böcek

• karidesin halk arasındaki ismi.
• kış uykusundan yeni yeni uyunan bu hayvanlar, yüzyıllık kıtlıktan çıkmış gibi gözü dönmüş bir şekilde `dili damağına yapışmış, sıcaktan iştahı ve iflahı kesilmiş sefil, gariban insanı` temel besin kaynağı olarak görüp hızla tüketime geçen canlılardır. dikkat: insan yerken nefes almaz ve boğulmazlar da!
• çok kalabalık bir sürü tür organizma. neyse ne kelime olarak bakınca böcek kadar sevimli bir kelime daha var mı ki.
• evin geri kalan efradı avluda yatmaya çok heveslilerdi. binbir türlü canlının ben uyurken ağzıma girip çıkması, belki de girdikleri yerde kalması fikriyle ürpererek odaya kapanıp ışığı yaktım. yatağın içinde veronika ölmek istiyor'u kaldığım yerden okumaya devam ederken içimden kitabın o kadar iddialı başlayıp bu kadar yavan devam edebilmesini yadırgamakla meşguldüm. gene de kitabın adı güzel olmaya devam ediyordu. bazen öyle olur. tüm enerjiyi en başında sarf edersin. görkemli kaybedenler'in de adı nefisti ama dünyanın en sıkıcı kitabı olmayı az önce kabul etmemiş miydi. gerçek bir canavar düşüncelerimi ikiye bölerek kitabın üzerine heybetle düştü. kerpiç evin ağaç gövdelerinden oluşan tavanından bir gayretle çıkıp gelen bu korkutucu yaratık amacına ulaşıp beni korkuttu. onu katlettim. ölmesi uzun zaman aldı. ama artık hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam etmem imkansızdı. kitaba odaklanamıyordum. ışığı söndürüp ağaç gövdelerinin derzlerinden ağzıma yeni bir böceğin düşmesini bekleyecek değildim. düz bir beyniniz varsa bazı sade kararlar alırsınız. ben de öyle yaptım ve yatağın diğer tarafına böcek düşmeyeceğini düşünerek yatağa ters yattım.
• irc zamanlarinda bu nick ile kayitli cok sevimli bir tanidigimiz/dostumuz vardi ve maalesef 99 depreminde vefat etmesiyle, hepimizi derinden yaralamisti.
• böcek (eklem bacaklı) olmanın en kötü yanı, yemek yemeye kalktığında yiyebileceğin yegane şeyin başka bir böcek (eklem bacaklı) olması sanırım. iğreniyorlardır bence.
• bir böcek (eklem bacaklı) olarak, gayet öyle yürürken akşam yemeğinle karşılaştığında, bayağı böyle kavga etmek zorundasın bir süre. kaybedince akşam yemeğin seni yiyor çünkü. bir tane böcek yiyeceğim diye çekilecek dert değil böceklik. tam bir bıçak sırtı.
• ve de altı saat yaprağın altında saklanıp da yanından geçen öteki böceği yakaladı yedi diye "built for the kill" programında 20 dakika yer ayrılmasın buna bir zahmet be? altı saat çünkü, elde var böcek. bir de üzerine basınca ölüyor bunlar, onu da biliyoruz. n'oldu? öldürmeye programlanmıştın hani? yok öyle.
• karşına alıp iki satır konuşamazsın bunlarla. allah belasını versin hepsinin.
• annemden ogrendigim sevgi sozcuklerinden biri. eskiden sadece annemin bir garipligi sanardim ama sozluk^* sayesinde ogrendim ki boyle sevmek ona mahsus degilmis. ogrenmenin yasi yok tabii.