp fişlenecek olan albaydır. kıyıda köşede bir kaç tane gerçek vatansever türk askeri kaldı onlar da böyle deşifre oluyor. bir yanda fetöcü iken genel kurmay başkanı olup ordan da savunma bakanı olanlar, bir yanda böyle gerçek vatan evlatları. yarattığınız bu adaletsizlik sizi her iki dünyada da yakacak. sizleri yıllardır orada tutup buna neden olan kansız vatansızlarıı da bu ülke tarihi hiç affetmeyecek.

  • ilk amelie. 100 kere de izlenir. sıkmayan, kaybedecek hiç bir şeyim olmasa veya zamanı durdurabilsem neler yaparım sorusuna da cevap bulmuş ve mutluluğun iyilik yaparak sağlanacağını söyleyerek sanıyorum amelie'ye örnek olmuştur.

    phill zamanında ekzotik bir adada ananas suyu içtiği, çok güzel bir kadınla birlikte olduğu günü tekrar yaşamak istediğini, neden bu günü yaşadığını sorgular. işte filmin mesajı burda saklı. hayatınızın en güzel gününü elde etmek sizin elinizde. nitekim phill sonunda gerçeği kavrar ve her günü hayatının en güzel günüymüş gibi yaşamaya ve yaşatmaya başlar.

  • adamın biri ekonomiyle hiç alakası olmayan damadına teslim etti. hey gidi günler denilesi trol sıçmığı...

  • hababam sınıfında da böyleydi. okuldan kaçmasınlar diye kız öğrenci getirtmişti pinti müdür.

  • hollandalı taraftarlara bak amk gözlerinin içi bile gülüyor. dert tasa yok, esrar serbest, tribünde bira serbest, özgürlük var, siyasal islam yok ve milli takımları rakiplerini eziyor.

    bizim ise, dert tasa var. bira 15 birim para, özgürlük yok, eğlence yok, fahrettin altun var, siyasal islam var, insanlarımız mutsuz ve yetmezmiş gibi milli takımımız eziliyor.

  • etkileyici bir piskopattır.

    hakkında bilinenlere bakılırsa hem genetik olarak çok normal doğmaması hem de annesinin onu sürekli aşağılaması/kötü davranması nedeniyle psikolojisi iyice bozulmuştur.

    aslında sadece yaramaz bir çocuk da olabilir. genetik olarak normal doğup doğmadığı konusunda kesin bir yorum yapmamalıyız. küçük hayvanlara (börtü, böcek, karınca, kertenkele vb) zarar vermek erkek çocukları arasında çok sık yapılan bir şeydir. kendisi ile ilgili erken çocukluk dönemi verileri ise sadece hayvanlara zarar veren bir çocuk olduğu yönünde. dolayısıyla çok yaramaz bir çocuğa ailesinin çok yanlış şekilde davranması, kendisinin sevilmediğini sürekli olarak hissetmesi, onu bu derece ciddi psikolojik sorunlara iten nedenlerin başında geliyor gibi görünüyor. (elbette üzerinde çok tartışılması gereken ve sanırım asla kesin bir sonuca ulaşamayacağımız bir konu bu)

    edmund'u diğer seri katillerin birçoğundan farklı yapan ise cüssesi falan değil zekası. sonuçta bu kategoriye giren bütün katiller seri olana kadar yakalanmamayı bir şekilde başarabilen tipler. neyse bu da uzun tartışmaya açık bir konu.

