682 entry daha
  • sana istemeden umut verdiysem eğer özür dilerim. lütfen sana karşı kırıcı olmak istemiyorum. ama olmaz.

    böyle bir tavır gayet yapıcı bence.
  • kırmadan reddetmek nedir lan?

    düşünmüyorum, istemiyorum der, sınırı net çizersin. daha da peşinde koşuyorsa sığırdır zaten.
  • gereksiz çabalar. kırın. ne kadar direkt olabiliyorsanız o kadar direkt olun. bir parçacık bile nazik olmaya çalıştığınızda, ufacık bir arkadaşça çabanızda suçlu siz olursunuz. gösterdi vermedi olursunuz. nazlanıyor olursunuz. umut verdi sonra kaltaklık yaptı olursunuz. istemem yan cebime koycu olursunuz. "bu da ne istediğini bilmiyor" olursunuz. ilgi orospusu olursunuz. insan gibi konuşayım dediğiniz her saniye kaybeden siz olursunuz.
    bir erkeği gerçekten istemiyorsanız, en fazla bir defa nezaket kartı oynanabilir. ısrarın devamı durumunda avaz avaz reddetmeli ki, er kişi çiftleşme arzusunu gereken sinyali aldığında, doğru kişiye, makul ölçüde belirtmeyi keskin biçimde öğrensin ve kimse zaman kaybetmesin. sonra kırdığınız için de suçlu olursunuz, lakin ki kırmadan da suçluydunuz. bari zamandan tasarruf olur.
  • evde banyo terliğiyle gezen kezbanların ego mastürbasyonu.

    reddedecekmiş ama kırılsın da istemiyormuş.*ne ara bu kadar anlam yüklediler kendilerine hayret doğrusu.
  • mümkün değildir, o çoktan seni hayal etmiş, vermediğin umutları almış, seni koluna takıp gezmiştir rüyalarında.

    ne yaparsan yap, kırılacak incinecek yıkılacak bir yer bulacaktır.

    ama hayalleri ama umutları ama kalbi.
  • duygusal bir açılma olduktan sonra tek taraflı olduğu farkediliyorsa, açılan taraf -kadın ya da erkek olması farketmeksizin- kırılır arkadaşlar. karşındaki kişiyi aşağılamadan, mantık çevresinde bir konuşmadan sonra da kimse kimsenin ayağına kapanmaz zaten beni sev diye.. herhalde öyledir yani. biraz zamandan sonra da geçer. geçmediyse bi kere daha denersin şansını yani ne var?
  • erkeği kırmayacağım diye kendinizi kırmayınız. çoğu erkek buna değmez. hoşlanmadığınız sinyallerini anlamadığı halde bir de teklif ediyorsa kırmayı önemsemeyiniz. sizi o pozisyona sokarak kıran kişi o asıl.

    örnek konuşma:

    e: foto atsana yaaaa seni görmek istedim
    k: atamam
    e: aa neden?
    k: istemiyorum?
    e: niye istemiyorsun ki?
    k: böyle bir zorunluluğum mu var?
    e: aa beni kıracaksın yani...

    yavşağa bak. evet kırıyorum. siktir git. foto istiyormuş. sanki pasaport başvurusu yapıyorum. yani sırf senin erkeklik gururun ezilmesin diye ben vaktimi harcayıp güzel görünmeye çalıştığım bir fotoğraf çekeceğim, hem de o an meşgul olup olmamam çok önemli değilken... istesem ben atarım zaten. bakkala sipariş verir gibi foto atsana görmek istedim ne demek amk.

    çok da önemli olmayan eylemdir.
  • bir ilişkiye hazır hissetmiyorum kendimi senlik değil lütfen yanlış anlama vs derdim sanırım
  • kadınların hepsinin yaptığıdır. zira kadınlar evrimsel olarak her zaman için tutunacak bir dala sahip olmak zorunda hissederler kendilerini. psikolojik olarak ''duygusal hiçliğe'' ve ''yalnızlığa'' programlı değillerdir. bunu kaldırabilecek kadar güçlü de değillerdir zaten. ilgiye, alakaya mazhar olmadıkları takdirde kendilerini yarım hissederler. bu yüzden, karşısındaki erkeği ''ideal erkek'' olarak görmese bile o erkeğe içinde ufak da olsa bir ümit bırakabilmek adına, munis kişiliğini ve nazik tavrını öne çıkararak yapar reddetme işini. böyle yapar ki, ileride bir gün -uzun süreli ilişkiden çıktığı buhranlı bir zaman dilimi olabilir, karşı cinsten gelen flört tekliflerinin azaldığı ve kendisini güzel hissetmediği bir zaman dilimi olabilir.- kısa süreliğine de olsa kullan-at jilet misali ilgi/alaka/pohpohlama görebileceği birine sahip olabilsin. kesinlikle evrimsel bir durum. bir nevi savunma mekanizması bu. doğayı, hayvanlar alemini iyi inceleyin. güçsüz hayvanların hepsi savunma mekanizması geliştirmişlerdir, geliştiremeyenler ise yok olup gitmişlerdir zaten. insanın dişisi kadınlar da savunma mekanizmaları gereği ''istifçi'' statüsündeler.

    erkek böyle değil misal. her konuda gemileri yakmaya çok müsait ve savunma içgüdülerinden ziyade saldırı içgüdüleri gelişmiş. elbette beğenmediğim bir hatunu reddederken neden dışlayayım? bunu nazikçe yaparım lakin karşımdaki kadının içinde ümit bırakmayacak netlikte yaparım bunu. kadın bunu yapamaz, o kadar cesur değiller. kısa bir örnekle savıma açıklık getireyim. bir hatun ekledi instagram'dan. ortak da bir arkadaşımız var. tanışıyor muyuz gibisinden bir şey dedim ama daha önce hayatımda görmedim ben bunu. önerilenlerde çıktı öylesine ekledim arkadaş olalım muhabbet edelim vs diyor. tabi bu konuşma yapılırken seri fotoğraflarımı beğeniyor falan. şimdi açık açık ''çok hoşuma gittin; eklemek, tanımak istedim.'' diyemeyecek hatunu ne yapayım ben affedersin? zaten tam beğenememiştim; bu kezbanlığı, ağırdan satışı ve özgüvensizliğinden sonra -o an artık hangisi ağır bastı bilemeyeceğim.- anında güle güle dedim. açık açık ''seni tanımak istiyorum; hoşlandım.'' dese bir buluşma şans verebilirdim ama ikinci bir konuşmaya sebebiyet ve ihtimal vermeyecek şekilde savdım başımdan.

    ekleme: kadınların, bir erkeği kırmadan reddetmek konusunu konunun üstadı imiş gibi anlattım ama öyle tanışıp muhabbet edip de reddedilmişliğim yoktur daha. lol.

    not: şayet bir kadın sizi kırarak reddediyorsa üzgünüm ama dibin dibi olabilirsiniz. spor yapın, çok çalışın, kendinizi her anlamda geliştirin, mutlaka zengin olun; sonrasında iyi bir kuaför, iyi bir estetisyen ve iyi bir giyim tarzı ile mutlaka kurtarırsınız. esasen bu yazdıklarım çok tercih edilen, el üstünde bir erkek de olsanız geçerli. erkek her zaman sosyal statüsünü güçlendirmek ve daha iyi olmak için çalışmalı.
  • bence kırın, dökün. kötülük değil; iyilik yapmış olursunuz. hani vardır ya, sabahına suratınıza bakmayan erkekler, oyunu sizden daha iyi oynayan. onlar da öyle yapsın isterdiniz. dost acı söyler hacılar bacılar.

    erkekler, siz de anlayın be kardeşim, bir kadın zaten check listindeki gerekli maddeleri karşılıyor iseniz herhangi bir teklife bile gerek kalmayan ortamı sizin için oluştururlar ilişkinin başlaması için, anlamazsınız bile. duygusala bağlayıp, bile bile lades olursanız da kırılmayın lan; muhtemelen iyi bir insan olduğunuzu falan işitirsiniz. bunun meali "seni hiç beğenmiyorum be ama ben aga, muhtemelen hiç de beğenmeyeceğim; yoksa böyle kestirip atmazdım"dır.

    şöyle düşünün; şimdi siz bir memursunuz ve ferrari almak istiyorsunuz; ancak alamıyorsunuz doğal olarak. bunun için kendini hırpalayıp gece gündüz üzülen ve ferrariye darılan bir insan çok komik olurdu değil mi? ferrari'nin güzel bir araba olmasından bağımsız, gönlünün onu istemesi buradaki olay.

    bu duygusuzluğa erişmediğiniz sürece, kadınların sizden sadece sevgi bekleyen narin varlıklar olduğunu düşünüp, gereksiz yere kendinizi hırpalarsınız. bir kadın "yok" dediyse eğer, onun için olmazsa olmaz en az 2-3 kıstas bünyenizde bulunmuyordur ve hatun kişi sizi o özelliklere sahip olacak meziyette bile görmüyordur. tam tersi de aynı şekilde işliyor bu olayın.

    yazma nedenim ise bir kardeşim hakkında yukarıda yazılan bir entry nedeniyle gerçekten üzülmem. anlatamıyormuş da, çok mu romantik film izlemişmiş de bu çocuk, poofff çok sıkılmışmış da bu entry girilirken bile yazıyormuş çocuk. sahip oldukları nedeniyle, aslında özünde tırt bir adama genelde ağzını ayırıp bakan bir ablamızın, seni burada böyle madara edip egosunu şişirmesine fırsat bile verme bro. ne deyim ki.

    (bkz: geçen yine bir anda sinirlenmişim)
    (bkz: ha bir de tecrübe konuşuyor)
188 entry daha
hesabın var mı? giriş yap