bisiklet

• tavsiye verecek olan var mı? 1.82cm, 95 kilo
  şehir içi bisikleti
• carraro sportive 225 kullanıyorum 3 yıldır fiyatına göre oldukça iyi üzmez.
• geçtiğimiz haftasonu bir carraro gravel g4 sahibi oldum. öncelikle gravel bisiklet türünü bilmeyenler için kısaca tanımlayalım, gravel bisikletler son zamanlarda popüler olmaya başlamış melez bir tür. gravel ingilizce çakıl demek, gravel bisiklet türü de çakıllı yolda performans gösterebilen bisiklet türü denilebilir. bu işlerle ilgili tecrübesi olmayan biri yol bisikleti ile gravel arasındaki farkı uzaktan ayırt edemez çünkü fark zaten çok küçük, lastik ebatları. yol bisikletlerinin lastikleri 23, 25, 28 gibi kalınlıklarında olurken gravellerin lastikleri 30, 35, 38 gibi kalınlıklarda oluyor. bu da asfalt performansını azaltırken çakıllı arazi performansını artırıyor. gravellerde standart donanım ise disk fren(giriş seviyelerinde mekanik, üst seviyelerde hidrolik). yani ben v-frenli bir gravel alayım diyemiyorsunuz. en fazla bir yol bisikleti alıp kalın lastik takabilirsiniz. gravellerin bir de kadro geometrisi yol bisikletlerine göre biraz daha farklı olmakla birlikte bu meseleye hız/yol, endurance/yol gibi farklı kadro geometrileri falan da gireceğinden konuyu çok açmış olacağız, ben burada sonlandırıyorum.
  gelelim carraro gravel g4'e. bisikletin üzerinde grx810 grx600 grx400 karışık bir set var. bu setler için yabancı bir siteden edindiğim bilgiye dayanarak grx800 serisi shimano ultegra, grx600 serisi shimano 105, grx 400 serisi ise shimano tiagra muadili. bilmeyenler için kısaca özetliyim bu set olayını, hakikaten öyle aman aman kafaya takılacak bir mesele değil. sora set veya tiagra set yol bisikletinde başlangıç-orta seviyede uzun bir süre işinizi görür. dolayısıyla grx 400 sete sahip bir gravel de işinizi fazlasıyla görecektir başlangıç seviyesinde. fakat iş fren meselesine geldiğinde bu bisikletin üzerinde hidrolik disk fren var. bu kısım önemli çünkü kimle konuşsam mekanik disk frene lanet ediyor çünkü ayar tutmuyor sürekli bakım istiyor. başlangıç seviyesinde de biz başımızın ağrımasını istemeyiz mümkünse imkan varsa siz de hidrolik disk frenli bir gravel bakın derim.
  3-4 günlük yaklaşık 50km sürüş tecrübem ise şehir içi kullanımda üzerinde bagaj deliklerinin bulunması ve yoldaki titreşimleri bana aktarmasına bakarak gravelin benim için doğru tercih olduğunu düşünüyorum. arkaya 10kg yükledim bisikletle şehir içinde gezdim, seriliğinden atikliğinden birşey kaybetmiyor(burada benim önceliğimin performans olmadığı zaten anlaşılmıştır ama yine de tekrar vurgulayayım asfalt zeminde kesinlikle bir yol bisikleti değil. %30 civarı daha fazla güç gerektiriyor diyebiliriz yol performansı sergileyebilmesi için).
  sonuç olarak benim gibi konfordan ödün vermeksizin şehir içinde idare eder bir performans sizin için yeterliyse gravel carraro g4'ü önerebilirim. tabi yol bisikletlerini bir de çakıllı yollarda görmek isteriz o zaman kim daha iyi performans sergiliyor görürüz^* diyerek bitirmiş olalım.
• küçükken babam almıştı biraz büyüdüm kırıldı onu sattık daha sonra babam alamadı diğer herkesin ki vardı hep içimde kalmıştı..
• 1,5 aydır her akşam bostanlı hattında en az 2 saat tempolu sürüş yaptığım araç. bana acayip iyi geldi, mutlulukla kesin bir bağlantısı var. daha önce de farklı sporlar denedim ama bana bu kadar iyi gelmemişti hiç biri. şu an kış geldiğinde ne halt yicem diye düşünüyorum çünkü izmir rüzgarı diye bir gerçek var :(
• evimde bir tablo var. çok severim. üzerinde aynen şöyle yazıyor:
  'life is like riding a bicycle. to keep your balance you must keep moving'.
  görsel
  
  hayat bir bisiklete binmek gibidir. dengenizi korumak için hareket etmeye devam etmelisiniz.
  bu cümlede bisiklet ile hayat arasındaki benzerlik düşündürücü ve kısa bir şiir tadında bence.
  ne olursa olsun hayatta hep olumlu olmayı seçip devam etmeli.
  düşmemek adına bu.
  ve bisiklet bir kere kim bilir ne güzel yerlere götürür, hayat kısa ve o anlamda düşmeye vakit yok.
  
  'sadece bisikletimi sürmek istiyorum ve istediğim yere gitmek istiyorum' diyor queen. bir bisiklet sevdalısı olarak tamamen katılıyorum.
  
  müziksiz olmaaz, olmaz, geliyo:
  queen - bicycle race
• dün çalınan, yokluğu beni hüzne öfkeye boğan canım aracım..
• haftada 3 saatten fazla kullanılması halinde ereksiyon problemine yol açabileceği iddia edilen alet. buyrun alıntılarla açıklayalım;
  
  "according to a harvard special health report, erectile dysfunction: how medication, lifestyle changes, and other therapies can help you conquer this vexing problem, the massachusetts male aging study found that in certain circumstances, bike riding can damage nerves and compress arteries in the penis, which may lead to erectile problems. the risk was highest among men who cycled more than three hours a week."
  
  "erectile dysfunction: how medication, lifestyle changes, and other therapies can help you conquer this vexing problem" isimli makalede bazı durumlarda ilgili bölgedeki sinirlere ve damarlara baskı uyguladığı için özellikle ileri yaşlardaki erkeklerde haftada 3 saatten fazla bisiklet kullanımının ereksiyon problemlerine yol açabileceği söylenmiş.
  
  "the researchers had about 5,300 male cyclists complete questionnaires that asked how many hours per week they rode and whether, within the past five years, they had experienced symptoms of ed, or been diagnosed with infertility. the results found no clear connection between high amounts of cycling and ed or infertility."
  
  daha sonra 5300 bisikletçi üzerinden yapılan bir başka çalışmada ise ereksiyon problemleri ve üreme bozukluğu ile bisiklet sürme arasında net bir bağlantı olmadığı ortaya çıkmış.
  
  dolayısıyla korkmayınız, sürünüz.
  
  kaynak: https://www.health.harvard.edu/…rectile-dysfunction
• (bkz: istanbul soforlerinin bisiklete saygili olmasi)
• bu halka fazla olan ulasim aracidir.
  cunku en ‘egitim’lisi bile altinda bu arac olunca kaldirimda yogun yaya trafigi varken bunu son hiz ve zigzag yaparak kullanmaktadir... ve ayni seyi hic bir kurala tabii olmadigini dusunerek yol uzerinde de yapmakta, yayalara yesil yanarken son hiz gecmektedir.
  
  bu mallar yuzunden bisikleti normal kullananlara da haliyle kimse saygi duyamiyor... hepsi ayni saniliyor...