• malumunuz virus ülkemize gecikmeli olarak geldi ve şu anda ortalıkta çok ciddi anlamda bilgi kirliliği var. özellikle (bkz: sars-cov-2) başlığında çok fazla yanlış bilgi bulunmakta. bir de bunun üzerine ekşi sözlüğün yapısı gereği bilgilerin araya kaynaması ve görünür olmaması eklenince her kafadan bir ses çıkıyor.

    olabildiğince sade bir şekilde bu virüs neden tehlikeli, neden çin ve avrupa bu hale geldi ve korunmak için bireysel ve toplumsal olarak ne yapmamız gerekiyor nacizane özetlemek istiyorum.

    peşinen belirteyim konunun uzmanı değilim, sadece yaşadığım yer itibariyle (bkz: singapur) virüs ve etkileri ile erken tanıştım ve bu konuda olan biteni çoğu insandan uzun bir süredir takip etme şansım oldu. yazı uzun olacak lütfen tamamını okuyun.

    öncelikle italya, ispanya gibi sorunlu ülkeler nasıl bu hale geldi onu anlamak lazım. virüs bulaşma yönüyle çok agresif, grip, domuz gribi ve sars-cov (2003'deki salgın) gibi diğer virüslerden çok daha bulaşıcı. bunun nedeni ise hastalık belirtilerinin ortalama 5, maksimum 14 gün sonra ortaya çıkması. bunun anlamı hastalığı kapsanız bile, hasta olduğunuzu anlamanız çok uzun sürüyor ve bu süreçte diğer insanlara da bulaştırabiliyorsunuz. yani şuan hasta olmamanız, başka insanları hasta etmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. bu nedenle de yayılmayı kontrol altına almak inanılmaz derecede zor.

    yayılma hızı ile ilgili bir diğer sorun ise, virüsün plastik, kağıt, metal gibi ortamlarda ve hatta havada asılı kalarak hayatta kalabilmesi. örneğin virüs kağıt üzerinde 12 saate kadar, havada asılı olarak ise 3 saate kadar hayatta kalabiliyor. bu infekte olmuş bir insanın geçtiği bir yerden 3 saat içerisinde geçerek bile hastalığı kapma riskiniz var. biraz korkutucu, biliyorum.

    italya'da olayın gelişimi şöyle oldu. bir ya da birkaç kişi, virüsü yurtdışından kapıp ülkeye getirdiler ve hasta olduklarının farkında olmadan halka açık alanlarda bulundular. onlardan virüsü kapan insanlar da hiçbirşeyin farkında olmadan aynı duruma devam ettiler ve sayı katlanarak arttı. aslında ilk hastayı tespit ettikerinde pandoranın kutusu çoktan açılmıştı.

    daha kötüsü, italyan devleti virüsün görüldüğü bölgelerde karantina uygulamasına başladıktan sonra oldu. bu bölgelerden 10bin kadar kişinin ülkenin başka yerlerine kaçtığı düşünülüyor ve bu kaçan insanlar diğer bölgelerde de virüsün yayılmasına ve italya'nın tamamen çökmesine neden oldular.

    bu noktada virüsün neden bu kadar ölümcül olduğunu da anlatmak gerekiyor önerilere başlamadan. virüs kendi başına tehlikeli, normal bir grip ile hatta domuz gribi ile karşılaştırmak yanlış olur. ancak yine de kontrol edilemeyecek bir durumda değil kronik sağlık problemi olmayan insanlar için. ancak virüsün yayılma hızı ile birlikte gelen toplumsal etkisi ölümcül. virüs %15 civarı insanın ciddi sağlık desteğine ihtiyaç duymasını gerektiriyor ve aslında bu insanların da çok ciddi bir kısmı hayatta kalbiliyor. ancak vaka sayısı katlanarak arttığında, sağlık sistemi çöküyor ve bu kritik durumdaki hastaların tamamına hizmet vermek mümkün olmuyor, çünkü solunum destek üniteleri gibi cihazlarda ciddi anlamda kapasite sorunu yaşanıyor. bu noktada da doktorlar kimin yaşamasına bir şans verip, kimi ölüme terk edeceklerine karar vermek zorunda kalıyorlar. ayrıca ikincil ölümler de çok ciddi bir şekilde artıyor çünkü kalp krizi geçirdiğinizde size hizmet verecek ambulans veya doktor bulabilmeniz neredeyse imkansız.

    yukarıda bahsettiğim senaryo çok karamsar gelebilir size, ancak bu çin'de ve italya'da yaşandı. birkaç gün içerisinde avrupa'da hastalığın yayıldığı diğer ülkelerde de yaşanması kaçınılmaz duruyor. mevcut durumda, bu yayılma hızı ile dünyada hiçbir ülkenin bu süreci destekleyebilecek sağlık altyapısı yok. amerika birleşik devletleri bile bu süreçte en iyi ihtimalle 480bin, en kötü ihtimalde 2milyon üzeri vatandaşının hayatını kaybedeceğini öngörüyor.