    dönelim tekrar edmund'a, zekanın da çeşitleri vardır bildiğimiz gibi, matematiksel zekası çok yüksek olan biri sosyal açıdan düşük bir zekaya sahip olabilir mesela. edmund'da gördüğümüz şey ise epeyce yüksek bir sosyal zeka. insanları inceliyor, anlıyor, nasıl davranması gerektiğine karar veriyor ve kendi hedefine ulaşmak için insanların istediği şekilde davranıyor. polisler tarafından sevilmesi buna güzel bir örnek. aynı şekilde büyükannesi ve dedesini öldürdükten sonra iyileştiği neden gösterilerek akıl hastanesinden çıkarılmasının nedeninin de bu olduğu yaygın görüşler arasında. akıl hastanesindeyken gözlem yapıyor, nasıl "normal" davranacağını belirliyor ve uyguluyor. aynı şekilde otostop çeken kızları arabasına binmeye ikna etmek için de, camı açıyor, çok ilgisiz davranıyor, saatine bakıyor ve acelesi varmış ve kızın arabaya binmesini çok da önemsemiyormuş gibi davranarak güven oluşturuyor.

    hapishanede verdiği röportajlarda güzel konuşması, oldukça kibar bir insan izlenimi uyandırması, bazen annesini öldürürken hissettiği şeyleri anlatırken ağlama numarası yapması falan da nasıl davranması gerektiğine bildiğine dair güzel örnekler.

    edmund kemper'i daha farklı kılan özelliği ise yakalanmamış, kendisini yakalatmış olmasıdır ki çok ama çok önemli bir fark.

    dip not: seri katillerin yaklaşık %31'inin zeka seviyeleri normalden üstünde, 10 seri katilden 9'u erkek.

  • benim de benzer bir tatsizliga taniklik ettigim mekan.
    bu nekanin karsisindaki adini hatirlamadigim yerde oturuyorduk biraksam. birden bir kizin sesleri yukseldi. anladigimiz kadariyla olay şu:
    masa hesabi ödüyor ve odedikten sonra da masadan bir kiz tuvalete gidiyor. arkadaslari da kizi bekliyorlar masada. sonra garson geliyor ve kalkin diyor. sonra geriliyor iste herkes. kavga oldukca uzun surmustu cunku kimse masayi yatistirmaya calismiyordu. kiz da 400 lira hesap odedigini ve boyle hizmet olmayacagini soyleyerek bagiriyordu (burda 10 lira bile odesen hic fark etmiyor tabi) ve daha sonra mekan calisanlarinin umursamaz ve sinir bozucu tavri yuzunden kiz da artik kriz gecirip kufir etmeye baslamisti. polis cagiriyordu ama polis gelmiyordu.
    ozetle sanirim mekanin huyu bu. kimse gitmesin diyecegim de kizilkayalarda hala sıra var onca yasanandan sonra. olsun en azindan biz, zar zor kazandigimiz parayi haketmeyene vermeyelim.

  • ne zaman bir yerde görsem, tasarımla ortadirek arasında gittikçe büyümeye devam eden boşluğa lanet ediyorum. tasarımlar güzelleştikçe, bizden hızla uzaklaşıyorlar. çünkü daha önemli vatandaşlık görevlerim var. geçmediğim köprünün parasını ödemek gibi, bayburt'a kütahya'ya havaalanı yaptırmak gibi, kalyon'a, cengiz'e ihalaler kazandırmak gibi... bunun için de vergi cennetindeki hurilerden biri olarak, daha fazla vergi ödeyip ne zaman yolda kalacağı belli olmayan bir arabaya binmek zorundayım.

    xc90'la da ilişkimiz bu şekilde. tam diyorum bu ay 1000 tl arttırdım böyle giderse, 1000 ay sonra 116. doğumgünü hediyesi olarak kendime bir tane alırım, binmesem de olur evin salonuna çeker iki lafın belini kırarım ama olmuyor. vergi tanrıları boş durmuyor. biriktirdiğim her tl'yi anında vasıfsız hale getiriveriyorlar.

    hal böyle olunca da, üretim bandından çıkmış bir üründen çok, sonsuz güçteki bir kudret tarafından tasarlanmış bir cennet dekoruna benzeyen xc90'a binmek de hava boşluğunda yok olup giden bir düşünce olarak kalıyor. bari her parası olana satmasalar. toefl, kpss falan sorsalar.