• ---------------------- copy paste değil, alın teri ----------------------

    a
    abu: abla
    acuk: yabani elma
    aha: işte
    allame: herhalde
    aga: abi
    avuz: yeni doğmuş hayvandan ilk günlerde sağılan koyu süt
    aytak puytak: eğri, büğrü

    b
    balcan: patlıcan
    badal: merdiven
    bakrak: kova
    bangir bangir: çok sesli
    bazlama: mısır unundan yapılan ekmek
    betca geçe: bu geçe veya beri geçe anlamında
    beya: bu taraf
    beybaba: büyük baba
    beber: biber
    bildir sene: geçen sene
    bingil: etli, yağlı, şişman
    bi boğun: bir parça
    buba: baba
    bizlamak: doğurmak

    c
    cayiradak: birdenbire
    ciscibil: yoksul, züğürt
    cibir: zayıf
    cicaane: büyük yenge
    cicim: yün kilim
    cilban: çok küçük taneli bezelye
    cingen: çingene
    cüce: civciv

    ç
    çangal: fasulye sırığı
    çember: baş örtüsü
    çikil: vücutta meydana gelen kabarcıklar
    çitlak: patlamış mısır
    çiğit: yemiş çekirdeği
    çimmek: yıkanmak
    çörtük:armutun küçüğü

    d
    daa: değil mi ya anlamında kullanılır
    dağnamak: kınamak
    değme: elleme
    dene: tane
    dekmük: tekme
    döl: çocuk
    dikdombalak: takla atmak

    e
    ebemkuşaği: gökkuşağı
    ebempisi: tırtıl
    emmi: amca
    enek: bilye
    enik: kedi, köpek yavrusu
    entere: elbise
    evcimen: becerikli ev hanımı
    eynime: üstüme

    f
    fıraktı: bahçeyi çevreliyen çit
    fızlı: hızlı
    fasile: fasulye

    g
    gacemer: becerikli hamarat
    galuk: evlenmemiş kız
    gatuvaz: güçlü, kuvvetli erkek
    geçe: taraf
    geçek: üzerinden diğer tarafa geçmek için yapılmış tarla kapısı
    getür: getir
    girebi: küçük balta
    gı: kız anlamında
    giyli: tepsi
    gocamiş: yaşlanmış
    gokmuş: dedikoducu
    gondum: yukarıdan tepeden
    gostil: patates
    golan: dokuma ip
    göden: kurbağa
    götü: götürmek
    gözleme: sacda pişirilen yağlı ince ekmek
    göğnümüş: meyvenin olgunlaşmış haline denir

    h
    haçan: ne vakit
    hamayli: muska
    haranni: kazan
    haşil: çok kaynar şey
    havuç,cizlak,cızlama: krep
    hemi: öyle değil mi?
    hemşürem: kardeşim (bayanların birbirne hitap şekli)
    holtak: gevşek
    hortlak: hayalet

    ı
    ıhlamak: hastalıktan, yorgunluktan sık sık nefes almak
    ıklım tiklım: çok kalabalık
    ıldır mıldır: üşe kalka
    ılıncak: küçük çocuk salıncağı
    ımık: ilık
    ıkbala: rastgele

    i
    ibik: dedikoducu
    ibiş: soytarı, palyaço
    iki diki: bir-iki parça
    ikilemek: tarlayı iki kez sürmek
    imcik: şimdi
    inge: yenge
    isiin: hüseyin

    k
    k: çoğunlukla g'dir
    kapcik: tahıl tanelerinin kabuğu
    kemre: gübre
    kesmük: mısır koçanı
    kiçmik: tekme
    kopça: düğme
    kömüş: manda
    kenneşmek: tartışmak
    kürüz: yol kenarındaki otlarla kaplı yer

    l
    la: ey, ulan anlamında seslenme
    lapak lapak: lapa lapa
    laf kütüriy: "şahane muhabbet dönüyor" gibi bir şeye karşılık geliyor
    longaz: uçurum
    lime: tuğla
    lüp: beleş
    lapbadanak: hemen

    m
    mallar: büyükbaş hayvanlar
    mankaş: cımbız
    mayişmak: sıcaktan gevşemek
    meel: çapa
    meh: al, buyur
    mıhlama, muhlama: kuymak
    moluz: toprak, taş birikintisi

    n
    nezellenmek: kumaşın incelmesi
    nodullanmak: uyarmak, hatırlamak
    na: nereye

    o
    oğarmak: onarmak
    oğul ateşi: çocuğu ölen ailenin üzüntüsü
    oha: sığır ve öküz durdurma ünlemi
    ovaz: üvez
    oymak: semt, mahalle, bölge

