• benim kizim beni bekletiyor, hep bekletiyor. surekli bekletiyor. beklemekten nefret eden beni surekli her konuda bekletiyor.
    anaokuluna gidiyor kizim. her gun almaya gittigimde bekliyorum. manasizca bekletiyor. gecen anokuluna gittim. kucagimda bebekle sogukta bekliyorum da bekliyorum. gorevli bir kadin var cocugun adini soyluyorsun iceriden cagiriyor, cocuk geliyor ayakkabilarini giyiyor ve gidiliyor. benim kizimi cagiriyorlar ben beklemeye basliyorum. en son gittigimizde kendi sinifindan uc cocuk, diger siniflardan saymadim kac cocugun anasi geldi, cagirdilar, cocuk geldi, ayakkabi giyme vs. anasi aldi cocugu gitti. her bir cocuk 5 dk filan oyalaniyor ayakkabi giyerken filan. ben yirmi dakikadan fazla bekledim kapida. her gun ayni seyi yaptigi icin geldiler bana.
    hanimefendi lutfedip kapiya gelince 'seni beklemek bile guzel' demedim tabiki. okul tek katli oldugundan dedim ki 'bir daha beni boyle bekletirsen sinifin camindan kafami uzatir iceri bagiririm, arkadaslarinin yaninda rezil olursun. sen bilirsin artik istedigin kadar beklet beni.'

    aaaa ne kotu annesin sen filan diyenlerin de agzina tukureyim. her gun kucaginda bebekle gelen gideni seyret bakayim. dikil orda nasil hissediyorsun gel anlat bana. hadi operim o guzel yanaciklarindan o zaman.
  • allah kimsenin başına vermesin bu bir trajedi .
  • tam bir mal beyanıdır
  • götüne tekme yediğinde " aslında çokda sevmiştim allah allah niye böyle olduki yaa." diyecek tiptir.
  • ben değilim.

    bir kere bekletildim hayatımda sadece. evet ben de inanamıyorum hala, hep zamanında hazırlanan, buluşmaya erken gelen kadınlar oldu hayatımda. belki karakterimden dolayı çekmişimdir onları kendime, ben de çok dakik bir insanım.

    gelgelelim beni bekleten bu kadına. önce on dakika, sonra on beş, yarım kum saati derken kırk beş dakika geç geldi yanıma. işin ilginci, beklediğim yerde lise arkadaşlarıma denk gelmiştim. oturduk, hasret giderdik.

    hanım kızımız, beni volta atarak, gerilerek, yol gözleyerek bekleyen bir kişi olarak hayal etti sanırım. bozularak yanıma geldi, kalktık yürüdük sahile doğru parktan geçerek. çok önemli bir işim çıkmıştı dedi, sormadım. on dakika sonra yine getirdi konuyu aynı yere, yine sormadım. alındı sanırım.

    onu son gördüğümde saat dört tane sıfırı dizmişti yan yana, bir daha da konuşmadık.
  • bırakın yaşasın aşkını ya desin istediğini. bi bizim millette var bi şeyi çok istersen kötü olur birini çok sevdiğini gösterirsen kaybedersin geyiği. bu kadar ciddiye almayın hayatı istediğinizi söyleyin yapın kasmayın o kadar. burası kasıyor emesen var mı.
  • ya çok aşıktır ya çok çıkarcıdır
  • flort doneminde mumkundur iliskinin 6.ayindan sonra gorun bide
  • “ıf you come at four in the afternoon, ı'll begin to be happy by three.”
    antoine de saint-exupéry, the little prince
    bu sozu yanlis anlamis aga..
hesabın var mı? giriş yap