• öyle bir diziydi ki bu, yurdun her bir yanında izleyici kitlesi, özellikleri, verdikleri tepkiler aynıydı, aynı.

    - şüphesiz ki; bu dizinin yayınlandığı dönemde 7-15 yaş aralığında olan ve bu diziyi izlememiş bir ergen kız çocuğu bulunmamaktaydı.

    - bu diziyi zamanında izleyenler "ahaha, nasıl izlerdim ben bunu yeaa" diye kendine gülüyor, kendisiyle dalga geçiyor ve geçmişi yad ediyor. aslında hiçbiri izlediği için, pişman değil.

    - bu diziyi izleyenler ortaokulda "çılgın bediş'im yok başka işim" diye gruplar halinde takılırlardı. ayrıca bu şarkıyı o zamanlar söyleyenler hala bu şarkıyı hatırlıyor.

    - arkadaş grubunda herkes dizi karakterlerini paylaşırdı. herkes bediş olmak ister, kimse banu olmak istemezdi.

    - ayrıca yonca evcimik'in 18 yaşında olmadığı gerçeğiyle tanışan kızlarımızın büyük bölümü o travmayla uzun yıllar yaşadı.

    - bu diziyi zamanında izleyenler, yaz aylarında da mutlaka tekrarlarını da izlerdi.

    - bediş'in hayalleri dizinin en sevilen bölümüydü. bu arada şirine'den zeyna'ya her şey oldu len kızcağız. ne oktay aşkıymış. leyla ile mecnun bok yemiş.

    ...

    sonuç olarak; bir kişi de demiyor ki, aga bu nedir?
  • ilkokuldayken; lisede motorcu çocukların arkasında gezebileceğimi, her gece diskolara gidebileceğimi sandırmış dizidir. daha sonra koçum benim aslında liselilerin her gece ev partisi yaptığını, lise defteriyse yatakhane camından ayaklarını sallayarak masallar anlatılacağını açıkladı da rahatladım.
  • sıcacık bir doksanlar dizisi. yıllar sonra izleyince bir kere daha 2020li yıllara lanet ettim ve o günleri ne kadar özlediğimi farkettim.

    dizideki herşey buram buram doksanların kokusunu hissettiriyor insana: ya ya ye coco jambolu şarkılar, bel çantaları, alt üst takım naylon eşofmanla evde oturan babalar, kot kumaş tulumlar, liseli gençlerde yeni yeni filizlenen disko ve kafe kültürü, motosikletli genç gruplar, eve ilk defa alınan bilgisayar, ilk defa internetle tanışmalar, günlük tutmalar vs vs.. liste böyle uzar gider.

    tabii o günleri yansıtma yönünden bir bizimkiler gibi değil. sonuçta bediş ve arkadaşları özel okula giden gençler, yani sosyoekonomik olarak o dönem çoğumuzdan daha yukarıdalar. anne ve babası çalışan bir kişi olarak benim için bile o dönemler özel okul bir hayalden ibaretti.

    dizi odak noktasına arkadaşlık kavramını koyuyordu. bedişin başını çektiği grup her şeye rağmen bir arada olan ve hep birbirini destekleyen gençlerden oluşur. beraber hem çılgınlıklar hem de üzüntüleri yaşarlar. aralarındaki bağ o kadar güçlüdür ki dizinin sonlarına doğru o ana kadar hep kötü olarak lanse edilen recep ve can gibi karakterler bile o gruba dahil olmak için iyilik peşinde koşuyordu.

    aslında o günlerle bugünü karşılaştırınca mizahın ve hassasiyetlerin nasıl değiştiğini de görüyoruz. misal bu dizideki dede torununun liseli arkadaşlarının peşinde koşuyordu. gerçi bu dönemler "liseli vardı ya, kısacık etekli dar elbiseli" gibi şarkıların meşhur olduğu dönemdi. dikkatimi çeken nokta hem dünyada hem ülkemizde son 30 yılda o kadar çok şey değişti ki; ne iyi ne kötü, ne ahlaki ne gayriahlaki saptamak cidden zor.
  • müthiş diziymiş, yeni anladım felsefesini.

    o yıllarda "eşşek kadar adamlar hala lise okuyolar amığa koyim" diye konuşmama sebep olmuştu.

