covid-19'un ikinci dalgası ^*

• amerika hastalık ve korunma merkezi 2.dalganın daha kötü geçebileceğini söylemiş. 2.dalga ise grip mevsimine denk gelecekmiş. tedbiri elden bırakmamak gerekir bir rehavet acıya dönüşebilir. evde kal,uyarıları dikkate al,kendini ve etrafındakileri koru. siyah maske takma
• covid-19 salgını önlemlerinin 2024 sonuna kadar devam etmesi gerekebilir! evrim ağacı yazısı
• gerçekten kusucam artık birinci dalgayı bitirseydik... elm elm öngörüler yok daha beter olacak yok kışa kalmadan ikinci dalga başlayacak..psikoloji olarak bitirir..
• yahu bırak allah aşkına. millet sokaklarda fink atıyor. çarşı pazar tıklım tıklım. bir maske var ağız-burun yerine her yere takılıyor; kiminin çenesinde, kiminin alnında... bazısında hiç yok ki onlar da kıçına takmış muhtemelen görmüyoruz. bu hatayı yapan da müşteriden daha ziyade esnaf. ulan o maske sen konuşurken tükrüklerin saçılmasın diye var, e sen tezgahın önünde sağa sola bağırıyorsun. ne oldu tezgahtaki ürünler hep senin salya sümüğünle kaplandı. neyse ki eldiven var değil mi o kafanı kaşıdığın, para tuttuğun, mal sattığın all in one eldiven. yaptırımlar uygulansa millet mum gibi olur da işte arada haberlerde bir iki ceza yazıldı deniyor geri kalan vatandaş laylaylom derdinde hâlâ.
  
  haftasonunda dışarı çıkmayınca geçip gidecek sanılıyor heralde. covid dalgasını çıkarıp insanların yüzüne yüzüne vurmadan akıllanmayacaklar. artık 2. dalgasını mı çıkarır 3. dalgasını mı çıkarır bunu zaman gösterecek. şimdilik ilk dalgayı çıkarıp masaya vurdu.
• güney kore' de başlamış olan. hükümet kısıtlamaları kaldırınca seule bağlı itewon'da gece klubünde pozitif bir cluber arkadaş 54 kişiye bulaştırdı. tekrar kapatıldı eglence merkezleri.
• türkiye'yi asla vurmayacak olandır, daha doğrusu vursa bile haberimiz olmayacak olandır. futbol takımlarında bile bugün açıklanan toplam 50 vaka varken tüm türkiye'de 1500 vaka olduğuna inananlar için asla varolmayacaktır. ama mantık çerçevesinde düşünenler zaten daha ilk dalgada bile peak noktasında olduğumuzun gayet farkında. aman ekonomimize zarar gelmesin diye dondan sallama rakamlar ile 1500'e sabitlediler vaka sayısını. sokağa çıkmayın derken bile samimi değiller, sokağa çıkıp ekonomiyi canlandırmanız en büyük dilekleri. yarın 80 milyon sokağa çıksın yine 1500-2000 arası vaka açıklayacaklar.
• avm kuyruklarından başlayacak; dalga dalga yayılacak olay.
  ben bu filmi görmüştüm, diyeceğiz sonra.
  
  amaan ya, hasta olsam da dert değil, tedavi ediyorlar işte, iyileşen taburcu olup gidiyor diyenler mi ararsın, virüsün belini kırdık diyenler mi ararsın....
  
  yazık günah değil mi ailelerini riske atıp hizmet vermeye uğraşan sağlık çalışanlarına?
  
  off of, kimin umrunda ki?
• ilk dalganın peak'indeyiz yazmış üstteki yazar, yanlış ve imkansız. ülkenin %70'i evden günde sadece bir kere çıkması bile virüsü haftalar içinde azaltıyor. verilen rakamlar yanlış olabilir ancak önlemler 2 ay önce başladı bu da demek ki 3 hafta ila 5 hafta öncesinde peak yapmıştır.
• türkiye ve dünya çok kritik bir döneme girdi. ilk dalgada vaka ve ölüm sayısı arttıkça tedbirler de sertleşmişti. şimdi dünya bu salgının bitmeyeceğini kabul etti. ekonomilerde alarm vermeye başladı. ve önlemler yavaş yavaş yumuşamaya başladı. artık kaderimiz şu cümleye bağlı;
  
  (bkz: corona ile yaşamayı öğrenmeliyiz)
  
  türkiye'de çoğu sektör çalışmaya devam etti. gerek bazı kısıtlamalar, gerekse sektörde olan yavaşlama nedeniyle çok yoğun bir çalışma olmasa da devam etti. artık işlerin artması isteniyor. bunun ekonomik bir zorunluluk olduğu söyleniyor. tüm sektörler hızını artırmak için riskleri görmezden gelmeye başlıyor.
  
  bankacılık için konuşayım. söylenen "corona artık yaşamın gerçeği". yani artık bu bir bahane değil. açık açık söylemese de hiçbir şey yokmuş gibi çalışın, hastalanıncaya kadar çalışın diyorlar.
  
  tüm sektörlerde aynı durum söz konusu, herkes koşturmaya kaldığı yerden devam edecek. insanların hastalığa karşı dikkati de azalacak. çünkü corona'dan öncesi talep ediliyor. o telaş içinde kim ne kadar kendini korumaya devam edebilir?
  
  bugün dışarıda gördüğüm çoğunluğun bu hastalığa karşı ciddiyetini kaybetmiş olması. günde on saat bir sürü kişi ile ter içinde burun buruna çalışan birinin avm'ye gitmesine veya maskesiz dışarıda gezmesine ne diyebiliriz ki? iki işçi arabanın motoruna kafayı sokmuş tamir ediyor. sonra sen diyorsun ki parka gitme, haftasonu çıkma. ufacık atölyede onlarca kişi 35 derecede çalışıyor, ter içinde kalmış. maske mi düşünecekler?
  
  örnek çok. kısacası çok kritik bir dönemdeyiz. bölge müdürü'nün bugün toplantıda söylediği çok ilginç bir şey var; "geçtiğimiz iki ayı telafi etmek için herkes var gücüyle çalışacak". tamam çalışalım da hastalık bitti mi? sürekli haberlerde salgın devam ediyor açıklamaları yapılıyor, hastalığın bittiğini düşünmeyin diye de ekliyorlar. hastalık bitmiş gibi davranan biz değiliz. aksine bize hastalık bitmiş gibi davranılıyor.
  
  içinde bulunduğumuz süreçte işini kaybedenlere geçmiş olsun diyorum. umarım en kısa zamanda iş bulursunuz. işini kaybetmeyenlere de işverenler "bakın sizi işten çıkarmadık, karşılığını verin" şeklinde davranıyorlar. bu salgınla beraber işçiler çok fazla hak kaybına uğrayacaklar. her şey daha yeni başlıyor.
  
  edit: bir takım imla hataları.
• yks 2020'den sonra dünyada başka hiçbir yerde görülmemiş,acayip bir tırmanış olacak.inşallah olmaz,ama olacak.