• adam haklı.

    adam kim dersen. (bkz: berkant gültekin)
  • (bkz: reserved)

    az işim var, birazdan gelip bu çakma, lümpen ve yozlaşmış solcular itin götüne sokacağım. geliyorum.

    edit: geldim.

    tabi gelene kadar ekşisözlük linç timi mesaj kutumu bolca yeşillendirdi efenim. yazık çok üzülüyorum çünkü basmakalıp düşüncelerle mücadele etmesi gereken, sınır çizmeye, sen oraya sen şuraya diye ayrıştırmaya, insanları fütursuzca damgalamaya karşı çıkması gereken bu insanlar; bugün bunların aynısını yapmaktadır. düşünün ki birisi çıkıp; solcuları lümpen ve yozlaşmış gb sol argümanlarla mı itin götüne sokacaksın diye ipe sapa gelmez laflar ediyor. gerçekten can sıkıcı, adam kelimeleri bile kendi tekelinde zannediyor. vallahi helal olsun.

    öncelikle belirtmem gerekiyor ki; söyleyeceklerim tüm mahalleyi kapsamıyor. ancak birgün, sol haber portalı, barış ince berkan kültigin gibi sol cenahın iki yüzlülüğünden artık gına geldi arkadaşlar. biz şöyle halkız biz böyle halkız. hassiktiriniz oradan. siz bir halt falan değilsiniz. bu toplum, bu insanlar sizi hiçbir zaman bağrına basmadı ve siz de hiçbir zaman köylü olmadınız. hiçbir zaman bu halk ile ortak bir paydada bulunamadınız, onu hiçbir zaman anlamadınız; anlamadığınız için de sürekli onlara fatura çıkarma kolaylığına kaçtınız. rol kesmeyi bırakın, çünkü sıkıldık.

    (bkz: meşaz dedi diye alay etmek)

    bu entry ezberinizi bozabilir çünkü ben burada mustafa kemal'i seven birisinin abdülhamit'ten nefret etmek zorunda olmadığını, fatih sultan mehmet'in de şerafettin elçi'nin de ortak değer olduğunu doblosunun arkasına osmanlı tuğrası yapan adamın sana bir şey olmasın diye etrafında pervane olan amcan olduğunu savunacağım. ateist insanın selamınaleyküm demesindeki normalliği, din olgusunun bu topraklardaki en önemli kültür öğesi olduğunu savunacağım.

    ya da,

    ahmet türk'ün serbest bırakılmasıyla barbaros şansal'ın gözaltına alınmasına aynı anda sevineceğim. ama nasıl yeaaa!?
  • sonuna kadar savunulması gereken beyandır. osmanlı'nın kapısında köpek bile olamazdı şimdiki çomarlar.

    edit: uyarı üzerine anlamlaştırma çalışması yapıldı.
  • sadrazamın sol taşşağını yalayanların zoruna gitmiş açıklama.

    gayet doğru demiş adam. sanki herkes osmanlı soyundan geliyor.
  • tam hali şu şekilde:

    biz osmanlı torunu değiliz, osmanlı'nın sömürdüğü yoksul köylülerin torunuyuz.

    altına imzamı atarım.

    bu milletteki saray sevdası anlaşılan genetik bir hastalık.
  • hadi ordan.ben osmanlı torunu fakir köylünün evladı bir türk genciyim..bu tarih benim tarıhım,taa bilmem kaç yüzyıl öteden gelen.ne osmanlıyı ınkar ederım ne de atatürk ve halkın cumhuriyetini...eksiğiyle fazlasıyla benim tarıhımdır....şimdi siktir git ötede oyna
  • objektif kaynaklardan biraz tarih okursaniz ne kadar dogru bir sey soyledigini gorursunuz. senin padisahlara ve osmanli elitlerine duydugun muthis sevgi, yasanan seylerin gercekligini degistirmez.