    ülkeler birer birer virüsün yayılma hızı ve şekli itibariyle aşı veya tedavi olmadan durdurulamayacağını kabullenmiş durumda. öngörü insanların yaklaşık %75'inin bu virüsten etkileneceği yönünde. alınan önlemlerin tamamı yayılma hızını yavaşlatarak, hastaneye gelecek insan sayısını zamana yayma amacıyla yapılıyor. çünkü eğer hastaneye başvuracak insan sayısı şuan italya'da olduğu gibi artmazsa, hayatını kaybedecek insan sayısının ciddi bir şekilde azalma şansı var.

    anlayacağınız üzere, virüsün bireysel etkilerinden çok toplumsal etkileri yıkıcılığa neden oluyor. örnek vermek gerekirse virüsün ilk bulaştığı ülkelerden biri singapur ancak alınan sert önlemler ile toplam vaka sayısı an itibariyle 220 civarı ve henüz herhangi bir can kaybı yaşanmadı. virüsü kapanların ciddi bir kısmı 60 yaş üstü olmasına rağmen, sağlık hizmetinin aksamaması sayesinde bu insanların hepsi hayatta kaldı şimdiye kadar.

    umarım yeterince açık bir şekilde virüsün neden tehlikeli olduğunu anlatabilmişimdir. sizin risk grubunda olmamanız, virüsü onlarca insana bulaştırıp, toplumsal olarak çöküşü hızlandırmayacağınız anlamına gelmiyor. italya'da çok büyük ihtimalle bu salgının nedeni 10 kişi bile değildir.

    gelelim alınması gereken bireysel önlemlere:

    - tüm hareketlerinizi, virüsün size bulaştığı ancak henüz belirti göstermemiş olduğu varsayımı ile yapın.

    - bu virüsün bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunu ve toplumun çıkarını gözeterek hareket etmeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

    - insanlar ile olan kontağınızı minimuma indirin. gerekmedikçe evden çıkmamak şu aşamada kendiniz ve tüm toplum için yapabileceğiniz en önemli şey.

    - nakit para kullanımınızı sıfıra indirin. virüs kağıt üzerinde 12 saate kadar yaşayabiliyor. elinize geçen herhangi bir paranın son 12 saatte kimlerin elinden geçtiğini bilmeniz imkansız. aynı şekilde sizin kullandığınız paranın da önümüzdeki 12 saatte kimlere gideceğini kontrol edemezsiniz. mümkünse sadece temazsız ödeme kullanın ve kartınızı vermek yerine pos cihazının size uzatılmasını isteyin.

    - kimseyle el sıkışmayın veya sarılmayın. insanlar ile aranızda 2 metre mesafe olmasına özen gösterin. virüs 2 metre çapında diğer insanlara bulaşabiliyor.

    - ibuprofen, kortizon gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlara hayati olarak ihtiyacınız yok ise kullanmayın. soğuk algınlığı durumunda sadece parasetamol içeren ilaçları tercih edin.

    - umreden ya da yurtdışından gelen tanıdıklarınız ile 14 günlük karantina süresince görüşmeyin. hatta bu insanlarla fiziksel kontağı olmuş başka insalar ile de görüşmeyin.

    - kendi evcil hayvanınız haricinde diğer hayvanlar ile fiziksel temasta bulunmayın. hong kong'da virüsün hayvanlara bulaşabildiği ancak onları hasta etmediği farkedilmiş. henüz insanlara bulaştırabildiği konusunda bir bilgi göremedim ancak riske etmenin bir anlamı yok.

    - virüsün ana belirtilerinden herhangi birini göstermeye başladığınız anda (ateş, öksürük, solunum zorluğu ve halsizlik) hemen diğer insanlarla olan tüm bağınızı keserek ilgili mercilere haber verin ve onların size verdiği talimatları eksiksiz uygulayın.

    - düğün, toplantı gibi hiçbir toplu etkinliğe katılmayın ve bunların iptal edilmesi için bilinç oluşturun. dünyanın bir çok yerinde ana yayılma vakaları hep bu tarz toplu etkinlikler sebebiyle oldu.

    - kolonya ve eldiven kullanmak sadece sizi virüsün bulaştığı bir yere temas ederseniz koruyabilir. yani havadan geçişlerde hiçbir etkisi yok. dışarıda herhangi bir yere değdiğinizde elinizi kolonya ile dezenfekte edebilirsiniz ya da kullandığınız eldiveni atabilirsiniz. ancak dezenfekte etmeden ya da başka yerlere dokunduğunuz eldiven ile yüzünüze dokunursanız yine bulaşma olabilir. dışarıda gezerken elinizi dezenfekte etmeden yüzünüze kesinlikle götürmeyin.

