• (bkz: pilot egosu)

    türkiye'de kaç tane doktor var, kaç tane pilot var bi düşünün sonra varın adamların egosunu hesaplayın.

    veli toplantısına uçuş kıyafetiyle gelen pilot gördüm ben...

    edit: benim egom yok diye ağlayan pilotların da var olduğunu öğrenmiş olduk böylece.
    entryde bahsedilen ego gözlemi birden fazla pilota vakit geçirilerek yapılmış kişisel tespitimdir.

    hayır o değil de hiç mi üşenmedin o mesajları yazmaya genç :)

    işte böyle... hayat ne tuhaf vapurlar filan...

    edit2: debe ye girmesinde katkısı olan herkese teşekkürler.
  • tabiki doktorun karısının egosudur.
  • egosunu değil dünya üzerindeki tıp literatürünü takip eden doktorlarımıza teşekkür ederek ve tenzih ederek söylüyorum ki çoğu için özel muayenehanesindeki para kasası egosundan daha önemli ve büyüktür.

    parayı bastırıp özel muayenehanelerinde karşılarına çıktığınızda kırmızı halıyla karşılarlar sizi. ne egoları kalır ne de havaları.

    daimi müşterileri ( hasta demedim bak) olabilmeniz için gülücükler, gülücükler. en bilmiş hasta da olsanız dinlenir ve kabul görürsünüz.
    asla ''sen'' olmaz ''siz''lerin havada uçuştuğu durumlar yaşarsınız.

    öyle...bazı doktorlar tüccar.
  • altı ay tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki; bir doktorun egosundan daha büyük olan şey, iki doktorun egosudur. oldu gibi duruyor ama sanki olmadı gibi.

    (bkz: looney tunes)
  • bir savcı ya da hakimin egosudur. isterseniz bir deneyin.
  • aynı odadaki iki doktorun egosu

    edit : konu başlığı "bir odadaki doktorun egosu" şeklindeydi.
  • yaşam ve ölüm senaryolarında sorumlu olmakla ilgili insani bir durum.

    doktor-hasta ilişkisinin en temel dinamiği asimetriktir. hastalar yardıma ihtiyaçları olduğu için doktora giderler hatta bazen hastanın bilinci açık dahi değildir. riskler de son derece yüksektir. sabahtan akşama kadar insanların acı çekmesi ve ölümüyle ilgilenirken ego duygusundan kaçınmak zordur. bunun çok insani bir durum olduğunu düşünüyorum. bu yüzden bazı meslektaşlarımda ego şişmesine tanık olduğumda hiç şaşırmıyorum.

    kendinizi güçlü, bilgili ve önemli hissediyorsanız, kibir ve gurur hemen peşinden gelir ve fakat aklımızda tutmamız gereken; bu yaptığımız o kadar özel veya benzersiz bir performans değil. bir hayat kurtarmak güzel ve işin bir parçası ama birini kurtaramamak korkunç ancak kaçınılmaz.

    debe editi: öncelikle kestane balının diyarı zonguldak gökçebey pazarlıoğlu köyü'nden tüm dünyaya selamlar!

    ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi'nden “egosuz olmaya çalışın" tavsiyesi aldım ki bu sadece egonun başka bir şeklidir.

    bir egoya sahip olmanın yanlış bir tarafı yok ama tabii egonun -karşı tarafta telkin oluşturacak yönde- düzenlenmesi gerekiyor. egomuz, kendimizi önemseme duygumuzdur. egomuz ne kadar büyükse, özgüvenimiz de o kadar büyük olur.

    öte yandan, egonun zayıflığı aşağılık duygusu ve kompleksi, kırılgan bir kimlik duygusunu birlikte getirir ve bir doktor için bu asimetrik kalması gereken ilişkiyi eşitleme yönünde bozar. canıyla boğuşan hastanın kafasında “bu tırt kişi kim? ona güvenebilir miyim? iki eliyle bi siki doğrultabilir mi? beni iyileştirebilecek mi?” sorularının muhatabı mütevazı bir insan olduğunda, hasta ertesi gün başka bir doktor ziyareti yapıyor bu defalarca kanıtlanmış bir fenomen.

