• erasmus öğrencisi olarak bulunduğum, sovyetlerden kalma tarihi dokusu, yapısıyla, sıkıcı fakat bir o kadar da özlenilesi şehir. şehrin %70'ini rus'lar oluşturur. gidip gidebileceğiniz her yerde rusça konuşulur. (bazı leton milliyetçisi mekanlar hariç).

    kaldığımız yurt adeta terkedilmiş bir binaydı. yurt görevlilerimiz de yurt kadar tarihi eser hanım efendilerdi. (bkz: sporta 8)

    her perşembe taller'e gidip çılgınlar gibi dans ederken, rus-leton kızlarının güzelliği seyretmek.. tadından yenmez..

    neyse.. birkaç ufak önerim olacak.. oralara yolunuz düştüyse, mutlaka rigas iela' da (riga sokağı) bir yürüyüş yapın. šokoladna'da kahveli çay için.. hesburger'de tortilla yiyin.. bütün bunları yaptıktan sonra daugavpils'in en güzel barı olan artilerijas pagrabi'de dark bralis için.. ama fazla abartmayın, zira kendileri şekerli tadıyla 3-4 taneden sonra konuşmanızı yavaşlatıp, sizi leyla yapabilir..
  • yılın bazı dönemleri minsk'ten riga'ya haftada iki kez karşılıklı yapılan seferlerin de durak noktasıdır. daugava nehrinin iki yakasını tutan rus imparatorluk dönemi eseri kalesi meşhurdur. ikinci dünya savaşında bu kaleler yahudi, çingene vb. 'istenmeyen' grupların hapsedildigi ve öldürüldüğü yerlerden biriydi. üniversitesi kendi çapında meşhurdur.
  • letonya'nın en büyük ikinci şehri. bünyesinde yoğun bir rus popülasyonu barındırır.
hesabın var mı? giriş yap