    - televizyonda saçma sapan gıdaların sizi virüsten koruyacağına dair söylentiler var ve çoğu sadece medyatik olmak için yapılan yorumlar. tabi bu dönemde sağlıklı beslenin ama kelle paça sizi virüsten korur gibi yorumlara en fazla gülünür. düzenli uyumak, vitamin almak, günde 3 öğün sebze ve protein ağırlıklı bir beslenme sürdürmek ve bol sıvı tüketmek bağışıklık sisteminizin daha güçlü olmasına ve virüsü kapsanız bile etkilerinin bir nebze de olsa azalmasına imkan sağlayabilir.

    devlet tarafından alınması gereken önlemler:

    - 14 gün ev izolasyonu kesinlikle zorunlu hale döndürülmeli ve bu kurala uymayanlar ile ilgili çok ciddi yaptırımlar uygulanması gerekiyor. örneğin italya'da evden izinsiz çıkan bir kişiye 200 euro ceza uygulanıyor. eğer kişi pozitif çıkarsa 12 yıla kadar hapis cezası var. bizde de çok ciddi maddi ve hapis cezaları ile caydırıcılığın sağlanması gerekiyor.

    - virüs için önlem almamayı seçen ingiltere gibi ülkelerin vatandaşlarının nereden gelirlerse gelsinler ülkeye girişi yasaklanmalı.

    - özellikle avrupa'dan yasağın olmadığı ülkelerden gelen yolcuların şu anda karantina altında olan ülkelerden gelmediğinden emin olunmalı, en ufak şüphe duyulan yolcuların sınır dışı edilmesi sağlanmalı.

    - tüm ibadethaneler ikinci bir emre kadar kapatılmalı.

    - restaurant, cafe gibi işletmeler müşterilere kapatılmalı ve sadece paket servis ile hizmet vermelerine izin verilmeli.

    - tüm düğün, toplantı, fuar gibi etkinlikler ikinci bir emre kadar iptal edilmeli.

    - virüsün yayılma ihtimaline karşı ek hastane ve karantina bölgeleri için plan yapılmalı ve bu lokasyonlar virüs daha yayılmadan hazır hale getirilmeli.

    - tüm acil olmayan ameliyat v.b. operasyonlar askıya alınmalı. hasta ile yakın kontak halinde olan diş hekimi gibi yan sağlık branşlarının acil olmayan hasta alması yasaklanmalı. bu sağlık personeline virüs ve salgın eğitimi verilip, olabilecek bir salgın durumunda bu personelden yararlanılması için plan yapılmalı. (italya'da mevcut durumda doktorlar yeterli olamadığından emekli doktor ve hemşireler ile birlikte okulun son 2 yılındaki öğrenciler de hastanelerde savaş veriyor).

    - makine üreten firmalar ile iletişime geçilip, salgın halinde gerekli olabilecek ekipmanların üretimi için plan yapılmalı.

    kişisel hijyen kuralları gibi artık her yerde yazılı olan maddeleri ekleme gereği duymadım. aklıma geldikçe yeni öneriler ile yazıyı editliyor olacağım.

    yukarıda da bahsettiğim gibi bu virüs bireysel değil toplumsal bir sorun ve bu aşamada yapabileceğiniz en iyi şey, toplumsal farkındalığı arttırarak insanların kendilerini değil toplumu düşünerek hareket etmesini sağlamak. insanların birbiri ile olan kontağını düşürerek virüsün yayılma hızı azaltmak ve bu sayede sağlık sisteminin çökmesini engellemek mümkün.
  • milyonlarca kez yazildigi gibi bir kez daha yazalim;

    bireysel olarak;

    - temizlige dikkat. surekli su ve sabun ile temas.
    - minimum insan etkilesimi. sosyal mesafeye dikkat.
    - moral ve motivasyonu yuksek tutmak.
    - devletin aldigi onlemlere ve kurallara uymak.

    devlet olarak;

    - gorece erken bir surecte oldugumuz icin durumu iyi kontrol eden devletlerin yaptiklarini yapmak, kontrol edemeyenlerin yaptiklarini yapmamak. ıleride daha fazla can kaybi, daha kaotik bir ortam yaratmamak adina kaybedilmesi gerekenler simdiden kaybedilmelidir. (ekonomik olarak)
  • öncelikle şunu belirtmek isterim, bu virüs ülkemize girdiğinden beri gündemi yakından takip ediyorum. tüm açıklamaları not ediyorum, elde ettiğim verileri füzyonlayıp bir kurtuluş yolu arıyorum. başta sayın rte'den aldığım tüyolar ve saygıdeğer bakanlarımızın bakış açılarıyla ilmek ilmek işlediğim bu önlemleri, yüksek müsadelerinizle sıralamak istiyorum:

