• komsunun kizi ebru abla vardi hala unutmam. bir gun bize annemin arkadaslari misafir gelecekti. annem beni alip ebru'ya birakmisti uyumam icin. ebru'da (samimiydik oyle abla felan demezdim) bana yatagini vermisti. sadece yatagini degil herseyini verecegini zannediyordum ki; yataginda uyurken altima isedim.
    ebru bu satirlari okuyorsan bana bi sans daha ver. artik altima isemiyorum.
  • çocukluk döneminin güzel kadınlarıdır. çocuksun, ki cinsellikten bihabersin, oh ne güzelsin. işte o masumiyet duyguları içinde kendince şahane bulduğun bir kadına gönlünü vermişsin. bizim zamanımızda şimdiki gibi birbirinden güzel kadınlar yoktu, sınırlıydı. sarışınlar pek bir gözde, en öndeydi. o dönemde biz de füsun önal'a aşıktık efendim. o hanımefendiye de bir selam ediyorum bu satırlardan. neşeli kadındı vesselam.

    ~

    bir de emel sayın vardı ama bizim semtin (bkz: şirinyer) çocukları olarak biz o çok güzel kadını tarık akan'a yakıştırır, hürmette kusur etmezdik. tarık abi kader kıymet bilmedi ayrı.
  • 80li yillardi. onu siyah beyaz televizyonumuzun ekraninda her gordugumde yuzum kizarirdi. narin nazenin hareketleri ve buyuleyici sesi beni alip gotururdu. kacip bir yerlere saklanmak isterdim cocuk aklimla. "ya o da beni goruyorsa?" korkusuyla, utancimdan girecek delik arardim kendime. bazen salonun kapisini kapatip anahtar deliginden izlerdim onu. deveku$u zihniyetli bu cocuksu hareketlerim aile bireylerimin de ona kar$i olan zaafimi anlamasini saglami$ti. hatta rahmetli babam o her tv'ye ciktiginda: "ahandaaa..gelinim gelmi$, ho$gelmii$" diyerek beni utandirir, agabeyim ve karde$lerim de hep bu zaafimdan faydalanip aglatana kadar alay ederlerdi. bir tek annemdi anlayi$la kar$ilayan, "uzulme evladim, o senden ba$kasi ile evlenmez" diyerek yuregime serin sular serpen. nedense sadece anneme kizmazdim bu konudaki yorumlarindan dolayi. $imdilerde tekrar du$unuldugunde "ne alaka yahu, nasil olmu$ da a$ik olmu$um ben?" gibi yorumlar yapilsa da, asla unutulmaz bu kadinlar. cevap hep hazirdir cunku; o ya$imda benim icin a$ik olunasiydi, dunyanin en guzel kadiniydi... meleklerin sesine, gulu$une sahip bir peri kizi;samime sanay'di o...
  • (bkz: cadi $ila)

    çok seksiydi lan
  • sam, aydan şener, okula staja gelen genç öğretmenler bi de "orhan veli'nin seresrepe şiirinde" sereserpe yatan kadın.
  • aslında pek kadın sayılmaz ama eğer ben çocukken birisine aşık olmuşsam odur.
    vaktiyle tüm türkiyeyi ve hatta dünyayı kasıp kavuran bir lambada fırtınası vardı. kliplerinde ise bacaklarını birbirlerine dolayıp içiçe giren, o zaman için çok radikal sayılabilecek erotik danslar yapan bir takım insanların arasında siyah saçlı siyah gözlü ve hatta komple siyah zenci bir oğlan vardı. ben şahsen kendisini o zamanda sevmezdim, bak aklıma geldi hala nefret ederim orospu çocuğundan.
    neyse, işte o oğlan, gün boyu müteakip defalar kesiştiği uzun sarı saçları beline kadar inen beyaz tenli dünyalar güzeli kızla bir şekilde bok suratlı heriften sıyrılıp dans etmeye başlıyor. onlar dans ettikçe ben yanıyorum, bitiyorum, kahroluyorum. bir kız bu kadar mı güzel olur yarabbim yaresulallahım. sen benim aklıma mukayyit ol. ne zaman o televizyonda o kızı görsem bir köşeye çekiliyorum, evdekilere de çaktırmamaya çalışıp izliyorum sesim soluğum kesiliyor. hayır elden de bir şey gelmiyor ki anasını satayım. daha yalnız bakkala göndermiyorlar nerde karayiplere gidecem de kızı anasından babasından allahın izniyle isteyecem.
    işte gel zaman git zaman o oğlan her seferinde o kızı kandırıp dans etti. zaten cüceydi, kızın beline geliyordu boyu. ben de televizyona baka baka yıllarımı yedim bitirdim. şimdi diyorum ki, o kızı gören bilen varsa bana bi haber etsin, yaşını başını almıştır umurumda değil. çiçekler hazır çikolatalar hazır, gün yüzüyle bir kere daha görsem bir daha bırakmam.
  • beverly hills teens çizgi filmindeki bianca. kötü olmasına rağmen her ekranda gözüktüğünde kendimi hayran hayran bakmaktan alıkoyamazdım. kendimi sürekli zulüm ettiği şöförünün yerine koyup bu imkansız aşk için kederlenmişliğim bile vardır. bir de hayat ağacı'nda sam'i oynayan kelly rutherford'un her daim ayrı bir yeri olacaktır tabi.
  • çocukken arkadaşlarımın ve benim dizilerden aşık olduğumuz kadınları şöyle bir düşündüm de; hepsinin ortak özelliği, kaygan balık gibi elde avuçta durmaz, insanın içinde az da olsa kaybeder miyim korkusu yaratan hafiften güvenilmez ve gizemli kadınlar olmasıydı. biz küçük erkek çocukları hep merak ederdik, bu şimdi bunu durup dururken neden terketti diye. seneler sonra büyüyünce anladık. erkekler olarak yine aynı tip tehlikeli kadınları, durağan sessiz sakin hanım kızlarımıza yeğliyoruz. sanırım çocukluğumuzdan kalan travmalardandır.

    çocukluğumuzdan bu hanım şahsiyetlere örnek vermek gerekirse:

    young and restless'dan tanıdığımız lauren fenmore isimli sarışın afet karakterimizin, adını victor olarak hatırladığım adamın arkasında yatakta yatarken kafasında ne dolaplar çevirdiğini açıkca belli eden o bakışları hafızama kazınmıştır.

    yine zamanın en popüler dizilerinden süper baba'da şevval sam'ın oynadığı deniz karakterinin, fiko'yu bir terk edip bir dönmesi.. o gizemli halleri, neden olduğunu anlamadığımız hüzünlenmeleri.. ağzını ayırarak izleyen kaç bebeyi telef etmiştir.

    sıcak saatler'deki hallerinden arzum onan'ın o tatlı ama delici bakışları..

    kaç çocuğu ne hallere düşürdüğünüzün umarım farkındasınızdır!
hesabın var mı? giriş yap