cahit zarifoğlu

• (1 temmuz 1940 - 7 haziran 1987)
  islamcı şair olarak bilinen, hakkaten de gitgide daha sert islamcı yazı ve şiirlere kayan cahit zarifoğlu'nun ilk dikkatimi çeken tarafı yalnızlığa ilgisi ve yalnızlığı üretici temele oturtması. bazen kendini acz veya a.c.z. mahlaslarıyla imza edermiş (bkz: acz/@uyduhan).
  
  bir de müzikçilerin meşk^* geleneğine benzer yazışma, mektuplaşma yöntemini kullanıp önerişi; çırağı saydığı genç sanatçı adaylarını buluşturması, ufuklarını açıcı bir çokyönlülük ve iletişimsellik öngörmesi ilgimi çekti. talat halman'la yazışmış, halman onun bazı şiirlerini ingilizceye çevirmiş. cemal süreya ile efsane eksantrik bir tanışması var. ilhan berk, hakkında yazmış. maraşlı hemşerisi necip fazıl kısakürek'e nerdeyse tapıyor tabii. sezai karakoç ile aşağı yukarı paralel ve çağdaş. ismet özel onu ilk keşfedip beğenenlerden olmuş. sözünü sakınmazmış. sadece islamcılardan değil, zamanının öteki şairleri arasında da belki ilk otostopla avrupa gezen sanatçı. bazı dergilerde genç şair adaylarının şiirlerini ilk karşılayan, eleştiren, bazısını püskürten, birkaçına da yol gösteren, ümit veren, şair güzin ablalığı var.
  
  ***
  "bir tabut düşün,
  içinde ben, içimde sen..."
  
  "bütün büyük anlatılar yalnızlıktan yontuldu.
  (...)
  bu yüzden, buraya kadar, yerini kestiremediğimiz bir ağrı gibi, bedenimiz içinden dışarıya doğru, zorlukları yene yene yükselen yalnızlığın, o anda zayıf bir yerimizden, evet daha çok utanılacak bir yerimizden ortaya çıkıvereceğinden korkmalıyız."
  
  okuyucularla köşesinden, maraş'tan abdurrahman başpınar'a yazdığı yanıt:
  "son gece", "sokakta", nefes buğusu camlar" ve "kesik rüya" isimli şiirlerinizin dördü de aynı düzeyde ve bana oldukça iyi göründü. henüz acemi şiirler ama dengeli bir acemilik. savruk değil. biraz önce söyleştiğimiz arkadaştaki gibi, bir heyecan ve acele, yıpratıcı bir enerji, bir nevi sinir enerjisi yerine, sizde belki çok mütevazi fakat saf ve soğukkanlılıkla devam edecek bir yetenek hali görülüyor. elimizdeki şiirlerinizi ve bu arada yaptığınız çalışmaları bir kere daha gözden geçirerek yollayın mümkünse. mısralar arasında kafiye eksikliğinden dolayı bir tür kopukluk var. bunu giderin. kafiyelerin mutlaka mısra sonlarında olması gerekmez. kafiyenin verdiği ahengi, elimizdeki şiirleriniz için söylüyorum özellikle, gizli ses uyumlarıyla vermeye çalışın. çalışmalarınızı daha detaylı mektubunuzla birlikte yollayın. selamlarımızla.
  
  alim kahraman'a mektubu'ndan (11.5.1981):
  [kamil'le yazışman iyi. ama bütün ömrünü buna hasretme. aslında sizler mustafa özçelik, mustafa çelik, ali açıkgöz, bir parça recep seyhan mektuplaşmalısınız. daha, birileri daha olmalı. rasim'e^* de yaz ve "kışkırt". askerde bol bol düşünme vaktin olur. herkesi mektuplarla yoklayarak kendini zinde tutabilirsin.
  
  recep bir ara buradaydı, aynı şeyleri söyledim. senin de adresini verdim ona, yazışın diye. fakat o başka yerlerde yazıyormuş. bu idraksizliği aklım almıyor. nazik bir şekilde ikaz ettim. (...) her yerde yazarak edebiyat ortamı nasıl oluşur.
  
  ve sonra ne yapılmalı biliyor musun? açıyı açmalı açmalı hep.
  
  mesela yaşamak için yazarken hep yaşamaktan söz etmişsin. kendi üzerimize kapanıyor gibiyiz. kendimize, yazdığımız mevzuya kapanıyor gibiyiz. onca kitaplar okumuşsun, onca bilgilerin var, neden onlar devreye girmiyor, ne yazarsak yazalım onları da orada kullanamıyoruz. o bilgileri kendimize mal edemediğimiz için mi? karakoç'u^* dikkatle oku... dinle onu. (niçin ziyaret etmiyorsun onu sık sık). ilkokulda öğrendiklerini bile kullanır.
  (...)
  o halde ilgi merkezi olabilmek için de, gerekli olanı yapmak için de cesurca ve özgürce, edebiyatın sanatın otlaklarında özgürce cesurca gezelim, eleştirmenlerimiz kolları sıvasın. ama hani o eleştirmenler. istiyorum ki dedikodulu bir dar alanda kıvranmadan ve sayılarınız çoğalarak serpilin hep birlikte.]
  
  (bkz: stad/@cumaya gittim gelicem)
  (bkz: sen kuş olur gidersin bir trenle/@ibisile)
  (bkz: can eriği ilk iz)
  (bkz: hızla akan mızrak)
  (bkz: işaret çocukları)
  (bkz: şan/@ibisile)
  (bkz: hıdırillez)
  (bkz: yurekdede ile padişah)
  (bkz: cahit zarifoğlu yürek safında bir şair)
  (bkz: anılar defterinde gül yaprağı)
  (bkz: sultan/@casablanca)
  (bkz: efendim/@ibisile)
  (bkz: korku ve yakarış)
  (bkz: kader hep erken zaman hep geç)
  (bkz: ve tek kare bir film)
  (bkz: daralan vakitler)
  (bkz: görür görmez)
  (bkz: isteyerek)
  (bkz: şakkul-arz)
  (bkz: nacar/@ibisile)
  (bkz: haziran/@ibisile)
  (bkz: baba/@ibisile)
  (bkz: menziller)
  (bkz: güzelcin/@ibisile)
  (bkz: busat)
  (bkz: çoğalmak/@ibisile)
  (bkz: onun için/@thelostcaptainslogbook)
  (bkz: yedi güzel adam/@hezarfenn)
  (bkz: yedi güzel adam/@zebercetinbiyigi)
  (bkz: çocuğan)