• devletin ve sivil kuruluşların halkla buluşma, eylem için birliktelik kurma, hizmet alma ve verme noktalarıdır.

    ikinci dünya savaşı sonrasında, islam dünyasının fiili hakimiyetinin ingiltere'den abd'ye geçmesi ile birlikte, tüm ortadoğuda olduğu gibi türkiye'de de islam abd çıkarları için kullanılmalıydı.

    uzun bir soğuk savaş süresi boyunca, komünizm karşıtı derneklerin ve cemaatlerin bizzat abd eliyle anadolu'ya yerleştirilmesi bu politikanın bir sonucuydu.

    12 eylül sonrası dönem ise, tüm anadolu'da sabah erken kalkanın şeyh olduğu, mahalle kahvelerinden evde kendi halindeki kadınlara kadar özel vaazların verildiği, muhtemelen türk tarihinin en büyük toplumsal değişim hamlesinin yapıldığı yıllardır.

    işin aslı, türkiye'de faaliyet gösteren cemaatlerin büyük bölümü abd ürünü ve cumhuriyet karşıtı oluşumlardır.

    bu oluşumlar, başta özal ve erdoğan döneminde devletin hemen pek çok yerine bilinçli olarak yerleştirilmişlerdir. bundaki sebep ise sanılanın aksine dindar olmaları değil, abd çıkarları için hayati derecede öneme sahip oldukları cumhuriyet devrimi düşmanlıklarıdır.

    belediyeler, cemaat mensuplarının ilk ve en kolay ulaştıkları kurumlar oldu. özellikle anadolu kırsalı bu felaket tablonun en can alıcı örneğidir. hatta öyle bir zaman içindeyiz ki, özellikle doğu ve güneydoğu belediyelerinde halkın bu en yakınındaki kurumlar ya bölücü ya da dinci teröristlerin yönetimindedir.

    bu illerde yaşanan terör olaylarının güncel faili olan işid ve pkk, yine bu bölgenin yerel yöneticileri tarafından desteklenmektedir.

    farklı bir konu olsa da, özellikle istanbul ve ankara büyükşehir belediyelerinin son 15 yılda hiç denetlenmediğini, imkanların ne kadarının hizmet ne kadarının iktidarın devamı için kanunsuz şekilde harcandığının bilinmediğini söylemeliyiz.

    vakıfların ve derneklerin ise özellikle 2003 yılından itibaren birer yolsuzluk, tecavüz ve terör kurumları haline geldiği açıktır. değişen yasalarla vergi kolaylıklarından tutun da, işid gibi örgütlere militan toplamaya, çocuklara toplu tecavüzden hırsızlık ve yolsuzluk yapanlara paravan olmaya kadar pek çok vukuatları güncel haberlerdir.

    can alıcı nokta şudur, halka maddi ve manevi olarak en yakın kurumlar ve topluluklar bu yapılar. ve bu adamlar temas edebildikleri her insana yalan bir tarih, sahte bir inanç, biraz da erzak yardımı, para veriyorlar.

    o halde birgün bir iktidar değişikliği yaşadığımızda, gelenlerin niyetini anlamak için bakmamız gereken ilk yer halka en yakın bu yapılara karşı tavırları olmalıdır.

    bu gece, iktidar tarafından devletin kendi görevi olan bir konunun, süleymancılar isimli sahte bir cemaate ihale edilmesinin acısını gencecik çocuklar ateşlerin içinde kalarak ödedi.

    devleti yönetenler, kendi saltanatlarının devamı için gönderdiler o çocukları o cemaat yurduna, bunu özellikle göz önünde bulundurmalı, çocuklarımızı bu tür yapılardan korumalıyız.

    yine de bu sorunun çözümü mümkündür ve cumhuriyet devrimleri başucu kaynağımız olmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap