hesabın var mı? giriş yap

  • bazı sualleri beraberinde getiren bir beyanat.

    misal, "parti başkanlığını delegelere sormakta mahsur var iken başkanlık sistemini millete sormanın mahsuru nasıl oluyor da yok oluyor?"

    .

  • ana turizm döneminin bittiği, sonbaharın ilk gününde çıkıp gelince kendini çok afişe ediyorsun be kral yapma böyle. *

  • konya geneli sandık sonuçlarını veriyorum,

    akp %62
    mhp %17
    sp %8
    chp %5

    sayın ysk, iptal edebilir misiniz lütfen çünkü saat 19:00 değil henüz.

  • bu tarihi binanın asansörü, eiffel kulesi'nden sonra avrupa'nın ikinci elektrikli asansörüdür. ayrıca gelirinin bir bölümü hayır kurumlarına aktarılan ilk otel olma özelliğini de taşımaktadır.

  • jon snow ile ortak bir noktamızın olduğu dizi.

    ikimiz de hiçbir şey bilmiyoruz amk. ulan bu diziyi ben de izliyorum insanlar bu kadar çıkarımı nasıl yapıyor? hadi jon snow rol icabı hiçbir şey bilmiyor. ben niye bilmiyorum? sebebi neydi ki?

  • babandır. babanın psikolojik sorunlarıdır. babaanne ve dede ile yaşamaktır. annenin, baban ve ailesi tarafından ezilmesi ve senin o küçük aklınla hiç bir şey yapamamandır. aile kavramının olmamasıdır. baba rolünün olmamasıdır. yani en büyük etken ailedir.

  • extraterrestrial medeniyetlerle yapılan ilk barış görüşmelerinin resmidir.

    soldan sağa:
    barack obama
    87.5 milyon ışık yılı uzaktaki taxvnya_arabski uygarlığından bir temsilci
    yaklaşık 55 yıl önce taxvnya_arabski gemileri tarafından rize'deki bir köyden kaçırılan tayyip
    michelle obama

    tayyip'in yüz ifadesinden ne kadar şaşkın ve gezegenine dönmekten ne kadar mutlu olduğu görülmektedir.

  • patron taifesini geçtim, bizzat işgüzar çalışanlar tarafından da gerçekleştirilen şey. "abi ne var yaa 2 saat daha çalışsak" şeklinde o kadar normalleşir ki sanki hayatın olmazsa olmazıdır. hatta daha da fenası, tam saatinde çıkan adamlar eleştirilir. "haah 18.00 oldu hemen çıkıyo" denir. e ne olacığıdı başka ?

    yarım kalan işlerin bitirilmesi adına elbette zaman zaman az da olsa mesai yapmayı anlayabilirim. patron baskısı altında elden başka bir şey gelmiyorsa, ya da aynı durumdaki arkadaşlarım için mesaiye kalmışlığım da çoktur ama abicim bunu normalleştirmeyin.

    şunu düşünün. günde 7 saat uyusan kaldı 17 saat. işe gitmek için hazırlanmak + trafikte geçen saatler toplam 2-3 saat. kaldı 14 saat. günlük çalışma süren 9 saat ! yani sana "yaşamak" için bırakılan süre sadece 5 saat. yemek, içmek, sosyalleşmek, eğlenmek ve bir sonraki gün çalışabilmek adına zihinsel ve bedensel yenilenme yapabilmek için sadece 5 saatin var.

    birçok makalede detaylıca işlendiği üzere günlük 4-5 saat çalışmanın kişisel ve toplumsal olarak yeterli olacağını da bir not olarak ekleyelim.

    bak yazdıkça geliyor alttan alttan. şimdi mesela "deadline" diye bir kavram var. elindeki adam sayısı belli. bu adamlar günde 9 saat çalışarak o işi 10 günde bitirebiliyor. fakat gel gör ki o adamlardan 7. gün sonunda işi bitirmeleri isteniyor. sebep ? büyük resme bakılırsa eğer ister bir inşaat projesi olsun, ister finansal rapor olsun, ister fiziksel bir ürün olsun normalden erken teslim edilmesi sadece ama sadece patronun cebine daha fazla para girmesi demek. 10 günlük işi fazla mesailerle 7 günde tamamladığın zaman x tane adam 27 saat boyunca sadece ama sadece patron adına iş yapmış oluyorsun.

    oysa pekala 2 yeni adam işe alınabilir ya da işin 10. günde bitirilmesi istenebilir. ama bunların da tamamı patronun cebinden çıkacak para demektir.

    böyle bir kurguda fazla mesai için ben nasıl isyan etmeyeyim ? "abi 2 saat kalıverelim yaa" diyen adamı nasıl makul bulayım ? saat 18.00'i vurduğu anda neden çıkmakta tereddüt edeyim ? zaten beni sömüren adamlara "al hocam az daha sömür" mü diyeyim ?

    işte bu yüzden fazla mesai yapmaktan daha çok bunun "normal" görünmesi sinir bozucu benim için.