hesabın var mı? giriş yap

  • çocukluğumdan aklımda kalan garip fotoğraflardan biri.
    yaşım 12-13. karşı apartmanda - ama nası karşı bak, tam bizim evin hizasında. bizim evin ayna görüntüsü gibi düşün- birlikte yaşayan fantastik bir çift oturuyor. şimdi bundan 11 sene öncesine git. bak bakalım orda birlikte yaşayan çift denen şeyden kaç tane var. çevrede yarattığı yankıyı düşün. erkek olanın adını jose mariano koymuştum. (o zamanlar yayınlanan salak dizilerden birinin jönüydü ehehea) o yüzden bundan sonra kendisinden jose mariano diye bahsedeceğim.

    şimdi bunlar çevredekilerden oldukça farklı bir çiftti. zira evli olmadıkları için, evde bir aşk havası süzülür dururdu. o yaz, açık balkon kapısından, onların hayatına dahil olmuştum. hatta sitece olmuştuk ahahaha. ama bunlardan onların haberi yoktu sanırım. çünkü öyle davranıyolardı. akşam olurdu, jose kapıdan koskoca bir çiçekle eve girer, karşı evde bir fransız güncel dizi filmi mutluluğu yaşanırdı. abla mütemadiyen jose'nin kucağındaydı. kucağa atlandıktan sonra, evde mutfaktan antreye, antreden yatak odasına doğru ışık geçişini takip etmek zor olmazdı. aynı zamanda tasarrufsever de bir çiftti bunlar.

    gene gecelerden bir gece, abla mutfakta yemek yapmaya başladı. yere kadar olan jaluzi sayesinde görünmediklerini zannediyolardı fakat biz hepsini görüyor, god bless their love diyerek ellerimizi birleştirip tanrıya yakarıyorduk. abla tezgahta bişeyler doğrarken (oha detaya gel) jose mutfağa girdi ve yemek yapan o kadına arkadan sarıldı. 1-2 sallandılar. sonra ne mi oldu? mutfaktan antreye, antreden yatak odasına bir ışık geçişi. yemekten haber alınamadı.

    bu saadet bir kaç yıl böyle sürdü. hatta üst komşunun oğlunun dediğine ve bizim de şahit olduğumuza göre (hohoahah kaçmaazz) o evde çok daha çılgın hikayeler yaşandı. diğer başka ablalar gibi. sonra, aniden evlendiler. eve bi mutsuzluk çökmüştü. çocukları oldu. aşk bitmişti. ne yemek yapan ablaya arkadan sarılma kalmıştı, ne çiçek, ne ot, ne kucağa alma ne de ışık geçişleri.

    hayatımda ilk kez bi aşkın ölümüne, bir ikilinin macerasever genç bi çiftten "amca ve teyze"ye geçişine şahit olmuştum. ilişkilere bakışımı etkileyecekti bu.

  • yav adamın biri geçen gün çıkmış sözümona mecaz yaparak müslümanlarla dalga geçiyor. sen kimsin be? gladyatör filminde türlü entrikalarla ayak iken nasıl baş olduğunu biz iyi biliriz. sevgili kardeşlerim, bakın çok enteresan, dönemin imparatoru commodus, milli iradeye dayalı gücünü halktan alan bir imparator iken bu russell, halkın arasına saklanıp, halkı galeyana getirip, insanları sokaklara dökme düşüncesiyle darbeye teşebbüs edip, imparatoru koltuğundan edip, ülkenin istikrarlı yapısını bozmayı hedeflemiştir.

    (yuhhlamalar, ıslıklar)

    eyyyy russell, bu millet bu oyunu yemeeğğğz yemez. sevgili kardeşlerimm, russell'a buradan sesleniyorum. eğer yüreğin varsa sandıkta görüşelim. sana dersi bu millet sandıkta verecek. russell'a sandıkta ders verecek miyiğğğzzz?

    (alkışlar, evetler, hüloğğlar)

  • "evli erkek abazanligi der susarım" dedikten sonra 2 cilt kendini öven suserları görmemize neden olan durum.

  • mitski'nin beni kalbimin tam ortasından vuran, 14 şarkı içeren 5. stüdyo albümünün ismi.

    içindeki parçaların birer birer çok iyi olmasının yanı sıra, albüm gerçekten bütünsel olarak beni çok etkiliyor. çıktığı saatten beri her gün dinliyorum, özellikle nobody parçası direkt olarak yaşam kalitemi artırdı diyebilirim. onun dışında old friend, a pearl, washing machine heart, pink in the night, blue light yine beni kendine bağlayan parçalardan.

    2018 yaz mevsimi müzikal açıdan inanılmaz verimli oldu, genel olarak 2018 çok başarılı gidiyor nazar değmesin.

    parça listesi:
    1. geyser
    2. why didn't you stop me?
    3. old friend
    4. a pearl
    5. lonesome love
    6. remember my name
    7. me and my husband
    8. come into the water
    9. nobody
    10. pink in the night
    11. a horse named cold air
    12. washing machine heart
    13. blue light
    14. two slow dancers

  • (bkz: ağlama melis)

    ne kadar kötüsünüz yaw, yok bellini'nin değilmiş yok bilmemneymiş utanmasanız o resmi dedem yaptı çakmadır cehape zihniyetini kazıklamışlardır diyeceksiniz.

    eğer ki o resmi imamoğlu değil uzun adam alsaydı şimdi ne methiyeler düzüyordunuz; hatta resim bellini'nin ama yaparken da vinci ile michelangelo yardım etti o kadar değerli bu kadar değerli diye methiyeler döşüyor olurdunuz.

    allah kimseyi onursuzlukla sınamasın.

  • türkiye büyük millet meclisi'ni açık açık tehdit ediyor. eğer meclis gerekli yasaları çıkartmazsa her şeyi yapabilirlermiş.

    işte esnafın gerçeği bu. milli irade diyenlerin özleri bu. demokrasiden anladıkları bu.

    #uberedokunma