• sözünün eri olup olmadığını merak ettiğim yazar.
    (bkz: #27520458)
    silinirse diye: http://img855.imageshack.us/…mg855/1699/bonomo2.png
  • köylü bir toplumu modern avrupalı bir topluma dönüştüren rus çarı. hollanda'daki tersanelerde amele olarak çalışmasından tutun tüm yaşadığı gördüğü avrupa rüzgarını ülkesine taşıyarak değişimin öncüsü olmuştur. ki hollanda o dönemin en büyük kolonicilerinden biri sayılır bu sebeple deniz teknolojisi bakımından ileridir.

    1. petro nam-ı diğer deli petro, charles'ın* türklere sığınmasını bahane ederek osmanlı sınırlarına tecavüze başlamış tahta geçtiğinde en büyük isteği türklerle savaşmak olan çar büyük bir türk düşmanı aynı zamanda amacı istanbul'a ordusuyla girip rum halkı önünde patriğin elinden tacı giyip doğu roma imparatoru olmak. başta ortodoks hristiyanları olmak üzre tüm hristiyan halkı esaretten kurtarmak amaçları arasında. bu sebepledir ki dönemin en geniş ve en mükemmel istihbarat ağını kurmuştur gerek gönderdiği elçiler gerekse ortodoks hristiyan esnaf ve halkın yardımlarıyla.

    ordusu elbette osmanlı ordusuyla mukayese edilemez lakin avrupa'dan getirtiği gemi ustaları, fransız, ingiliz topçu ve ordu komutanları ile yenileşmeyi sağlamıştır. bu sebeple dönemin en güçlü avrupa devleti olan isveç'i savaş meydanında yenmiştir.
  • buyuk petro basa geldiginde rusya osmanli'dan hem cok daha gucsuz hem de teknolojik olarak cok daha gerideydi. bu adamin yaptigi ulkeyi batililastirma amaci guden keskin reformlar sayesinde 200 yil sonra ayni rusya tarihte uzaya ilk kez insan gonderen ulke oldu.
  • istediği gibi davranmayan oğlunu öldürünceye kadar kırbaçlatması, ilk karısını katerina’yla evlenebilmek için rahibe olmaya zorlaması , sakal kesmeyi yasaklaması gibi manyaklıkları olan arızalı rus.
  • karısı dahil ırkdaşlarının hiçbirine güvenmediği için, döneminde devletin resmi dilini fransızca olarak değiştiren çar. böylece devlet içi yazışmaların hepsinden haberi olacak ve ingiltereye karşı fransayı kendine çekmeyi başaracaktı...
  • ''büyük'' petro, 1678'de tahta geçtiğinde rusya, avrupa'da hiçbir ağırlığı olmayan sıradan bir devletti. 10 yaşında preabrazenskoye köyüne sürgüne yollandığında latince, almanca ve flemenkçe öğrendi. batı medeniyetine hayranlık duymaya başladı. 1697'de kendisini topçu mihaylov adıyla gizleyerek yanında 200 kişiyle avrupa'ya gitti. almanya'yı ve hollanda'yı gezerek amsterdam ve zaandam tersanelerinde birkaç ay kaldı. bir işçi gibi çalışarak köningsberg'de topçuluk, amsterdam'da marangozluk ve londra'da gemi inşası eğitimi aldı. avrupa'yı tümüyle inceledi ve örnek modeller hazırlattı. geri döndüğünde başa geçerek askerliği zorunlu hale getirdi ve rusya'nın ilk milli ordusunu kurdu. ateşli silahların kullanılmasını yaygınlaştırdı. kara ve deniz orgusunda ağır silahları kullanabilecek kadroları yetiştirmek için akademiler kurdu. baltık denizi ve karadeniz'de rusya'nın ilk limanlarını kurdu. osmanlı imparatorluğu'ndaki yeniçeriler'e benzeyen ve sürekli problem çıkaran strelitz'leri yok etti. iktidarının ilk yılları rusya ekonomisinin en geri olduğu yıllara rastladı. durumu düzeltmek için geniş çaplı bir reform hareketi başlatarak lonca sistemini geliştirdi ve sanati sektörlerini devlet tekeline aldı. tahta çıktığında 21 olan mal çeşiti öldüğünde 200 e çıkmıştı. ülkenin ticaret hacmini 7 kat arttırdı, rus takvimini avrupa'ya uygun hale getirdi. slav alfabesinde köklü değişiklikler yapıp modernleştirdi. st. petersburg kentini inşa etti ve 1724'te bilim ve sanat akademisi'ni kurdu. batı dillerindeki birçok kitabı rusça'ya çevirtti, eğitim sistemini laikleştirdi, ortodoks kilisesini devletin kontrolündeki bir kurum haline getirdi, eğitimi yalnızca soylulara sunulan bir şey olmaktan çıkarıp köylüleri destekledi ve avrupa'ya çok sayıda öğrenci yolladı.

