• çocuklukta yiyecekleri yerken her birinde ayrı bir stilimiz vardı. hiçbir mantığı, sebebi yoktu aslında bunların. sadece yerken klasiğin dışına çıkıp farklı stiller deneyerek yiyecekten alınan zevki artırmaktı amaç. tabi bunlar annenin gözünde pislik yapmaktan başka bişey değildi.

    misal ben kaymaklı bisküvi yerken bisküviyi ayırırdım, kaymaklı ve kaymaksız iki tane bisküvi olurdu. kaymaksızını yer, kaymaklıyı diğer bisküvinin kaymaklısıyla birleştirip öyle yerdim. maksat daha bol kaymak tadı*. biskremi de yerken kenarlarını ısırıp çikolatasını görünür hale getirirdim. kalan bisküvinin de altını üstünü ayırıp öyle yerdim.

    çubuk kraker yerken krakeri ağzıma yavaşça sokar dişlerimle makine gibi öğütürdüm. bi de sonradan bu krakerlerin böyle nükleer işaret şekillileri çıktı. onların da içindeki üç tane çizgiyi dilimle ıslatıp kırmaya çalışırdım sadece yuvarlak şekli kalsın diye ama bir tülü yapamazdım, yanlış yerlerden kırılırdı kraker.susamlı çubuk kraker yerken de fırın izi olan susamsız alt tarafını ısrırır sadece susamlı bölgesini bırakmaya çalışırdım. bu da zor olurdu tam yarısına gelince kırılırdı kraker. bi de bu krakerlerin paketinde kalan susamları yemesi ayrı bi zevkli olurdu.

    bonibona bayılırdım. ağzımda ıslatıp emerek rengini beyaz yapar ağzımdan çıkarırdım. hatta fazla emdiğim zaman üstteki şeker tamamen gider sadece çikolata kısmı kalırdı. bütün bonibonları öyle çikolata haline getirip, toplu halde atardım ağzıma. evet iğrençtim.*

    eti pufun önce bisküvisini ayırıp yerdim. kalan krema kısmının üstündeki küçük küçük renkli şeker parçalarını ufak ısırıklarla yer sadece o beyaz kremasını bırakmaya çalışırdım.

    gofret yerken gofretin her bir katını dişlerimle ayırıp ayrı ayrı yerdim. hepsini topluca yiyip erkenden bitirmektense daha uzun sürede yerdim böylece.

    aslında bakmayın başlıkta çocukken dedim de sırf karizmayı çizdirmemek içindi o. ben hala bazen bahsettiğim şekillerde yiyorum. valla daha keyifli lan öylesi. o değil de bunlardan bahsedince gece gece acıktım valla.*
  • havucun once disini kemirip, bitirdikten sonra icinden cikan ince, odunsu ve tatli kismi da bugs bunny edasiyla kemirmeye devam etmek.
  • bisküviyi çayın içine sokup ıslatarak yemek. yumuşayıp eriyen bisküvi, ağıza atılacağı o son kritik anda şlap diye düşer, çocuk bünyem gereksiz yere gerilirdi.
  • mandalina tanesinin suyunu emip, posasını bir zar halinde bırakmak gibi şekillerdir.
  • mandalinayı yemeden önce işaret parmağına takıp gezdirmek. yeterince nasrettin hoca olduğu düşünüldükten sonra soymaya karar vermek.
    eriği, salatalığı, domatesi, çağlayı tuza basıp turşu haline, çileği, kayısıyı, şeftaliyi pudra şekerine basıp reçel haline getirerek yemek.
    büyüyünce sade içilmeye başlanan çaya vakti zamanında 6 şeker atmak.
    çubuk krakeri sigara içer gibi iki parmağının arasında tutarak yemek (bkz: tiryaki yetiştirmek).
    üzerinde meyve olan pastadır turtadır, şu ufak kuru pastalardandır ne gelirse meyve ve kremasını yemek, altındaki kekin yüzüne bakmamak.
    ekmeği çaya banmak, simidi çaya banmak, keki ve kurabiyeyi çaya banmak kısacası herşeyi çaya banmak.
    haşlanmış yumurta kayık şeklinde kesilmemişse bunu hakaret olarak algılamak, anneye küsmek.
  • pilava ketçap döküp karıştırmak. sonra kaşığın tersiyle bastırıp kalıp haline getirirdim ve dilimleyip öyle yerdim. çok yaptım, ne şapşalmışım.
  • çekirdeksiz üzümleri ağızda hiç yer kalmayacak şekilde biriktirdikten sonra çiğnemek.
  • çizgi filmlerdeki yenmiş elma görüntüsüne özenip ona benzetmeye çalışarak yemek, hala da öyle yerim. bir de delikli peynire özenip peynire çatalla delikler açma çabam var ki o konuya hiç girmiyorum.
    (bkz: tom and jerry)
  • çocukken (bazılarında hala), izlediğim çizgi filmlerin hemen hepsinde tüketilen yiyecekleri canım çektiği için kafamdaki tatlarını yakalayabilmek uğruna şekilden şekile girip, onlar gibi yemeye çalışırdım. hoş hiçbiri düşlerimdeki lezzete kavuşamadı, hiçbirinin tadı damağımda kalamadı...*

    neyse. kurabiyeleri kurabiye canavarı gibi hunharca sömürür, fırın ekmeğini heidi ısırığı ile bitirmeye çalışırdım (o koca ekmeği 3 lokmada bitirebilen var mı?). koca budu fred flintstone gibi tek lokmada hüpletmeye çalışsam da bunu da hiçbir zaman beceremedim. hı bi' de sütü tasa döküp kedi yavrusu gibi içmeye çalışırdım. e pes.
hesabın var mı? giriş yap