bütçe

• harcama yetkisi ve yetisine sahip oldugunuz kaynaklarin tumu..kisitlayici bi etkendir cogunlukla, genelde butce pek tutturulamaz, acik verir, patlar sonra borc olarak
• 1700 lerde ' ingiltere' nin harcama yetkisi ve yetisine sahip olunan kaynaklarinin tümü ' nün kayitlari bir (bkz: budget) icinde tutulurdu.
  bu kelime daha sonra kavramsallasarak "bütce" haline gelmistir.
• gelir^* gider^* çizelgesi.
• bir işletmenin kısa dönemli veya gelecek faaliyet dönemi için yönetim tarafından saptanan politikaların, planların, amaçların ve hedeflerin parasal ve sayısal terimlerle açıklanan rapor veya raporlar dizisi.
• tutturulabildiginde cok iyi bisi. satıs butcesinin ustune cıkmak, satın alma butcesinin altında kalmak marifettir ama herhalde bu ikisi hep karıstırılır ki bir turlu denge saglanamaz. butcenin tutturulamadıgı durumlarda bulunan cozumler pek ise yarar olmasada hep aynı yol izlenir nedense. isten eleman cıkartmak, kagıt, elektrik israfı konusunda uyarılar, cay-kahve, servis, yemek gibi personel haklarına mudehale, kurye-kargo masraflarında kısıtlamalar. bu arada üst düzey yoneticiler kendi lüks masraflarını degil kısıtlamak gormezler bile.
• dilimize fransızcadan geçen bir kelime.
• kökü latince ve "bulga" olan kelime. zamanla fransızca'da "bouge", "bougette" ve 17. yüzyılda da "budget" halini almış. latince "para torbası", "küçük deri çanta", "çekmece", "kamu cüzdanı" gibi karşılıkları bulunurmuş.
• (bkz: devlet bütçesi)
• bütçe kavramının, etimolojikkökeni bulgadır. bu kavramın batıdaki karşılığı olarak fransızcada “bougette”, ingilizcede “budget” veya “balance” ve almancada “haushaltplan” veya “soll” gibi kelimeler ortaya atılmıştır ve genellikle “budget” deyimi kullanılmaktadır.
• (bkz: bütçe süreci)