    şimdi aklıma geldi de; sene 2011, 8 senedir aöf öğrencisiyim, yaş olmuş 25, sınıf hala 2, alttan ders 2. dün cv hazırlarken bölüme "iktisat/maşiye" yazmışım, referans olacak arkadaş uyardı. dikkat ettim de 8 senedir okuyorum daha bölümün adını yazamıyomuşum.
  • oktay rolunde yamulmuyorsam nurdan torun un oglu yada torunu olan cenk torun ve iğrenc saçları oynamaktadır,bu karakter dizide zenginken fakir olmuş bedis beni param için sevmiyor demekki mesajı vermiştir zamane gençlerine ancak bir nokta varki üstünde durmadan geçemeyeceğim.

    bedis oktay a asıktır, oktay da bedis e karsı boş degildir ancak hiç çıkmışlıkları yada sevişmişlikleri yoktur oktay yanında bir kızla kafede otururken bedis gelir ve söyle der: "bidi bidi vidi" ve eline aldıgı ketcap sisesini oktay ın o ineklerin yalamaya doyamadıgı saclarına doker komple ancak oktay kızmaz,sinirlenmez alayınızı sikerim lan diye ayaklanmaz öyle oturdugu yerde kalır öyle de maldır.iyi erkek sevgilisinin çılgınlıklarına ses cıkarmayan erkektir mesajı verir bünyelere,böyle de bir dizidir.
  • bediş öldükten sonra oktay'ın yolu olarak devam etmeliydi bu dizi. ayrıca küçükken hiçbir bölümünü kaçırmamıştım ama ne hikmetse sonunu izlememişim. iyi ki de izlememişim şimdi izleyip bi kötü oldum lan.
  • yonca evcimik'in cenk torun'la ba$rollerini oynadıgı gudik bir diziydi kendisi.
    bedi$'in oktay'la ilgili fantezilerini anlatan bu filmde yoncimik'e sinan bengier, cicek dilligil, selahattin ta$dögen gibi isimler e$lik ediyodu.
    bedi$'in fantezileri genel olarak orman'da tav$an olmak, 7 cüceler ve pamuk prenses canlandırmak gibi abuk $eylerdi.

    saglıksız dizilerin ili$kisiydi cılgın bedi$. bedi$'in anne babası di$ında kimsenin düzgün giden bir ili$kisi yoktu. selahattin ta$dögen'in canlandırdıgı necmi dede tekmil dizi gencine capkınlık dersi veriyodu.
    dizi okul ve gündüz gidilen disko dı$ında pek bi yerde gecmiyodu. bedi$ ve mükü'nün bir de betül diye bir dü$manı vardı ki kanımca hepsinden güzel kızdı.

    deginmeden gecemiyecegim sanırım oktay'ın yakı$ıklılıgı vurgulansın diye dizinin diger genc karakterleri cok gudik genclerden secilmi$ti. oktay'ın kankası[adını anımsıyamadım] sacları ilim irfan ugruna dikmi$ bir garip oglandı. mükü ve diger kızların takıldıgı cocuklar ise 1.61 boy ortalamasına sahip badici takımıydı.
  • küçükken etkisinde kaldığım ve bediş karakterine hep özendiğim dizidir. hatta o kadar etkilemiş ki beni hiç unutmam, arkadaşım bir keresinde bir numara bulmuştu çılgın bediş'in ev numarası diye. sürekli arayıp çılgın bedişle görüşebilir miyiz falan derdik. yaşlı bir kadın çıkıp yok diyorum yokkk diye kafayı yerdi. bu da böyle bir anımdı.
  • tekrardan izliyorum. bir bölümünde eğlenmeye gidiyorlar yine diskoya. o gün de revü kızları çıkıyor dansa kıçlarında tangayla. spor salonuna gidiyor mükü, kızlar tayt üzerine tanga mayolarını giymiş, spor yapıyor. biz de bunları izleyen nesiliz. hiçbirimizin kafası sakat değil, aklıselim insanlarız. hiçbir sansüre maruz kalmadık. şimdi her şey sansür, her şey daha kötü. yazık.
hesabın var mı? giriş yap