    1. ellerinizi yıkayın.
    2. kolonya sürün.
    3. dua edin.
    4. virüsü fırsata çevirin ve düşük faiz oranlarıyla ev alın.
    5. işe gidin.
    6. kendi yasağınızı uygulayın, gerekirse işe gitmeyin. çoğu kişi bilmez ama böyle bir hakkınız var. ben işe gitmiyorum 3 gündür. işverenlerim de beni haklı buldular ve takdir ettiler. haberi alan yönetim kurulu acilen toplandı, kararıma 1 dakika ayakta saygı duydu ve alkışladı. "biz seni hak edecek ne yaptık?" diyerek gözyaşlarına boğulanlar oldu. yani kararlı olun. "estağfurullah cuce bey, haber vermenize bile gerek yoktu, sizin yasağınız; sizin kararınız, bize sadece saygı duymak düşer" dedi patronum.
    7. evde zaman geçirmek için biraz devlet erkanının açıklamalarını izleyin. hiç sıkılmıyorsunuz; hatta bir süre sonra vücudunuz alışıyor ve daha fazlasını istiyor. karantina sonunda hâlâ yaşıyor olursanız, sabrınız beton kiriş gibi olacaktır.
    8. kitap okumayın, sıkıyor insanı. ansiklopedi okuyun ya da cumhurbaşkanımızı dinleyin. etkisi aynı.
    9. hastalıktan korunmanın en etkili yolu, ona yakalanmamaktır. bu deha, her insana nasip olmaz. sayın bakanlarımız iyi ki varlar. bence de en etkili yöntem bu.
    10. ilk 9 madde değiştirilemez.
    11. onuncu madde de değiştirilemez.
    12. onbirinci madde hiç değiştirilemez.
    13. çelik ayna
    14. iç hatlarda kdv indirimi uygulanmışken nankör köpeklik yapmayın ve bol bol uçun. görmediğiniz şehirleri, mümkünse yürüyerek, bol bol açık havada vakit geçirerek, yöre halkıyla kaynaşarak, uzak mesafelerde toplu taşıma kullanarak gezin. evet, çoğu yer kapalı ama bu kdv indirimi kaçmaz. şu geçirdiğimiz zor günlerde desteğini esirgemeyen sayın cumhurbaşkanımıza teşekkürü bir borç bilirim. bu iyiliği yapmak zorunda değildi.
    15. sızlanmayı bırakın. unutmayın ki ancak dualarla aşabiliriz bu zor günleri. inanın ve ferah olun. böyle efil efil... camiler kapalı ama hocalarımız, uykularından bile feragat ederek harıl harıl dua okuyorlar. yakın zamanda bu belayı defedecek bir dua bulacaklardır.
    16. saçma sapan whatsapp gruplarında paylaşılan bilgileri, verileri, tahminleri dikkate almayın; üstüne bir de paylaşanları şikayet edip ekmeğinden edin. (bazıları gerçekten de cinayet sebebi)
    17. dekolte giymiş öğretmenlerin maaşlarını hak etmediğine inanın. pembe oje süren insan maaşını hak etmiyor demektir. bu, son günlerin en önemli konusu. virüs konuşmaya gerek yok. gündem bu olmalı.
    18. arkadaşlarınızla saatlerce virüs hakkında konuşun ama hiçbir mantıklı açıklama bulamayın. ev falan alın.
    16. hâlâ okuyorsan, muhtemelen mutlu öleceksin. ne olmak mutluluktu?
    17. madde numaraları kaymış mı? gerçekten de burada bulduğun sorun bu mu?
    21. şimdi düzeldi, teyit et ve rahatla.
    22. dua et. bir ateist bile olsan, içten içe "bizi sadece dualar kurtaracak galiba" diyorsun, biliyorum.

    çıkarımlarım şimdilik bunlar. izlemeye ve dinlemeye devam ediyoruz efenim.
  • - hafta içi yasak mümkün görünmediğinden tehlike geçene kadar haftasonu yasaklarının devam etmesi ( malum havalar daha da ısınacak )

    - esnafa destek olacak şekilde açılması elzem olmayan dükkanların kapatılması ( özellikle evden de çalışabilecek olan sigorta acenteleri, tur acenteleri gibi )

    - toplu taşıma araçlarında az yolcu olabilmesi için sefer sayılarının artırılması
hesabın var mı? giriş yap