• 2019 2. çeyreğinde (nisan-mayıs-haziran), 2018'in aynı dönemine kıyasla, %6.2 büyüyerek 27 yılın en düşük büyüme oranını açıklamış ülkedir. 2019 1. çeyrek büyüme rakamı da %6.4'tü, özellikle abd ile arasındaki ticaret savaşının çin'in büyümesini yavaşlattığı bir ekonomik atmosfere doğru yol alıyoruz. özellikle haziran'da abd'ye ihraçları çok azaldı ve bu sebepten ötürü iç talep de azaldığı için ithalat rakamları oldukça düşmüş durumda.

    çin, asya'daki diğer ülkeler için tedarik zincirinde önemli bir yer teşkil ediyor. gerek ham-ara madde gerekse nihai pazar olarak asya'nın pek çok ekonomisini etkiliyor. çin'deki talep azalmasının diğer ülkelere de sıçraması sanırım şu an en büyük endişe.

    çoğunluğun 2020 sonu 2021 başı için beklediği global resesyon için kıvılcımlar atılıyor diyebiliriz.

    https://www.cnbc.com/…p-amid-trade-war-with-us.html
  • o mükemmel ticaret hattını oluşturan ülke
  • çin'in başlıca ihracat ortakları (2018):

    1.birleşik devletler : %19.2
    2.avrupa birliği : %16.4
    3.asean* : %12.8
    4hong kong : %12.2
    5.japonya : %5.9
    6.güney kore : %4.4
    7.tayvan : %3.1
    8.rusya : %2.0
    9.hindistan : %1.9

    *asean : güneydoğu asya uluslar birliği
    -brunei
    -kamboçya
    -endonezya
    -laos
    -malezya
    -myanmar
    -filipinler
    -singapur
    -tayland
    -vietnam

    kaynak : national bureau of statistics of china
  • artik temelli bir daha donmemek niyetiyle tasindigima gore yazabilirim: rezalet bir ulke, rezaletin daniskasi pakistan falan bundan iyiydi.

    - dunya capinda 100 kusur ulkede ofisi olan, binlerce patent sahibi olan bir sirkette calisiyorum. en rezil ofisimiz cin. adamlar komunizmden kalma aliskanlikla memur gibi, saat doldurmak icin hep beraber oturup wechat’e bakiyorlar. 10’dan fazla fabrikamiz var bu arada, yani 3-5 kisilik bir satis ofisinden bahsetmiyorum. asip kesmeden hic bir is yaptiramazsiniz, hele acil is imkansiz. inek kosar cinli kosmaz o derece. araplarla 1 ayda, hintlilerle 1 haftada, kafadar turklerle 1 gunde yapacagim isi 1 yilda yaptim. kendimden tiksindirdiler. onlerine ne komut verirsen o kadarini yapiyorlar, direktoru muduru bile fikir uretmiyor. olani uygulamasina dahi raziyim. bu yuzden yabanci sirketlerin cogunda yonetim kadrolari avrupa’dan geliyor zaten.

    - machine learning'le rontgen sonucu okunuyor falan diye bir seyler anlatilmis, sabah sabah kahkaha attim :) arkadasimla yasadigimiz yerdeki en iyi devlet hastanesine doktora gittik, ikimizin bogazina ayni spatulu soktu doktor. yasadigim 8 milyonluk sehirde 1 tane ingilizce konusan koreli doktor vardi, klinigi kapaninca caresizlikten pediatriste gitmeye basladim en azindan ingilizce konusuyor diye. hasta oldum 3 ay shanghai'in en iyi hastanesi ne virusu kaptigimi bulamadi, kendi kendime iyilestim karacigerim acidi sanirim halime. gida zehirlenmesi gecirdim tabi ki pislikten, sakin yogurt yeme bagirsaklarin dugumlenir dedi doktor. onun da suratina kahkaha attim. urettikleri asilari test edecek kapasite olmadigi icin her sene defalarca sahte asi skandali yasiyorlar, devlet ayni cocuklara 2 tur sahte karma asi vurdu gecen yil. bu 2 de gazetelerin haber yapabildigi kadari, asli kim bilir kac kez. yuz binlerce sahte kuduz asisi yapilmis insanlara, kac kisinin oldugu bilinmiyor. daha fazla saglik konusunu uzatmak istemiyorum. bi ara usenmesem de cin tibbi yazsam, migrenim tuttu diye doktora gittim, sirtima kutu koyup icinde tutsu yaktilar.

