*

  • 16 numaralı formayı giymekte ve sağ kanatta görev almaktadır.
  • 31 mayıs 2003 samsunspor beşiktaş maçında kendinden beklenmeyecek güzellikte bir gol atmış olan oyuncu.
  • neden bilmiyorum ama ilk gördüğümde aklıma dragonlancedeki eben karakterini getiren dm/r.
  • sağ kanattan bindirip devamlı yerden orta yapmasıyla beşiktaş taraftarını çileden çıkartan 1974 doğumlu sağ bek. havadan yaptığı ortalar ise genellikle ya karşı taraftan taca çıkar, ya da auta giderdi.

    beşiktaş'tan sonra konyaspor'a gitmişti sanırım.
  • aklımda tek bir kareyle yer etmiş beşiktaş'ın 100. yıl kadrosunda bulunan eski topçumuz. o kare de 100. yıldan zira takımda bir sezon oynamıştı kendisi. efenim şöyle ki sevgili niyazi'nin sahada bulunduğu ender maçlardan birinde ilhan mansız bir şut atıyor ve bu şut dışarı gidiyor. buraya kadar her şey normal. sonrasında bu pozisyon ağır çekimde tekrar veriliyor. ilhan vuruyor, top dışarı gidiyor, ilhan üzülmeye başlıyor falan. işte tam da bu sırada görüntüye niyazi abimiz giriyor ve ilhan'ın arkasında ve pozisyona kilometrelerce uzak olmasına rağmen "bana niye atmadın" şeklinde isyan ederken görülüyor. tabii ilhan'ın bu durumdan hiç haberi yok. ama niyazi o kadar isyan ediyor ki sanırsınız ki bomboş pozisyonda ve top ona çıkarılsa golü atması işten bile değil.
  • benim için yeri ayrıdır.

    yıl 2002'nin soğuk bir ramazan günü, elazığ'da görev yapan amcamın yanına gitmiştik bir haftalığına. daha beşiktaş'ın b sini yeni öğrenecek kadar küçüğüm ama fanatik beşiktaşlıyım. işte o günlerde bir çarşamba sabahı amcam kaldırdı yataktan beni "bugün beşiktaşın maçı var evlat" dedi, aldı beni maça götürdü. elazığ-beşiktaş ikinci kademe türkiye kupası maçıydı. ilk defa görüyordum karakartalı. tümer, ilhan mansız, nouma, deli ibo bütün çocukluk kahramanlarım, hepsi oradaydı. ama galibiyet golünü niyazi atmıştı. niyazi kim lan demiştim kendi kendime. ama niyazi'ydi o. ankaragücünden gelen trabzonlu niyazi dedi amcam. dededen beşiktaşlı olan benim gittiğim ilk beşiktaş maçında takımın golünü atama adamdır. bu yüzden yeri ayrıdır.

    bir de o maç ilhan mansız penaltı kaçırmıştı da bütün hayallerim yıkılmıştı. sen git dünya kupasında japonyayı salla kahramanım ol, bir kaç ay sonra kupa maçında gel elazığ'da penaltı kaçır. bir çocuğun hayalleri bu kadar mı yıkılır.
  • 15 sene önce,belki bir iki sene daha fazladır düzenli olarak halı sahada maç yapıyoruz ve iyi de bir takımımız var,senelerdir beraber oynayan.
    neyse,bir dönem bir rakibimiz vardı,adamlarda da bir abi vardı yaşı bizlerden 15 yaş falan büyüktü.bir hafta üzerinde beşiktaş'ın idman forması,sonraki hafta başka bir model idman forması,sonraki hafta ankaragücü idman forması böyle 3 maça geldi bu abi bize rakip oldu.
    adam topa öyle bir vuruyordu ki biz topu bir ayağından çıkarken görüyorduk,sonrasında da bizim kaleci kalemizden çıkarırken.havada topun gidişi yoktu bizim gözlerde yani.
    son geldiği maçta inanılmaz bir gol attı,(bir daha da öyle şut görmedim halı saha hayatım boyunca) takım arkadaşları da ''helal olsun niyazi abi''vb sözler söylediler,benim jeton o zaman düştü.maç bitti adama ''abi sen niyazi misin ? ''diye sordum,cevap da vermedi,sonraki maçlara da gelmedi.
    biz o zamanlar 22 yaşlarında falanız tabi beşiktaş'ta oynamış bir futbolcunun halı sahada bizimle futbolu bıratıktan kısa bir süre sonra top oynayacağını akıl edemiyoruz,o yüzden de adamın niyazi olduğunu anca 3 maç sonunda anladık.
    arada arkadaşlarımızla bu anımızın muhabbetini yapardık ve muhabbette hep şu diyalog geçerdi o zamanlar ''niyazi topa böyle vuruyorsa,gerrard-lampard'ın nasıl vurduğunu düşünemiyorum''
    yani arkadaşlar o sahada şu an beğenmediğimiz,itin götüne soktuğumuz futbolcular için ''ben olsam atardım,ben daha iyi vururdum''diyoruz ya,öyle olmuyormuş :d
    vuramayız,vuramazsınız öyle...
    buraya bir gün girer de,bakalım bana ne yazmışlar derse eğer selam olsun kendisine.

    yer:ankara gençlerbirliği tesisleri
hesabın var mı? giriş yap