demonte

• parçaları birbirinden ayrılmış durumda olan nesneler
• (bkz: taklitlerimden sakininiz)
• fuar standları kuran bir firma.
  
  http://www.demontefuar.com/ adresinden ulaşılabilir.
• monte edebilmek için bir tanesi mühendislik dalı olmak üzere en az iki üniversite bitirmek, ingilizce bilmek (ek olarak fransızca tercih nedenidir), ekip çalışmasına yatkın, prezentabl olmak gerekmektedir.
  
  (bkz: bilgisayar masası)
  (bkz: bir siktir git)
• monte edilmemiş olan.
  
  şu sıra bir ev taşıma telaşındayız. birkaç parça demonte dolap geldi.
  
  olay tamamen dolabın kılavuzunu okuyarak nasıl yapacağımız konusunda ustaya yardımcı olmaktı, o noktaya nasıl geldim bilmiyorum ama en son ustanın elinden matkabı almış vidaları sıkıyordum. sanırım 3 senedir bu ustaya şu ya da bu şekilde işimiz düşüyor. adamın o şaşkın bakışlarını görmesem anlamayacaktım ne yaptığımı o derece... sonra fark ettim ki çok güzelmiş bu şey, puzzle gibi... tüm yorgunluğum gitti.
• satılık ( takas da olur ) akustik bateri . ilgilenenlere demonte halinin fotoğrafı gönderilir
  
  tanım : sökülüp takılabilir halde olan demektir
• ürünün açıklama kısmına "demonte" diye not düşmeyen satıcı ticaret hainidir.
• bu işin iyice bokunu çıkardılar. demonte dediğin şey, sen çivisidir vidasıdır benim takamayacağım şeyleri takarsın, ben puzzle gibi kalan kısımları takarım.
  
  adam demonte dolap yolluyor, tahtayı kesmiş göndermiş, 1000 tane vida ıvır zıvır, otur saatlerce dolabı yap, e kardeşim zahmet etmeseydin, direk ağaç yollasaydın ben yapardım hepsini.
• üstteki arkadaşa katılaraktan diyorum ki, bari çekmecelerin raylarını vidalasaydınız hayvan herifler. ne bileyim dolabın kapağına menteşeyi vidalasaydınız falan. gerçek demonte bu değil. yeminle değil, yanlış anlamışsınız.
  
  neyse bu vesileyle bu işleri gerçekten sevdiğimi anladım; ilk fırsatta matkap, şarjlı vida takımı falan alacağım. evde iş bitmiyor, her seferinde birinden yardım istemek, usta çağırmak bıktırdı artık. açılın ben geliyorum!