    herkes mütevazi bir insanı sever. çünkü kimse mütevazı biriyle rekabet etmek zorunda değil. herkes büyük egolu bir insandan nefret eder, çünkü büyük egolu bir insan kendi eksikliklerimize, beceriksizliğimize, disiplinsizliğimize ve tırtlığımıza işaret eder. başarılı ve etkili insanların egoları vardır. ego kötü bir şey değildir. ego olmazsa olmaz. “tevazu erdemdir” diye ağlayanlar lütfen ilerde ağlasınlar.
  • her doktor olmuş kişi bilir ki bu toplum ortalamasının oldukça üzerinde bir birikim ve kaliteye sahip insandır ve hali ile ego sahibidir ...
    doktor - hasta ilişkisinden dem vuranlar bilin ki komplekssiz ve kaliteli bir insan doktor ile ilteşime geçtiğinde gayet iyi bir karşılık görür ve gayette memnun aydınlanmış olarak ayrılır oradan ... doktorun kendsine yaklaşımından şikayetçi olan insanlar iki grupur, birincisi cahil-öküz olanlar, ikincisi kendini birşey sanma eğiliminde olan eğitimli tipler, her iki grubunda ortak yönü kompleksleridir, doktora muayene olmaya giderken öküz olan grup, bakacak tabi eşşek gibi benim vergilerimle maaş alıyo! kafasındadır, diğer grup ise beni aşağılayamaz, okuyorum araştırıyorum ben cahil yerine koydurmam kendimi! kafasındadır, bu komplekli grup kapıdan girdiği anda anlaşılır ve bunlar ile minimum muhatap olma isteği taşır doktor kişi ... emir kipi ve sen diye hitap meselesi ise aslında zaman ile ilgilidir ... muayene, kontrol her ne ise bir hastaya ve yakınına doktor sizli-bizli, bol göz teması kurarak, çok sevecen yaklaşır ise emin olun o görüşme olması gerekenden 2 kat fazla zaman alacaktır ... oysa ki sağlık bakanlığı bir hastaya 6 dk ayırıyor iseniz size hedef olarak 4 dk koyar, zaten kapınıza yığdıkları hasta sayısı ile buna mecbur kalırsınız ... göz teması kurmadan, kısa kesin, emir kipi ve sen hitabı ile ancak ve ancak temas sürenizi kısaltabilirsiniz bu deneyimle kısa sürede öğrenilir kısaca sizin ego sandığınız doktorun hal ve hareketleri aslında size ayıracağı süreyi minimuma indirme gayretidir çoğu zaman ...
    ha birde para-muayenehane mevzu ... doktor denince hemen bu muhabbete gelinir, doktor paracıdır vs vs ... türkiyede muayenehane sahibi doktor sayısı sadece %4 gibi bir orandır ... özel hastane oranını tam bilmesemde en azından ülke doktorlarının %80 i devletin verdiği maaş ile yaşıyor ... kısaca muayenehanesine gidersen orda iyi davranır vs gibi bir muhabbet günümüzde anlamsızdır ... %4 ünün muayenehanesi var diye %96 ya da olayı mal etmeye kalkmak ancak başta değindiğim kompleks ile açıklanabilir ...
    velhasıl kelam yaz günü 15 gündür yıkanmamış 130 kiloluk teyzenin recep ivedik deyimi ile apışarası kokusuna maruz kalan, götümden birşeyler sarkıyo diye gelen amcanın götü ile haşır neşir olan, sikimde bilmemne çıktı diyen adamın sikini mıncıklayan, bokum şu renk oldu diyen vatandaşın bokuna bakan birileri var helal olsun demeyip "egosu var la bunların" diyen zihniyete ne anlatsan boş mu acaba !!!
  • başlığı açan dostum,

    hastalarıma 'siz' diyorum

    kültür seviyesi uygun hastalarıma yaptığım müdahalelerimi detaylı bir şekilde açıklıyorum kendisi sormadan

    aracımın plakası 'dr' değil ve ilerde de yaptırmayı düşünmüyorum. kafama eserse de yaptırırım. yadırganacak bi durum yok bunda

    muhabbet açılmadıkça mesleğimden bahsetmek istemiyorum. özellikle toplu ortamda mesleğin bilinince tüm muhabbet üzerinden dönüyor ve bu dışardan güzel gözükebilir ama yorucu bir günden sonra mental olarak iyice hırpalıyor.

    biriyle tanışırken elimi cebime koymuyorum ki hastama böyle bir saygısızlık yapayım. ayrıca çok eskiden beri bir elim cebimde yürürüm bunu da baya severim. ben sana daha farklı bir şey diyeyim dostum güneş gözlüğünü çıkarmayan hastalar geliyor bize eli cebinde konuşanları geçtim.

    bence sen doktorlara değil topluma bakıp kendine ders çıkarmalısın

    bankaya gittim bugün 15:45'te önümde 3-4 kişi vardı ve mesai bittiğinden işimi halledemedim. sebebi de tamamiyle ordaki müşteri temsilcilerinin pasifliği. saygısız ve ukala bir şekilde işiniz yarına kaldı dedi biri sonunda. ben sana yine bir şey diyeyim dostum müşteri temsilcilerinden bana başka şubelerde 'sen' diye hitabet edenlerini biliyorum.

    yine bugün bir arkadaşımla pizza-makarnacıya gittik. adam hiçbir açıklama yapmadan istediğimiz şeyi yapmadı menüde olmasına rağmen. hiç de umursamadı bizi. aldık külahımızı çıktık. saygı bu olsa gerek

    giyim mağazalarında kasiyer ya da görevli kişilerin çoğu 'sen' diyor zaten bana. sana da diyorlardır takma kafaya. ben yine de 'siz' diyorum onlara

    işte dostum ben bunlara bakıp hastalarıma saygı duyuyorum. ne yapmamam gerektiğini görüyorum.

    doktor da olsak çoğumuz anadolu çocuğuyuz.

    bu ülkenin hekimleri meslek açısından dünyanın en güvenilir hekimleridir ayrıca dostum. türkiye'nin en iyi fakültelerinden birinde okuma şansım oldu ve birçok avrupa ülkelerinden hastanemize başvurduklarını gördüm

    önce kendimize sonra da etrafımıza saygı duymasını öğrenmediğiniz için şu an toplumda ayrışma olmuyor mu zaten?

    ben bu mesleği yine senin için yapıyorum dostum. annene babana çocuklarına hizmet ediyorum. sen böyle konuşsan bile bu devam edecek için rahat olsun

    ufak şeylere takılma büyük düşün dostum
hesabın var mı? giriş yap