    17. yüzyılın başlarında rusya'nın osmanlı imparatorluğu ile avrupa dışına çıkarılması önerilirken 18. yüzyılın başlarında rusya avrupa'da son kararı veren güçlerden olan bir ''imparatorluk'' haline geldi.
  • avrupalıların "great" dedikleri, bizimse milletçe "deli" diye taşak geçtiğimiz çar. adam çağ atlatmış memleketine. ya meyve veren ağacın kovuğunu sikiyorlar hakikaten bizim buralarda.
  • amerika'ya geldiğimden beri çok sık olarak gördüğüm özenti türk göçmen tipinin en belirgin özelliğini gösteren bir yazardır kendileri. şöyle ki siz yurtdışına taşındığınızda, çok zengin, çok güzel, çok başarılı, çok zeki özelliklerinden en az bir tanesini bulundurmuyorsanız yeni bulunduğunuz çevre sizi pek iplemiyor, bunun sonucu olarak da bu tür tipler kendi özbenliklerini ya da bulundukları ülkedeki alt kültürleri (siyahiler, diğer göçmenler) aşağılayarak kendilerini başat kültürün bir üyesiymiş gibi göstermeye çalışıyorlar.

    şimdi bu arkadaşın son zamanların en çok konuşulan zimmerman olayıyla ilgili yazdıklarını okuyorum, tipik bir amerikan white trash mentalitesinde yorumlara sahip bir arkadaş, ortadogulu oldugunu bilmesek, anglo-sakson kokenli midwest ciftcisi zannedecegiz. ne diyor bu ozenti arkadas "öldürülecek tabi, amerikadaki zenciler suça eğilimli" "yurtdışına hiç çıkmamıs olanlar yorum yapmasın" "buralarda böyle biz ne çektik o siyahilerden" "sinir disini gormemis olanlar konusmasin" (o sinirda kimbilir ne yaptilar bu cocuga) yani kendisi için;

    (bkz: yurtdışında yaşamakla övünen zavallı)
    (bkz: biliyor musunuz ben beyaz ırkım)
    (bkz: kendimi wasp amerikalı gibi hissediyorum)
  • az evvel george zimmerman basligini okurken denk geldigim; "zencileri de cosby ailesi'ndeki gibi sempatik, tahsilli, kulturlu insanlar sanmayin." soylemiyle aklima neil degrasse tyson'i getiren unlu toplum bilimci.

    kendisi abd'yi cok iyi cozdugu icin boyle yerinde tespitler yapiyor olsa gerek. saniyorum muhattap oldugu zenciler hep ghetto tipi zenciler. bir insanin yukarida alintiladigim lafi edebilmesi icin bir cok sebebi olabilir ancak bu sebeplerden hicbiri bu kadar keskin bir genellemeyi makul kilamaz.

    tabii o kadar zenci icinden 1(yaziyla bir) tane ornek vermek yetmeyebilir; o zaman soyle alalim kendisini.
hesabın var mı? giriş yap