    - egitim sistemi tamamen cokuk, sistematik sekilde bilim uretmesinin cok mumkun oldugunu dusunmuyorum. kalabaliktan yararlanip kupon okullarda yapiyorlar ne oluyorsa onu da iyi reklam ediyorlar hepsi bu. onun disinda devlet okullarinda cocuklar tatil gunleri dahil her gun belli saate kadar odev teslim etmek zorunda, 365 gun boyle bu. veliler o odevleri okuyup kontrol edip onaylamak duzelttirmek zorunda. beden dersi dahil buna. cocuklarin bu yuzden ogrendigini sindirmeye, recover etmeye, bir seyler dusunmeye, sorgulamaya, bu dogru mu diye dusunmeye asla zamani yok. velilerin de yok. calisan bir annenin hayati 5'te kalkis, cocugu okula yollama, 8'de isinin basinda olma, 5'e kadar wechat'e bakma, eve gidip wechat'e bakarak cocugun odevlerini bitirmesini bekleme, gece 1-2'ye kadar odev kontrolu seklinde. o yuzden neden komunist parti uyesi olmayan kimse secimlerde oy kullanamiyor oyle sacma sey mi olur diyecek vakitleri de olmuyor hic.

    - kisin cayir cayir kar yagan bir sehirde yasadim. bu teknolojinin besigi, roket atan uzaya giden cin'de isitma icin bir cozum yok. izolasyon da yok. evlerde soba yasak, kalorifer yok. hep beraber sicagin zararli olduguna inanmislar (beyin yikamada cinli gibi olmak lazim) evde, ofiste, hastanede, kuaforde paltoyla oturuyorlar. hatta hastane kadar cok usudugum bir yer hatirlamiyorum neyse. kiraci oldugumuz ev 2 milyon yen civarina satiliyordu, ama isitmasi yoktu. biz butun evi klimayla isitmaya calisip iyi ki cinli degiliz diye dua ederek 1 beyaz yakali cinli maasini elektrik faturasina verdik, ona ragmen kedi bile usuyordu kisin. haa fakat elektrikli sumen var. dedenizin yazihanesindeki gibi sumen, altina kagitlarini koyuyorsun ama elektrikli isitmali. herkesin masasinda ondan oluyor. isitma cozumu olarak bunu bulmuslar simdi yalan olmasin. kuzeyde isitma var, onu da pekin'i isitmak icin devlet kapatabiliyor. bununla ilgili makale vardi, devlet tabi ki kapattigini asla kabul etmiyor ama sosyal medyadaki isitma calismiyor mesajlarini toplayip maplemislerdi, pekin civarini biraz isitip gerisini 3-4 ay siktiretmisler gecen sene falan. tekrar bulursam eklerim.

    - ulkede metro agi yok, tier 1 ve bazi tier 2 buyuk sehirlerde var. tier 1 olmayan sehirler de cankiri gibi degil yine 5-6 milyon nufustan bahsediyoruz. metro olan bir sehirde yasiyordum ben cok sukur, o sarimsak, tofu, ve sigara kokusundan mahrum kalmiyordum. genelde hizli tren var, cok da guzel isliyor. yanindaki tabletten kulakliksiz dizi izleyen adam tirnaklarini falan kesene kadar da oldukca konforlu diyebilirim, hem de saatinde kalkiyor. ben bir kere biletimi evde unuttum, o arada yeniden bileti almaya calisirken treni kacirdim haliyle bir sonraki trene bilet aldim. korkunc bir halt yemisim ben meger. biletimi nasil unuttugumu aciklayip zimmet defteri gibi bir deftere imza attim, trene polis gelip sizi bulucak sakin baska yere oturmayin dediler (neden oturayim ki?) sonra polis gelip trene bindigimden emin oldu, neden onceki trene binmedin diye tekrar sorguladi, tekrar ifademi imzalatti. insan cok olunca israfi da onemsiz oluyor tabi.

