1776 entry daha
  • artık toplumda kimsenin böyle eğlenceli, zeki, vicdan sahibi, toplum değerlerini de bilip ona saygı duyan, yerine göre 'sıkıca kavrama suretiyle istiklal marşı bile söyletecek' arkadaşı kalmadığı için herkesin bir biçimde arkadaş olup muhabbetine katılmak istediği kişi. insanların yolda belde espri yaparak yakınlık dilendiği, pas istediği mizah yazarı, oyuncu, şovmen, belki de şovman belki de şaman... profesyonelce yaptığı bu iş için insanlar para öder ve aslında iki saatlik keyifli bir muhabbet dinler, izler, dahil olur bir biçimde. ne anlattı? hiç, muhabbet işte. eskiden bu muhabbetler insanlar arasında dönerdi. şimdi izleniyor. muhabbeti çevirenler muhabbetin konusu olmuş. öznelikten nesneliğe geçmişleri nesnel bir biçimde anlatıyor cem yılmaz. yazılmış bu muhabbetleri kendisi arkadaşlarıyla yapabiliyor mu? belki... kısmen... hep bir sahicilik meselesi... her ne olursa olsun, tespitlerin aşağısında bu kültürün ileri derecede evrimleşmiş mizah gücünün iyi bir temsilcisidir. nasreddin görseydi herhalde sahnede küfürlü konuşarak, birbirini ittirerek, etnik ya da yöresel aksana dayanarak, kadın döverek, ya da üstüne sıçarak insanları güldürmeye kastedenlerin yanında ona tebessüm ederdi en az! sanıldığının aksine didaktiktir. kısa keselim: astıma, bronşite iyi gelir, balgam söktürür,el şaklattırır, sırt kaslarını çalıştırır, eskiden yakın arkadaşınıza kütürdettiğiniz sırtınızı, bir şeylere güldürtmek suretiyle kütürdeterek insanı şöyle bir kendine getirir.
  • levent kırca'ya verdiği "ihtiyar"lı cevabı ne yerine ne zekasına yakışmıştır. herhalde gayri ihtiyari oldu. sanki bir an yakalanmış gibi mi hissetti hiç kimse onu yakalayamazken. o böyle sanırken. levent kırca'ya sadece gülümsemesi yetebilirdi aslında.
    işte evli erkekler böyle olur asabileşir bir süre sonra.
8137 entry daha
hesabın var mı? giriş yap