    ö
    öcü: çocukları korkutmak için yaratılan hayali yaratık
    örü: otlak
    öcca: karşı taraf
    örümek: köpek ulaması
    öyün: yemek vakti

    p
    palak: kömüş yavrusu
    parpu: korkutma, gözdağı
    partal: abartarak konuşan, yalancı
    patırama: otur oturduğun yerde anladımda ikaz
    pazlambaç: mısır ekmeği
    pin: kümes
    pofpofçu: abartarak konuşan
    puar: kuyu
    poymak: kızmak, celallenmek
    pağla : fasülye
    pağlalik: fasülye tarlası
    pirti: kıyafet
    patak: çamur
    pey: tarla kenarındaki dikenli bitki

    s
    sarsuk: sersem, ahmak
    semelek: sersemlemek
    siitmek: koşmak
    suvatli: sıvazlıyo
    sirgan: ısırgan
    sile: ağzına kadar dolu
    sömelek: serseri, budala
    sünek: sapan

    ş
    şakkadanak: birdenbire
    şallak: aşağılık kişi
    şipir şipir: çabuk çabuk
    şibi: ördek
    şilte: ince pamuk yatak
    şora: şurası
    sovan: soğan

    t
    tayirmak: hamarat ve hızlı bir şekilde hareket etmek
    tahnal: yabancıl taflan ağacı, kara yemiş
    tam: ahır
    talle: tarla
    tee: işte
    terek: mutfaktaki tabakların olduğu asılı dolaplar
    teyin: sincap
    tosbağa: kaplumbağa

    u
    usturuplu: üzenli, derli toplu
    uşt: köpek kovma ünlemi
    uvaz: aşlı yada küçük hurma
    uyku senesi: yağışlı giden yıl
    uylaşmak: uzlaşmak, anlaşmak
    uyuntu: tembel, uyuşuk

    ü
    üflük: islık
    üfürükçü: hastayı okuyup iyileştireceğine inanılan kimse
    ünüm ünüm: bağıra bağıra
    üskes: kesinlikle
    üvez: sineğin küçüğü
    üzgü: eziyet

    v
    varavarasi: eni sonu, olup olacağı
    varmak: gitmek
    vazıramak: söylenmek
    vizildamak: söylenmek
    vizviz: ağlamaklı

    y
    yağiz: esmer, kara renkli
    yalak: şımarık
    yamacina gelmek: yakınına gelmek
    yanpiri: yan yan yürüyen
    yazi: ova, düzlük
    yeğin: güzel
    yenniük: hafif

    z
    zaan: taş
    zabah: sabah
    zartdak: birden bire
    zavrak: boyu uzun yapılı kişilere söylenir
    zımzık: yumruk
    zıvırtı: boş söz
    zibidi: başıboş, işsiz

    ---------------------- copy paste değil, alın teri ----------------------
  • -az baaa bak yalah aguzlu dol?
    -ne va la gavad ?
    -geliyni malla almiy gidiyk horiy
    -isim va benum firaktalaa pekutcem...,

    (efendim tercume etmekde isterim ki bir anlam bulsun)
    - az bana bak bana yalak agizli cocuk
    - ne var ulan gavat
    - geliyor musun inekleri almaya gidiyoruz horuya?
    - isim var benim citleri tamir edecegim*
  • - naa gidiyn la ?
    - yasar emminin doluynen carsiy gidiym ben
    - az baa bak baa sen beni biliyni sen
    carsiy gitcaamis !!!
    yorü telliy (tarlaya) gidiyk
    balcan maallicez , fiskyiyesicenin dolu seni..
  • soyka kalasıca, fışkı yiyesice, taktiy (tahtaya) gelesice diye bir beddua üçlemesi vardır ki aman diyim..
  • samsun çarşamba dolmuşu muavini çığırması;
    -çarşamba bi liriy bi liriy
    -dollee para yok
    -cetten de fızlım gidii
  • hayatımda duyduğum en komik türkçe ağzıdır. bilmeyenler için anlaşılmaz bile olabilir. babası çarşambalı olan ferhan şensoy eserlerinde sıklıkla kullanır, benim için ise çocukluğum samsunda geçtiği için oldukça tanıdık bir ağızdır.
  • fix küfürü gavattır.
  • koca koca adamların böyle konuşmaları insanın komiğine gitse bile gülmemek lazımdır, çünkü çarşamba insanı az buçuk kovboy mizaçlıdır.

    - ne güliyn la kavat?
  • çarşambaca: siit dölüm siit malla fıraktiy yıkiy.
    türkçe meali: koş çocuğum koş büyükbaş hayvanlar çitleri yıkıyorlar.
  • icinde en cok kufur barindiran turk sivesi. samsundan kalkan carsamba minibuslerinin onunde soyle bagiran bi adam gormek cok olasidir; jetten hizli gidiy, doller gucakta gidiy.
hesabın var mı? giriş yap