    - genel olarak cin cok gelismis diye anlatilan seyler 4 tane tier 1 sehirle sinirli. 8-10 milyon nufuslu sehirlerde tuvaletsiz, lazimlik kullanilan mahalleler bulmak garip degil yoksa. hatta pekin'in gobeginde bile su ve tuvalet altyapisi hala olmayan mahalleler var. mahallenin ortak su kulubesi gibi bisey var, ordan gidip suyunu aliyorsun. haftada 1 yen veriyorsun, senden bile daha fakir biri gelip sabahlari kapi onlerindeki lazimliklari bosaltip yerine birakiyor. anksiyetem kanalizasyonsuz bir mahallede, ortak tuvalete cis yapmak zorunda kalmakla basladi. her zamanki gibi kapi yoktu tuvalette. ama metro gercekten guzel evet qr kodla biniliyor.

    egitim, ulasim, barinma, saglik ilk aklima gelen konular oldu. bir sonraki bolumde kamu gorevlilerini anlatmayi dusunuyorum. xinjiangli misin diye tren istasyonunda pesimden kosan polis, dogum yerin neden uskudar diye soran, turkum diye beni 40 dakika sorgu odasinda bekleten havaalani polisi, sizin kiracinin evraklari yokmus kacakmis diye ev sahibimi arayip taciz eden polis (tabii ki vardi, hatta polisin ta kendisindeydi), siz blacklisted'siniz bankamiz size hesap acamaz diye vezneyi kapatip kacan banka memuru (tabii ki blacklisted falan degildim, turkleri sistematik olarak bezdirmeye calisiyorlar, onu yapacak ingilizceleri de yok aksi gibi) coming up next.
  • cocukken trt’de seyrettigim bir belgeselden sonra su yasima kadar gitmek, en az 6 ay gezmek istedigim ulke.
    o kadar isteeim ki, 2016 yilinda çinliler ile çalistim.
    temel cince ogrendim, onlarla rituellerine katildim.

    hatta bir kere budhist olanlar ibadetini yaparken bir agustos ayinda ben de ellerimi acip ayni sey icin dua ediyordum.
    bir tanesi sordu ne yaptigimi. anlattim.
    “sizin allah cok sicak” demisti.

    beyaz ekmeklerini, acili ispanaklarini, her yemeklerini seviyorum. tavuk ayagini bile denedim. cok tatli bir kisi tarafindan bir tavuk firmasindan ucretsiz yollanan tavuk ayaklarini hediye ettim.

    pis de olsalar, yemek yerken yere de tukurseler beni onlara ve oralara ceken birseyler var..
  • adamlar gariban ülkeleri taşaklarından kavramak için yollarını yavaş yavaş yapıyor. rusya, venezuela ve fakir afrika ülkelerinden sonra iran’a da yüksek tutarda kredi vererek yakın ve orta vadede dünyanın yeni pimp’i olma olasılığı çok yüksek ülkedir.
  • açıkçası geleceğin süpergücü olarak görenler olsa da ben böyle olacağını düşünmüyorum bir kere sistem özgür düşünmeye teşvik etmiyor bilimin gelişmesi her zaman özgür ortamlarda olmuştur tarih okuyanlar ilgilenenler bunu bilir.ama işte deli gibi bir üretim sistemi kurdular her şeyi daha ucuza üretiyorlar o yüzden oldukça cazipti ve bu fırsatı çok iyi değerlendirdiler bakalım gelecekte abd ile girdikleri ticaret savaşı nasıl sonlanacak kim kazanacak göreceğiz
  • bir belediye başkanının evinde 34 milyar euro değerinde para ve altın bulunan ülke.

    http://www.hurriyet.com.tr/…-altin-bulundu-41339766
  • (bkz: #95938186)
  • bugün modern çin halk cumhuriyeti'nin 70. yıl dönümünü kutluyorlar. (1949-2019)

    pekin'de 70 yıl önce mao zedong un kuruluşu açıkladığı tiananmen meydanında kutlamalar vardı yine bugün.

    askeri geçit törenini ağzım açık izledim. binlerce kişi nasıl bu derece senkronize olabiliyor hayret ediyorum. binlerce kişi arasından tek bir kişi bile simetriyi bozmuyor resmen.

    hele o füzeler, tanklar, silahlar nedir öyle arkadaş! kazara bi savaş çıksa bütün dünyanın içinden geçer bunlar demedi demeyin.

    15.000km menzilli füze

    geçiş töreni
hesabın var mı? giriş yap