• özellikle küçük yaşlarda okunduğunda etkileyici olabilen, güzel bir john steinbeck romanı.
  • steinbeck kitabı. kişilerin kendi iç çelişkileri, yaşadıkları süreç o kadar iyi resmedilmiş ki. resmedilmiş diyorum anlatılmış demiyorum. çünkü bana kalırsa resmedilmiş olması ile anlatılması arasında büyük bir fark var. anlatılmış olan okuyucunun yorumunu sınırlı tutuyor daha çok. yazar anlatır siz dinlersiniz gözünüzde canlandırırsınız. resmedilmiş olması ise bir tabloya bakarsınız,her şey önünüzde renkler,çizgiler. ama ressam yanınızda değil. daha sessiz yazara göre. siz nasıl görürseniz,nasıl algılar iseniz
    bitmeyen kavganın jim ve mac'i yahut doktoru, london isimli işçi önderi, hatta cesur sam'i , şaşırtan joy'u...
    her karakter oluyorsunuz. kimi zaman jim'i kimi zaman doktor'u anlıyorsunuz. aralarında geçen konuşmalarda siz ayrı bir şey söylüyorsunuz bazen. görünmeyen 3. kişisiniz bu kitapta. kesinlikle kahraman değil, zaten böyle bir kitabın kahramanı değil karakterleri oluyor. ve siz de konumlanıyorsunuz aralarına
  • bende bir devrimci ölür niceleri gelir.gelenlerlede mücadelenin devam edecegini hiçbir zaman bitmeyecegi fikrini uyandıran kitap
  • iddia ediyorum steinbeck'in en iyi kitabı budur.
  • şimdiki nesil bilmez, eskiden insanlar birleşir ve zulme karşı çıkarlardı. işte o günlerin hikayesi john steinbeck tarafından yazılmış bitmeyen kavga kitabındadır . son derece zor koşullarda yaşayan ve aldıkları ücretle karınlarını bile doyuramayan meyve toplayıcıları örgütlenerek ellerindeki yegâne silah olan greve başvururlar. kapitalist toprak sahipleri ise mücadelenin yayılmasını engellemekte kararlıdır. okunası kitaplardan biridir.
  • steinbeck'in emek sömürüsünü konu edinen eşsiz tarzını kusursuzca tamamlayan bir başyapıttır. hatta bir çeşit grev kullanma kılavuzudur. iki kişinin işçinin emeklerinin sömürüldüğü bir yere gidip grev başlatmaya çalışmasını ve bu konuda karşılaştıkları engelleri konu edinir.
    kitabı okurken veya bitirdikten sonra hissedilen baskın duygu öfkedir. emeğin dünyanın en değersiz şeyiymiş gibi bu kadar rahat sömürülmesi insanın gerçekten canını yakar.

    gazap üzümleri'nde de mal sahiplerinin x kişinin göreceği iş için 100000x kişiye el ilanları ulaştırarak insanların iş bulma umutlarına oynaması, işe olan talebi yükselterek fiyatı düşürmeye çalışması gibi hususlarda bu emek sömürüsünün örneğini görürüz. gerçekten acıdır, çünkü gerçeğin ta kendisidir. ayrıca bitmeyen kavga'nın şimdi doğru belli hatırlayamadığım son cümlesi de oldukça vurucu idi.

    edit: son cümleyi bu kısma spoiler içinde yazmıştım ama kaza ile göz çarpar diye kıyamadım sildim. okuyacak olandan hazzını çalmak olmaz.
  • lise edebiyat dersinde dönem ödevim için seçtiğim ve hayatımda okuduğum ilk roman.
  • nobel ödüllü yazar john steinbeck romanında işçi sınıfının mücadelesini derinden incelemektedir. kararlı ve idelist bir genç olam jim, işçi sınıfının haklarını savunmak ve onlar için kalıcı, aynı zamanda ileriye dönük eylemler yapabilmek için sosyalist partiye üye olmaya karar verir. partide kendisi gibi idealist bir genç olan mac ile tanışmıştır. mac ile birlikte ilk eylem planlarını oluşturmaya karar verirler. parti adına jim’in yapacağı il iş mac ile birlikte torgas vadisi’ne giderek mevsimlik olarak çalışmakta olan ve mülk sahiplerinin elmalarını toplayan işçilerin haklarını kazanmak içim örgütlenmelerini sağlamaktadır. olaylar ondan sonra akıcı bir şekilde gelişir. "kavga, ancak insanlar kendi kendilerini yönettiği ve emeğinin karşılığını aldığı zaman sona erer." john steinbeck
  • orta bire giderken okuduğum ve de gerçek manada okumuş olduğum ilk kitap. okuma eylemini bana sevdiren süper kitap. john steinbeck gibi harika bir yazarında varlığından haberdar olmama vesile olmuş benim için çok ama çok özel bir kitap. çevremdeki 12-15 yaş aralığındaki kişilere şiddetle tavsiye ettiğim kitaptır herkese tavsiye ederim ama bu yaş aralığındaki kişiler için daha etkileyici geleceğine inanırım. okuyun okutturun bu kitabı.
hesabın var mı? giriş yap