    mutlakiyetci, otoriter her rejim, halkin, yoneticiler ve onlari destekleyen elit gruplar tarafindan somurulmesi demektir. bunun boyle olmayan bir ornegi yoktur. cunku guc en iyi niyetli adami bile yozlastirir. cunku her devrin siyasetcisinin, devlet yoneticisinin birincil onceligi gucunu korumaktir ve tek adamli/tek gruplu otoriter sistemlerde gucun korunmasi icin yapilmasi gereken "yanlis" uygulamalar vardir. cunku ozgurlukcu siyasetlerin, siyasetcileri ve elit kesimi korkutan bir yani vardir: yaratici yikim (bkz: creative destruction). ozgurlukcu olan her sistem teknolojik ilerlemeleri mumkun kilar, bu da mevcut kullanilan araclarin eskimesine ve kullanilmamasina yol acar (bkz: sanayi devrimi). bu toplum ve ekonomi icin cok iyi, ama elitlerin cepleri icin kotudur. elitlerin cepleri icin kotu olan sey de destekledikleri siyasal yonetimler icin tehlikelidir. bu sebeple otoriter sistemlerle yonetilen ulkelerin yoneticileri hep bu tur yenilikleri engelleyerek, etraflarindaki elitleri destekleyen kanunlari cikararak, guclerini devam ettirme niyetinde olmustur. isin "fitrati"dir bu yani. bu fitrati kabul edenlerin ulkelerinde garajda kurulan sirketten apple cikmaz. elon musklar mars'a git-gel yapacak shuttle'lari icat edemez. 300 dolara kurulan whatsapp 4 yil sonra 9 milyar dolar etmez - onun yerine ayni beyin ama farkli fikirle bylock olur; mevcudu yikip farkli bir somurucu yonetim yaratsinlar diye. bu fitratin kabul edildigi yerde yonetimleri destekleyen elitlerin daha da zenginlesmesi, fakir halkin daha da fakirlesmesi ve muhtac tutulmasi dogal olarak desteklenir.

    bu da osmanli'ya bir hakaret degildir. o zamanlarin gecerli siyasal durumu, yonetim trendi budur. butun dunya bu sekilde isliyor. ozgurlugun tek anlami kole olmamak demek o zaman. osmanli'daki sikinti, bu donusumun ve modernlesmenin cok gec bir tarihte baslamasidir. yani devrimin cok gec gelmesi. ee kolay degildir zaten bir anda 700 yillik mutlakiyetciligi donusturmek. bugunun gelismis ulkelerinde de sanmayalim oyle rahatca bir anda hersey degismis, kral bir gun kalkip "bence artik daha kapsayici ve bagimsiz sistemlerimiz olmali" demis. tabii ki son ana kadar direnmisler saltanatlarini korumak icin. ama ozgurlukleri kazanmak, degisen dunyaya ayak uydurmak icin boylesi bir devrim bizim ulkemiz icin de sart olmus. o sebeple yikilip yerine cumhuriyet gibi bir devrimin yapilmasi hayirli olmustur ki, cumhuriyet'in gelip yiktigi degil zaten yikilmis bir ulkeden bahsediyoruz. yoksa gelismis ulkelerle birlikte degismeye baslayabilseydik, bugun pekala ingiltere, hollanda gibi sembolik olarak bazi kurumlarin yasamaya devam ettigi ama kurum ve birey bagimsizligini/ozgurlugunu garanti altinda tutan bir ulke de olabilirdik. onemli olan sistemin ne oldugu degil yani, icini nasil doldurdugun. boyle bir devirde otoriter olan, bireye onem vermeyen her sistem gerilemeye mahkumdur.
  • sonuna kadar doğru cümle. biz saraylarda keyif çatanların değil barış zamanı tarlada çalışan, mahsülünün ciddi bir kısmını devlete veren köylülerin torunuyuz. biz savaşı güvenli bir tepeden izleyen, kanının akması günah sayılanların değil; hiç bilmediği topraklarda, tanımadığı düşmanlara karşı padişahın hazinesini doldurmak için savaşanların torunlarıyız. biz vergi için göçmen yörüklere zulmedenlerin değil, ferman padişahın arkadaş, dağlar bizimdir diyenlerin torunlarıyız. biz ağdalı bir dille farsça ağırlıklı şiirler yazanların değil, "şalvarı şaltak osmanlı/eyeri kaltak osmanlı/ ekende yok biçende yok/ yiyende ortak osmanlı" diyenlerin torunlarıyız. biz kuyucu murat paşaların değil, 200 yıl isyan eden celali isyancıların torunlarıyız. biz sarayda sefa sürenler değil anadolunun cefakar halkının torunlarıyız. kendini osmanlı torunu sananlar öncelikle kendi atalarına ihanet edenlerdir.
  • gayet haklı beyan.

    şöyle ki, mesela 300 yıl önce bab-ı ali kapısına gidip, "ben osmanlı torunuyum" diye bağırırsan, ya güler geçerler deli diye, ya da ciddiye alıp ipe gönderirler. sen kim oluyorsun da hanedana, payitahta ortak oluyorsun lan amk çomarı?

    sen ancak osmanlı hanedanının tebâsının torunu olabilirsin. haddini bil!
  • doğru söylemişte biri de çıkıp mesela biz selçuklu torunuyuz demiyor. niye oğlum osmanlı'dan önce selçuklular değilmiydik biz? anadoludaki yapıların çoğu selçukludan kalma mesela nedir bu osmanlı aşkı anlamadım? zaten bir soy raporu alınsa o ben osmanlı torunuyum diyenleri göreceğim de yok işte.
hesabın var mı? giriş yap